Kadin, mahkemede Temel'i isaret etti

"Bu adam bana tecavuz etti, Hakim Bey!"

"Ne zaman?"

"Butun haziran, temmuz, agustos, eylul ve ekimde.."

 

 

Kari koca sinema donusu bir bara gitmisler. Masaya oturur oturmaz

kadinin gozu barda tek basina icen adama ilismis. Biraz dikkatli bakinca:

- Aaa o!.. deyivermis...

Kocasi meraklanmis:

- Kim o?

- Seninle evlenmeden once ciktigim cocuk. Biliyor musun ayrilirken

onu

yine burada birakmistim. Demek 7 yildir ayni yerde iciyor...

Adam basini sallamis:

- Onu anliyorum, demis, ama bu olay, bu kadar uzun zaman kutlanmaz

ki...

 

 

 

Lisede erkek ogretmenlerden biri sinavda sormus:

- Yasantinizda istediginiz en guzel sey nedir?

Ogrenciler futbol, siir, universite bitirmek gibi yanitlar yazmis.

Ogrencinin biri de demis ki:

- Benim icin en guzel sey yatakta bir kadinla beraber yatmaktir...

Ogretmen kagitlari okuyup bitirince bu ogrenciyi cagirmis:

- Yarin sabah babanla birlikte gel, demis, onunla gorusecegim...

Delikanli ertesi sabah yalniz gelmis. Ogretmenin sormasi uzerine

demis ki:

- Babam selam soyledi, kendisi de benimle ayni fikirdeymis. Ayrica

"Eger

ogretmenin bizimle ayni fikirde degilse onunla fazla samimi olma" diye

tembihledi...

--------------------------------------------------------------------------------

 

 

Kasabaya sirk gelmisti. Buyuk cadirin disinda sirk hayvanlarindan bir bir

mini hayvanat bahcesi kurulmustu.

Adam kafesler onunde dolasirken, gorilin kendisini dikkatle izledigini

fark etti. Dogru goril kafesinin onune geldi. Adam ne yaparsa, goril

aynisini yapiyordu. Adam zipladi. Goril zipladi. Adam karnina vurdu, goril

karnina vurdu. Adam kafasini kasidi, goril kafasini kasidi. Bu sirada

bir ani ruzgar yerdeki tozlari kaldirdi. Bir toz parcasi adamin gozune

kacti. Adam tozu cikarmak icin isaret parmagi ile gozunu ovmaya baslayinca

goril birden cildirdi. Adam da kafese cok yakin duruyordu. Adama oyle uc

pence atti ki.. Nerdeyse gozu cikacakti.

 

Adam derhal sirk mudurune kostu.. Olanlari anlatti..

 

Sirk muduru "Kusura bakmayin" dedi.. "Bir yanlis anlama olmus. O dunyanin

en iyi gorilidir. Ama siz onu kizdirmissiniz.."

 

"Nasil yani?" dedi adam..

 

"Goril dilinde isaret parmagini gozun uzerine koymak, biz erkeklerin bas

parmagi yumrugun iki parmagi arasina sokmakla es anlamlidir."

 

Adam aciklamayi kabullendi ama bir gorilden dayak yemeyi kabullenemedi.

Intikamini alacakti. Butun gece kurdukca kurdu ve sonunda intikam yolunu

buldu.

 

Ertesi sabah, markete ugradi. Iki kagit sapka, iki duduk, bir uzun sosis,

iki de kasap bicagi alip gorilin kafesinin onune gitti..

 

Bicak, sapka ve duduklerden birer tanesini kafesin icine atti.

 

Goril her yaptigini yapacakti ya..

 

Sapkayi giydi. Goril de yerden sapkayi alip giydi.

 

Dudugu caldi. Goril de yerden dudugu alip caldi.

 

Bicagi eline aldi.. Goril de bicagi eline aldi.

 

Bicagi kafasinin uzerine kaldirdi.

 

Goril de kaldirdi.

 

Fermuarini acip icine sakladigi sosisi disari cikardi ve bicagi sosisin

tam ortasina indirip, ikiye boldu..

 

Goril, uzun tuylerinin arasindan bir yukari bakti.. Bicaga.. Bir asagi

bakti.. Bacaklarinin arasina.. Ve isaret parmagini gozunun altina koydu..

--------------------------------------------------------------------------------

 

 

 

 

 

 

Italyan, karisi ile gece sokaga cikmiyordu.

 

"Sen evli bir kadinsin" diyerek.

--------------------------------------------------------------------------------

 

 

 

 

 

 

- Italyan kiz, otomobil ehliyet sinavinda niye cakti?.

 

- Otomobil hareket eder etmez, aliskanlikla kendini arka koltuga atip,

kilodunu siyirdigi icin.

 

 

 

 

 

 

Efendim Mykanos Adasi'nin Papaz efendisi pazar vaazinda cehenneme gitmemek

icin

islenmemesi gereken gunahlari anlatiyor.. Iste, oldurmeyeceksin,

calmayacaksin, zina

etmeyeceksin..

 

"En buyuk gunah ise, oglanciliktir" diyor.. "Yunanli'nin zaten adi

cikmis.. Bu gunahi zinhar

islemeyin.. Eger islerseniz bilin ki.."

 

Bir nefes alip anlatiyor papaz efendi bu gunahin kefaretini..

 

"Obur dunyada Sirat Koprusu var ya, Sirat koprusu.. Iste bu kopruyu

gecerken becerdiginiz

butun oglanlari sirtinizda tasiyacaksiniz.. Ona gore.."

 

"Yandik ki ne yandik.. Bugune dek en az yuz oglan becerdim ben" diye

mirildaniyor Todori,

yanindaki arkadasinin kulagina.. "O kopruden gecerken sirtimda yuz adami

nasil tasirim!.."

 

"Dusundugum seye bak" diyor, Todori.. "Olmeye yakin verirsin birine,

binersiniz hep beraber

onun sirtina.."

--------------------------------------------------------------------------------

 

 

 

 

 

 

 

Kucuk Mario, sabah kalkar kalkmaz annesine kostu..

 

- Anne anne, babamin ishali nasil oldu?..

 

- Ne ishali yavrum. Babanin hicbir seyi yok..

 

- Hicbir seyi yok da, sabaha kadar niye 'Bu bok niye sertlesmiyor?' diye

bagirdi durdu?

 

 

 

 

Efendim bizim Cafer, Amerika'ya gitmis.. Cin mahallesinde dolasirken

bakmis bir papagan.. Gelene

gecene laf atiyor:

 

"Hey cimri Iskoc, buraya.."

 

Yahu adamin ekose etegi bile yok. Iskoc oldugu ne belli?.. Adam papaganin

yanina gidiyor. Diyor

ki "Dogru, Iskocum nerden bildin?.." Papagan otekine laf atiyor:

 

"Hey capkin Fransiz, buraya.."

 

Adam Fransiz..

 

"Hey palavraci Iranli, buraya.."

 

Adam Iranli..

 

"Hey saf Cafer, buraya" diye bir ses duyuyor, papagandan Cafer..

 

Saf lafina kiziyor ama, akli duruyor Cafer'in.. Onu nasil tanidi, nereden

biliyor diye..

 

Bu her seyi bilen papagan memlekette ona neler kazandirir..

 

"Sat bunu bana" diyor Cinli'ye.. Cinli "Dunyayi versen satmam" diyor.. Al

takke ver kulah.. Cinli

papaganin iki yumurtasini satmaya razi oluyor. Minik bir servet

karsiligi..

 

Cafer yumurtalari aliyor. Memlekete donuyor, gurk tavugun altina

yatiriyor.

 

Birinden ordek cikiyor, birinden kaz..

 

Cafer yavru ordekle kazi kolunun altina alip, ver elini Amerika.. Dogru

Cin mahallesine..

 

Papagani gorunce bagiriyor:

 

"Bunlar ne bunlar?.."

 

"Onlar" diyor papagan piskin piskin, "Senin nasil bir saf Cafer oldugunun

kaniti.."

 

"Tamam" diyor Cafer "Ben safim.."

 

Sonra bir elinde ordegi, otekinde kazi havaya kaldiriyor..

 

"Ama bunlar asil senin nasil bir orospu oldugunun kaniti.."

------------------------------------------------------------------kizlar kusura bakmayin fikranin orjinalligini bozmak

istemedim.--------------

 

 

  

- Yahu kardesim gencecik karin var maca gitmene izin veriyor, biz kac

yillik evliyiz bizimki hir cikariyor. Bu isin formulunu nasil

buldun sen?

 

- Kolay. Mac gunu karini alacaksin, kucaklayip yatagin uzerine atacaksin.

Uzerini basini yirtarak soyacaksin. Bir atesli anlar dizi

filmi... Ondan sonra -basi koynundayken- "Karicigim ben simdi maca gitsem

olur mu" diyeceksin. Tek verdikleri cevap "Tabii

tatlim" oluyor. Dene bak.

 

Ertesi hafta yine barda...

 

- Gelmedin maca, ne oldu, formulu uygulamadin mi?

 

- Eve geldim, hanimi yataga surukledim. Uzerindekileri yirtmaya

basladim... Sonra kendi kendime dedim ki: "Yahu Karsiyaka da

son haftalarda o kadar iyi oynamiyor zaten..."

-------------------------------------------------------------------bunu diger takimlara da uyarlayabiliriz fenerbahce gibi-------------

 

 

 

 

Iki velet karar vermisler ki, butun buyuklerin hayatlarinda sakladigi en

azindan bir buyuk sir var.

 

Bir tanesi bu varsayimi denemeye kalkmis...

 

- Anne ben her seyi biliyorum.

 

Annesi "Tamam anladim, al su 1 milyonu babana hicbir sey soyleme" demis.

 

Ufaklik cok memnun, babasina gitmis...

 

- Baba ben her seyi biliyorum!

 

Babasi, "Sus tamam, al su 5 milyonu, annene hicbir sey soyleme" demis.

 

Bizimki zevkten dort kose, butun buyuklere isleyen bir sistemi kesfetmenin

keyfiyle...

 

Ertesi sabah kapi calinmis postaci gelmis:

 

Ufaklik acmis kapiyi:

 

- Postaci Amca ben artik her seyi biliyorum.

 

Postaci dizleri uzerine cokup, kollarini iki yana acmis:

 

- Madem oyle gel bakalim Baba sana bir sarilsin!

 

 

 

 

 

 

Delikanli gerdege girecek...

 

Odaya giriyor bakiyor yatagin basucunda geleneksel helva yok.

 

Basliyor soylenmeye:

 

- Helva yok!

 

-.....

 

- Helvayi kim yedi?

 

-.....

 

- Helva olmadan gerdege girmem.

 

-.....

 

- Madem boyle helvayi kim yediyse gerdege de o girsin!

 

Bu laf uzerine sessizlik bozulur:

 

- Ne kadar zor is varsa Baba'na yuklersin zaten!--------------------------------------------------------------------------------

 

 

 

 

 

 

Hi-hi-hi-hi!...

 

Dis Haberler Servisimizin "bir alt kattan" bildirdigine gore;

"Hihi" adiyla anilan

nadide bir kus turu daha yokolup gitmek uzereymis... Neden mi?

Iste aci gercek:

"Yeni Zelanda'daki Massey Universitesi'nden yapilan aciklamaya

gore; hihi'lerin

soyunu kurutan sey, asiri seks duskunu olmalari... Her ikisi de `atesli'

olan disi ve

erkeklerinin `arzu' anlari cogunlukla birbirini tutmuyor... Bu yuzden

taraflardan biri

`Hayir!' dese de oburu dinlemiyor. Cok fazla seks yapan bu kusun

erkekleri, esleri

niyetli olmadigi zaman bile bir tas arkasina saklanip ustlerine atlayarak

onlara tecavuz

ediyor. Bu durum serce kadar kucuk olan hihi'lerin disilerinin yorgun

dusmesine,

hastalanmasina yolaciyor. Soylari tehlikeye giriyor.

 

 

 

 

 

 

 

- Viagra yutmus hamsiye ne denir?.

 

- Kalkan!..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Cis ve opucuk

 

Vietnam'da bir gazete:

- Savas nesli modern caga ayak uydurmalidir artik, diye yazmis ve

soyle devam etmis,

- Genclerin acikta opusmesi hala eski nesilce yadirganiyor. Ama

bunu yadirgayanlar sokakta

cisleri geldiginde en yakin duvarin dibine gidip isemekte sakinca

gormuyorlar. Hangisi daha buyuk

terbiyesizlik?

Sorunun uzerinde dusunmekte yarar var...--------------------------------------------------------------------------------

 

 

 

 

 

Adamda, escinsellik dahil, her cesit habaset isbirligi yapmis...

Aksamlari eve

gelince, bahcenin tahta kapisina bir civi cakar, iceri oyle girermis...

Giderek elden ayaktan dusmus, kendini dine, imana, sevaba

vermis...

Bu sefer, aksamlari eve gelince, kapidaki civilerden birini soker,

oyle iceri

girermis...

Karsi evde oturan nurani yuzlu bir dede sormus:

"Evladim, bir zamanlar her gece kapiya bir civi cakardin, simdi

gordum ki

o civileri sokuyorsun, niye?"

"Bey amca, o gunah civileriydi, simdi sevap isliyorum, civileri

sokup atiyorum!"

"Yani gunahlardan kurtuluyor musun?"

"Herhalde!"

Dede basini sallamis:

"Peki o sokup attigin civilerin kapida kalan delikleri ne olacak?"

--------------------------------------------------------------------------------

 

 

 

 

 

 

 

Aziz Peter, obur dunyanin kapisinda siraya girmisleri sorguluyor.. Iyiler

cennete, kotuler

cehenneme..

 

O gun Aziz Peter'in keyfi cok yerinde olacak.. Onune gelene "Bana yaptigin

bir iyiligi soyle, seni

hemen cennete yollayayim.." diyor.

 

Siradaki, yaptigi iyiligi soyluyor. Peter, bilgisayardan aninda kontrol

ediyor. Tamam..

 

Sira ufak tefek bir adama gelmis. Ona da ayni soru.. Adam dusunmeden cevap

vermis:

 

"Hani su dev motosikletleri ile suru halinde gezen saci sakali birbirine

karismis serseriler var ya..

Cehennem Melekleri diyorlar kendilerine.. Iste onlarin bir surusu, yasli

bir adami ortalarina almis

tekmeliyorlardi. Aralarina dalip, adami kenara ittim. Ayilara da 'Bu

yaptiginiz ayiptir' diye bagirdim."

 

Aziz Peter hemen bilgisayari tuslamis.. Ekrana bakmis bakmis.. Sonra

basini iki yana sallamis:

 

"Ne zaman yaptin sen bunu?."

 

"3 saniye once.."

--------------------------------------------------------------------------------

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Italya Apo'yu aldi diye kizmayin. Adamlarin adi IT AL yaaa!..

 

bu hincal'dan alinti idi

 

 

 

Yakisikli delikanli saatlerdir, iki genc kizi takip ediyordu. Kizlardan

biri dayanamayip geri dondu ve yakisikliya bagirdi:

 

"Bak kardesim.. Ya bizi takip etmekten vazgec. Ya bir arkadasini bul da

gel."

--------------------------------------------------------------------------------

 

 

 

 

 

 

 

Kirsehir'i taniyalim

 

Kirsehirli gazeteci Mehmet Atilgan, dogup buyudugu sehrin

"kitabini" yazmis; bize de gondermis...

"Yasanmis espriler" adini verdigi bolumde "Bunlari biliyor muydunuz?"

deyip kentten ilginc yasam

kesitleri sunuyor Atilgan... Okuyalim...

* Bir Kirsehirli hemserimizin kasetciye gittiginde espri olarak

kendi adini soyleyip "Bu sanatcinin

son kaseti cikti mi?" diye sordugunu, kasetcinin de "Abi takip edemiyoruz

ki, hergun bir serefsiz,

sanatciyim diye ortaya cikiyor" dedigini...

* Vilayet binasinda telefon hatlarinin bakimini yapan gorevlinin

direkt hatla konusma yapmak icin

araya giren Vali'ye "Cik aradan hemserim" diye firca attigini...

* Kendisinden resmi bir is icin 12 resim istenen bir

Kirsehirli'nin, "Su an yanimda 6 tane var"

demesi uzerine gorevlinin, "Onlari ver; 6 tane de arkadan getirirsin"

dedigini, hemserimizin de

enseden 6 resim cektirip goturdugunu...

* Bir Il Genel Meclisi uyesinin kendi adina bastirdigi

kartvizitleri herkese dagittigini, hatta bir

milletvekiline de kartini vererek, "Bir ihtiyaciniz olursa, basiniz

sikisirsa beni cekinmeden

arayabilirsiniz" dedigini...

* Kendisinden prezervatif isteyen musteriye, kulagi agir duyan bir

eczaci hemserimizin "Nerede

kullanacaksiniz?" diye sordugunu...

* Ayakkabi alirken ayagini biraz siktigini soyleyen musteriye

dukkan sahibinin "Bir hafta sonra

acilir" dedigini... Musterinin de "O zaman ben, bir hafta sonra gelip

alayim" diye cevap verdigini...

* Evrak havale ettirmeye giden bir hemserimizin, Vali

Yardimcisi'nin dolmakaleminin yazmamasi

uzerine kendisinden bahsis istendigini sanip 500 bin lira cikarip masanin

uzerine biraktigini...

--------------------------------------------------------------------------------

 

 

 

 

Keiko ikinci cocuguna hamileydi. Buyuk oglunu karsina alip sordu.

‘‘Kikardes mi istersin. Yoksa erkek mi?’’

 

Oglan hemen cevap yapistirdi. ‘‘Aslinda kiolmus erkek olmus hic

onemli degil, asil kardesim zenci olursa babamin surati ne hale gelir ben

onu merak ediyorum’’

 

 

 

 

 

Temel ile Idris cok eskiden bi yolculuga cikmislar. Temel'in arkasinda

saz,

Idris'in sirtinda azik, Asya'yi gecip, Amerika'ya gelmisler. Burda

dolasirken birden etraflarini kizilderililer sarmis. Napicaz derken Temel:

"Ben sazimi cikartip caliim, bunlar boyle bi sey gormemislerdir." deyip

baslamis saz calmaya. Temel'in saz calisini duyan butun kizilderililer son

hizla kacmislar. Bunun uzerine Idris "Buraya bir tek saz yetti, buranin

adi TekSaz olsun" demis.

 

Gene yola koyulmuslar... Bi gun yine kizilderiler etraflarini sarmislar,

Temel gene ayni taktik saz calmis. Sazi duyan yerliler iyicene sinirlenip

uzerlerine yurumeye baslamislar Temel ile Idrisin. Bunun uzerine Idris

guzel bir yellenmis. Kokuya dayanamayan kizilderilerin hepsi vinn.. Temel

"Buranin adi da Laz VeGaz olsun bari" demis.

 

Dolasmaya devam ederlerken gene kizilderililer saldirmislar. Temel baslamis

saza, ama sazi duyan kizilderililer cok sinirlenip almislar sazi Temelin

uygun bir yerine monte etmisler ve gitmisler. Bunun uzerine Idris "Buranin

adi da ArkanSaz olsun Temel." demis.

 

 

 

 

 

 

 

Kucuk ilanlar!

 

SAHIBINDEN SATILIK milletvekili... Mucadeleci, takiyyeci, takipci,

iyi ihaleci... Tel:

0312 - 420...

* SATILIK burokrat. Midesi ve cevresi genis... Isbilir,

isbitirir... Her turlu isinizi aninda

bitirir. Tel: 0312 - 490...

* KIRALIK katil. Yillarin tecrubesi... Kesin cozumde tek

isim...Tel: 0212 - 571...

* BONOLARINIZ, SENETLERINIZ aninda tahsil edilir. Yok mahkeme, yok

durusma, yok tahrirat, ehven komisyon, kanli - kansiz aninda

tahsilat...Tel. 0216 - 366...

* ZAYI Milletvekillerimizi kaybettik, 18 Nisan'da yenilerini

sececegimizden simdikilerin

hukmu yoktur.

* DEGERINDEN ALIYORUZ. Isbilir, isbitirir milletvekillerinizi,

burokratlarinizi, polis

seflerinizi degerinden aliyoruz.

* SATILIK YAZLIK. Ozel bazi sebeplerden dolayi satilik yazlik.

MESA kalitesinde

insaat, elektronik guvenlik sistemi, koltuklar ceylan derisi, daha fazla

acik etmemek icin

anlatilmaz gerisi... Muracaat MESA'dan Mustafa.

* DERS VERILIR. Yanlis yapanlara ders verilir. Icabinda deri

gerilir, icabinda bir

kursunda yere serilir. Muracaat: Balatli Bahri.

* KAYIP Tezgahi birlikte kurduk, mali birlikte goturduk. Satti,

parasini kapti, kayiplara

karisti. Gorenlerin, bilenlerin insaniyet namina Galatali Galip'e haber

vermeleri...

* SATILIK ARSA Gecekonducularin dikkatine! Bogaz'a nazir, imara

tarafimizdan

hazir, kelepir Hazine arsasi... Yan taraf orman, genislemeye musait.

Muracaat: Arazi

mafyasindan Kor Sait.

* YESIL pasaportumu kaybettim. Kirmizisini cikaracagimdan hukmu

yoktur. Gel

anam, pasaportun bende diyenlere karnimiz toktur. YESIL

* ANINDA Size birisi kelek mi yapti?.. Icabina baktirmak mi

istiyorsunuz?

ANINDA bakilir.

* ACILEN Sekreter araniyor. Oturup kalkmasini bilen... Sari sac,

yesil goz...

90 - 45 - 90. Acilen!

* SATILIK TELEFON Aynasizlar numarami ogrenmis, butun

konusmalarimi

dinliyorlarmis. Satarim ben boyle telefonun anasini... Satilik telefon.

* ILISIK KESME Malum arkadaslarla butun iliskilerim tesbit

edilmis. Artik

beni makamdan aramayin, sizinle butun iliskilerimi kestim. 3. sinif

Emniyet

Muduru Cafer Bezgetir.

* IHRACAT FAZLASI toz! Yuksekovali Cabir.

--------------------------------------------------------------------------------

 

 

 

 

 

 

Milli aile...

 

Kadin ve Aile ile ilgili Devlet Bakanligi "Milli aile" tanimi

uzerinde calisiyormus. Bir dostumuz da

konuyla ilgilenmis; Turkiye'ye ozgu "milli aile" tanimi uzerinde

calisarak asagidaki profili cikarmis.

Okuyalim:

* Etli yemek yemez, etliye sutluye karismaz.

* Gozlerini kapar, vazifesini yapar. Kim olursa olsun devlet

buyuklerine tapar.

* Ramazan'da oruc tutar, kalan aylarda ac gezer.

* Hukumet programiyla ilgilenmez, televizyon programlarindan

gozunu ayirmaz.

* Devletin neden yagmalandigini, cetelerin neden yargilanmadigini,

zenginlerin neden vergi

vermedigini dert etmez. Yaradana sukreder. Arasira kaderine kufreder.

* Kendi ailesinin namusuna toz kondurmaz, firsatini bulunca

baskasini hic kacirmaz.

* Aclik ve enflasyondan gunbegun erir, dort yilda bir gider oyunu

yine "sag"a verir.

Neyse ki... Bu aile tipi giderek azaliyor... Diyelim ve teselli

bulalim...

 

 

 

 

 

Dunyanin dort bir yanindan davet edilmis gazeteciler Amerika'nin en buyuk

lastik kurulusunun tesislerini geziyorlardi..

 

Lastik diye bilinen her seyi yapiyordu kurulus.. Otomobil lastiginden

cocuk balonuna, carsi pazar posetine kadar,

akliniza ne gelirse..

 

Gazeteciler cesitlilige ve buyukluge hayran hayran dolasiyorlardi

kendilerini gezdiren halkla iliskiler gorevlisinin

arkasinda..

 

Sira prezervatif departmanina geldi.. Bu da cagin otesinde piril piril bir

tesisti. Her boydan, renkten ve cinsten

prezervatif el degmeden hazirlaniyor ve paketleniyordu, yuruyen bandlarin

uzerinde kayarken.. Lastik eriyik halde

geliyor, kaliplaniyor, sogutuluyor, hava ufleyen pompalarla kontrol

ediliyor ve paket makinesine geliyordu.

 

Gazeteciler, tesisteki tek isciyi bu paketleme makinasinin basinda

gorduler ve ne yaptigini dehset icinde fark ettiler..

 

Isci, elindeki igneyi onunden gecen prezervatiflerin bazilarina rasgele

batiriyor ve gozle gorulmez delikler aciyordu.

 

"Bu ne?" diye merakla sordu bir gazeteci.. "Ne yapiyor bu adam?.."

 

Geziyi yoneten halkla iliskiler gorevlisi acikladi:

 

"Bu adam sayesinde emzik fabrikamizin satislarinin yuzde kac arttigini

tahmin edemezsiniz!."

 

 

 

 

" Bir koylunun Hasan adinda bir horozu varmis. Bayagida iyiymis. Ama

artik yaslanmaya baslayinca koylu yeni bir horoz almis. Hem demis kumese

alissin hem de artik digerini elden cikaririz. Birkac gun bu iki horoz

tavuklarin uzerinde birlikte calismis. Ama yeni bir horozun gelmesi yasli

horozun gururuna dokunuyormus. Bir gun genc horozo demiski ' bir yaris

yapalim. Sirayla kumese girelim. Disaridaki digerinin kac tavuk yaptigini

saysin. Bunun icinde icerideki her tavuktan sonra DAN desin.' Tamam demis

genc olan.

Yasli horoz baslamis:

................DAN................DAN.........

......DAN...........DAN.........DAN........DAN...................DANNN!

'Kac oldu demis?' yasli horoz. Yedi diye cevap vermis genc olan. 'Hadi

bakalim demis yasli horoz sen basla' ...

 

 

Ve genc horoz baslamis: DANDIRIDANDAN DANDIRIDANDAN DANDIRIDANDAN

PARDON HASAN! DANDIRIDANDAN DANDIRIDANDAN DANDIRIDANDAN PARDON HASAN!!!

 

*****************************************************************************************************************************

Bu ofis notta da bulunuyor orjinali bu duyurulur..

------------------------------------------------------

 

19. yuzyilda Mora'da dogup buyuyen ve

divanindaki bir siirden Morali

Suleyman adli bir seyhin muridi oldugu anlasilan

Sumbulzade Vehbi, hece

ve aruz vezniyle yazdigi siirlerle taninir.

Vehbi, divan edebiyati

turlerinden "rucu" (ilk u harfinin uzerinde

noktalar var) siirleriyle

ayri bir un yapmisti. Rucu, mesajin ilk satirda

tahmin edilenden cok farkli oldugunu

ikinci satirda anlatan bir sanat tarziydi.

Rivayete gore padisahin "Bana

oyle bir beyit soyle ki ilk satirin sonunda

'Cellat' diye bagirirken,

ikinci satirin sonunda sana bir altin kese

atayim" emri uzerine Vehbi'nin

hazirladigi divan edebiyatinin en guzel ve en

eglenceli "rucu" ornekleri asagidadir.

Padisahin oykusu kulagimiza kupe olsun. Birinci

satirin sonunda

'Cellat' diye bagirmadan lutfen anlami

tamamlayan ikinciyi de okuyunuz:

 

>>> Bezm-i hamam edelim surtusturem

ben sana

>>> Kise ile sabunu, rahat etsin

cism-u can.

>>>

>>> Lal-u sarap icirem ve islatup

gecirem

>>> Parmagina yuzugu, hatem-i zer

drahsan.

>>>

>>> Eyil eyil sokayim iki tutam az

midir?

>>> Lale ile sumbulu kakulune

nevcivan.

>>>

>>> Diz cokerek onune ilik ilik

akitam,

>>> Bir gumus ibrik ile destine

ab-i revan.

>>>

>>> Salinarak giderken, arkandan

ben sokayim,

>>> Ard etegin beline, olmasin

camur aman.

>>>

>>> Kulaklarindan tutup dibine

kadar sokam,

>>> Sahtiyanden cizmeyi, olasin

yola revan.

>>>

>>> Oyle bir sokayim ki kalmasin

disarda hic,

>>> Dusmaninin bagrina hancerimi

nagihan.

>>>

>>> Herkese vermektesin, bir de

bana veresen

>>> Avuc avuc altini, olsun kulun

saduman.

>>>

>>> Eger arzu edersen ben agzina

vereyim,

>>> Yeter ki, sen kulundan lokum

iste her zaman.

>>>

>>> Sen her sabah gelesin, ben

Vehbi'ye veresin,

>>> Esselamun aleykum ve

aleykumusselam.

 

>>> Sozluk :

>>>

>>> rucu = donmek (sozunden donmek gibi)

bezm = toplanti

>>> zer = altin

>>> drahsan = suslu

>>> nevcivan = genc kisi

>>> dest = ayak

>>> sahtiyan = kuzu derisi

>>> nagihan = aniden

>>> saduman = mutlu, sevincli

 

 

**************************************************************************************************************************

 

 

OLMEDEN ONCE SOYLENEN BIRKAC SOZ:

>>-----------------------------------

>>

>>- GONDER GONDER, BEN TUTARIM.

>>

>>- AABI COK SERI BIR ARABA BU YAAA...

>>

>>- KORKMA HAYATIM, ARABAMIZDA ABS VE AIRBAG MEVCUT.

>>

>>- POSTANEDE BANA AIT BIR KOLI VARMIS ONU ALMAYA GELDIM.

>>

>>- OOLUM..5 TAS CALDIM RUHUN BILE DUYMADI..

>>

>>- BAKIN COCUKLAR, BU DENEY SETI, KAPAGI ACILINCA GUVENLIK ONLEMI OLARAK

>ELEKTRIGI KESER..

>>

>>- DEMEK PIRANHA DEDIKLER SEY BU..HIHO..BAK HULUSI ABI BIYIKLARI ILE

>OYNUYOM BI SEY OLMUYO.

 

>>

>>- EY RUUUUHHH..GELDIYSEEEN......

>>

>>- O IRMIKLERI NEDEN ALDIN NURHAN...HELVA MI YAPICAN?...NIYE?

>>

>>- DOGALGAZIN ULKEMIZE HAYIRLI VE UGURLU OLMASINI DILIYOR VE

>>DOGALGAZLA CALISAN ILK OCAGI HUZURLARINIZDA YAKIYORUM.

>>

>>- EVLADIM, BENI KARSIDAN KARSIYA GECIRIR MISIN?

>>

>>- GEEEEL, GEEEL SAG YAP GEEEL...

>>

>>- BAH BAH BAH HALA UZUNLARLA GELIYO...

>>

>>- CANIKOM, BU ETIN TADI SANA DA BIRAZ GARIP GELMEDI MI?

>>

>>- MUJDEMI ISTERIM TURAN ABI BIR KIZIN DAHA OLDU.

>>

>>- ORDULAR ILK HEDEFINIZ ....ALLAH..ALLAH..ALLAH...ALLAH...

 

>>- KIM BEKLER LAN YESILIN YANMASINI?!

>>

>>- ESSEK SAKASI YAPMAYIN LAN...

>>

>>- BEKLE CEMSIT ABI BEN BI DALIP CIKICAM.

>>

>>- KORKMA HANIM BU SAATTE KAPIMIZI KIM CALACAK, TANIDIK BIRIDIR.

>>

>>- HALA KARLI GOSTERIYOR MU HANIM?

>>

>>- ELEKTRIKCIYE NE GEREK VAR CANIM, BEN HALLEDERIM.

>>

>>- BAK SIMDI NASIL SOLLIYCAZ ..

>>

>>- GEL ABI BURASI BOYU GECMIYO..

>>

>>- AYA BAK AYA, KAMYON FARI GIBI !!!

 

>>- BEN DENEDIM, KORKMAYIN.

>>

>>- BAK KADRI ABI, SUYUN DERINLIGI ONEMLI DEGIL, ASIL IS ATLAMASINI

BILMEK..

>>

>>- YAV HAYRETTIN ABI BURASI FENER TRIBUNU DEGIL GALIBA..

>>

>>- VAKKAS ABI, SENIN ICIN OYLE BOYLE DIYOLAR...DOGRU MU?

>>

>>- HIHIHA...BAK GELEN SEY KOPEKBALIGINA NE KADAR DA BENZIYOR.

>>

>>- RASIM ABI, KAFESIN KAPISI KAPALI DEGIL MI?

>>

>>- NALAN, BI KIBRIT YAK DA BAKALIM NE KOKUSUYMUS...

>>

>>- BABA...BEN HAMILEYIM.

>>

>>- YAPMA SATILMIS ABI, SEYTAN DOLDURUR.

 

 

 

 

 

cocuk bu ya.Gunun birinde kendisinin nasil oldugunu merak eder ve

annesine

sorar. Annesi nasil olsa anlamaz diye "Bir gun babanla ben yatakta

yatarkene yataga seker dokmusuz. Bir de baktik sabaha sen yatakta

yatiyordun

 

" .

Ertesi gun annesi oglunun yatagina bir bakar.Yatagin ortasinda bir

avuc

seker ve uzerinde de bir yigin karinca.Annesi orada ne dolaplar dondugunu

sorar.Bizim oglan:"Ne yapayim annecigim.Evlat iste napiim.Kovulmuyor

ki...."

 

 

 

 

 

fizikcimiz Shumovski teorik calismalardan bikip olayi biraz

da pratige dokmek icin dusmus yollara dag bayir gezmeye

bashlamish. Birgun bir ciftciye konuk olmush. Ciftci bakmish

 

okumush adam bu hersheyi bilir diye bunu almish karsisina

"Arkadasim benim bir sorunum var.Tavuklarimda bir hastalik

var ne oldugunu anlayamadim ama olup duruyorlar.Nolur bana

bir care." demish. Shumooo{shumo bilkentte fizik hocasidir}

bakiim demish.Birkac

gun arashtirdiktan sonra "hih, bulkdum" diye ciftciye gelmish

ve bashlamish

"Let's assume a spherical chicken .....

 

 

 

 

 

adamin

biri karisiyla yatmaktan hic hoslanmazmis

tabii olarak karisinin canina tak etmis ve doktora basvurmus.

Doktora kocasi icin birseyler yapmasini soylemis

Doktor:'Siz yarin oglunuzu gonderin ; ben bir ilac yapip ona

vereyim.'demis.

 

Obur gun oglan gitmis ilaci almis...

Doktor Fikret'e baban bu ilactan 5 tane alsin'demis.

( ' Fikret ' rastgele bir isimdir. Lutfen alinmayin)

Fikret ilaci almis eve gitmis.ilaci ablasina verirken: Babam bundan 10

tane

alacakmis demis biraz abartarak.

ablasi aksam annesine verirken: babam bundan 15 tane alacakmis demis.

annesi zaten azmis , kocasina verirken : kocacigim bundan 20 tane al demis

kocasinin da sorunu buyuk oldugu icin :' zaten kutuda 25 tane var hepsini

alayim

demis

hepsini icmis haplarin|...

doktor 1 ay sonra kontrole gelmis:

' EEE Fikret durum nasil ? diye sormus

Fikret: 'annem sizlere omur , ablam 2 aylik hamile , ben oturamiyom ,

babam damda kedi kovaliyo.....

 

 

 

 

 

Bi gun eskiyalar koy basmis. Koy halkini meydana toplamislar.

Eskiyalarin basi hepinizi oldurecegiz. Ama bir kurtulma sansiniz var.

Erkekler ve kadinlarin gozlerini bagliyacagiz. Kadinlar sirayla

penislerini

agizlarina alacaklar

kocasini bulan erkek ve kadinlari affedecegiz demis. Koyluler caresiz olur

demis

Erkekler siraya gecmis, kadinlar baslamis. 1. kadin gelmis bu degil, bu

degil, bu degil bu...

2. kadin gelmis " bu degil, bu degil. bu..

butun kadinlar kocalarini bulmus. Eskiyalarin basi bu ise sasirmis tabii

Ben bunu saymam, yeniden yapin demis. caktirmadan da kendi adamlarindan

birini de siraya gecirmis.

1. kadin gelmis baslamis:

bu degil , bu degil, bu degil, bu degil , BU BIZIM KOYDEN DEGIL

 

 

 

 

 

Bi gun Ingiliz, Alman, Fransiz, ve bizim Nam-i Kemal yarisiyorlar

yarismada en fazla hangisi maymun dogurtacak. Neyse kisa keselim. Ingiliz

..baslamis. 5 maymun dogutturmus. Alman 7 tane, fransiz 10 tane..

Sira bizim Nam-i Kemal'e gelmis. Ugrasmis, ugrasmis. ama 1 tane maymun

dogurtturmus.

Tabi orada bulunan bizim turk seyirciler kizmislar. Ne yaptin, sanimizi

serefimizi 5 paralik ettin. bizi rezil ettin diye.

Nam-i kemal de kaslarini catarak :

-- Hassiktirin lan. Bana erkek maymun vermisler...

 

 

 

 

 

Temel anlindan vurulmus, ama bir saat sonra olmus. Doktorlar nedenini

aras-

tirmislar ve bulmuslar. Meger mermi yarim saat kafatasini delmeye

ugrasmis,

yarim saat de iceride beyin aramis.

 

 

 

 

 

Kucuk John, kiz arkadaslarina hava atmak icin, pantolonunu

asagi indirdi ve "Iddiaya girerim" dedi, "hicbirinizde bundan

yoktur."

Kucuk Jane hemen etegini kaldirdi:

"Annem dedi ki, eger insanda bundan bir tane varsa, ondan

istedigi kadarina sahip olabilirmis..."

 

 

 

 

Guney Afrika'li ustabasi, yaninda calisan zenciye her firsatta

hakaret ediyordu. Bir gun soyle bagirdigi duyuldu:

"Bana baksana sen... Her tarafin siyah oldugu halde, avucunun

ici ile tabanlarinin nicin acik renk oldugunu biliyor musun?

Soyleyeyim de ogren. Tanri sizi siyaha boyarken hala dort ayak

ustunde yuruyordunuz da ondan!..."

 

"Ya oyle mi? Peki senin karIn beyaz oldugu halde, bacak

arasindaki killarin neden siyah oldugundan haberin var mi?"

 

Sasirma sirasi ustabasina gelmisti. Farkinda olmadan agzindan

bir sozcuk dokuldu:

"Hayir !?"

 

"Cunku karini becerdigimde ustumdeki boyalar tam kurumamisti

da ondan."

 

 

 

 

Delikanli arkadasina anlatiyordu

"Dun gece felaket bir ruya gordum...

Issiz bir adaya dusmusum. Bir yanimda Sophie Loren, bir yanimda Bo Derek

bir yanimda Raquel Welch...

- Bunun neresi felaket yahu Boyle ruya dostlar basina...

- Olur mu?, Ben de Hulya AVSAR'dim ruyamda

 

 

 

 

 

Almanlar Berlin'i bombalamaya gelen Ingiliz UCak Filo'sundaki bir uCaGI

dU$UrUrler. Pilot yaralI olarak kurtulur ve Almanlar tarafIndan esir

alInIr. Hastaneye yatIrIlan pilotun durumu gittikCe kOtUle$ir ve Alman

doktorlar pilotun kollarIndan birinin kesilmesine karar veriler. Kolu

kangren (gangren??) olmu$tur pilotun. Doktorlar kolunu kesmeden Once

pilota durumu anlatIrlar ve izin verip vermediGini sorarlar. Pilotta

ne yapsIn evet der ve ekler "Bir ricam olacak. Kolumu kestikten sonra

onu Londra'yi bombalamaya gittiGinizde Ingiliz topraklarIna atar mIsInIz?"

Doktorlar da kabul ederler ve pilotun isteGini yerine getirirler. Aradan

gUnler geCer bu kez pilotun diGer kolu kOtUle$ir. Almanlar pilota yine

kolunu kesmek zorunda olduklarInI ve izin verip vermediGini sorarlar.

Pilotta kabul eder ve bir Onceki gibi kolunun Ingiliz topraklarIna

atIlmasInI rica eder. IsteGi kabul edilir ve yerine getirilir. Aradan

bir sUre daha geCer. Bu kez pilotun bacaklarIndan biri kOtUle$ir.

AynI $ekilde doktorlar durumu pilota anlatIrlar ve izin isterler. Pilotta

izin verir ve aynI ricasInI bacaGI iCin yineler. Bu kez doktorlar kabul

etmezler. Pilot da "Ama neden? KollarImI atmI$tInIz. BacaGImI niye

atmIyor-

sunuz?" diye sorar. Almanlar da yanItlar "Iyi de sen ufak ufak kaCmaya

CalI$Iyorsun galiba."

 

 

 

 

 

 

Hamile bir kadin gunun birinde yolda yururken

hirsizlar ve polisler arasindaki bir catismanin tam ortasina dusmus

her taraftan vizir vizir kursunlar geciyormus..

neyse efendim catisma bitmis hirsizlar oldurulmus yalniz

bizim masum kadinda karnindan 2 kursunla yaralanmis

hemen hastaneye kaldirilmis kadin kurtarilmis karnindaki 2 bebesi de

ameliyatla

sag salim bir sekilde kurtulmus...

ikizlerden biri erkek biri kizmis

aradan cook uzun 20 yil gecmis

birgun kadin evde yemek yaparken kizi telasla yanina gelmis ve:

- annecim bugun cok kotu birsey oldu .... anne telasla..

-nooldu kizim?

-okulda tuvaletimi yaparken seyimden kursun cikti

-ha o mu kizim eski bir hikaye merak etme birsey olmaz.

sonra kiz mutlu bir sekilde odasina gitmis

aradan yarim saat gecmis oglu bu sefer telasla girmis odaya

-anne sorma az once ne oldu...

-biliyorum oglum iserken pipinden kursun cikti di mi?

-hayir anne balkonda masturbasyon yaparken karsi komsunun kedisini vurdum!

demis.

 

 

 

 

 

Hoca derste 'anonim' kelimesinin anlamini acikliyordu:

Anonim,kimin yaptigi belli olmayan isler icin kullanilir.".Birden arkalar-

dan bi gulme sesi yukselir.Hoca :

Kim guldu?,diye sorar.Arkalardan Temel ayaga kalkar ve :

Anonim!,cevabini verir.

 

 

 

 

 

Temel ilkokulun 1.sinifina baslar,ilk gun kosa kosa eve gelir ve annesine

Anne anne ogrtetmen bugun okulda sayilari ogretti , herkes 9'a kadar saya-

bildi ben tam 14'e kadar saydim , laz oldugum icin mi ?

Annesi:Evet yavrum laz oldugun icin.

Temel cok sevinir,2.gun okula gider ve yine kosa kosa gelir ve annesine

Anne anne ogretmen okulda alfabeyi ogretti,herkes d'ye kadar ogrendi ben

h'ye kadar ogrendim laz oldugum icin mi ? der

Annesi:Evet yavrum laz oldugun icin.

Temel artik yerinde duramaz ertesi gun okuldan acayip mutlu bi sekilde

gelir ve annesine

Anne anne bugun okuldaki arkadaslarimla seylerimizi

karsilastirdik,herkesin-

 

ki 6-7 cm benimki 17 cm laz oldugum icin mi ? der

Annesi:Hayir yavrum onlar 6 yasinda sen ise 36 yasinda oldugu icin.

***********************************************

 

 

 

 

Yildirim Akbulut ile Margaret Thatcher bir gun Ingiltere'de at gezisine

cikarlar Yildirimin basbakanligi zamaninda.

Cayirda giderlerken birden Thatcher'in ati gaz kacirir.

Tabi Thatcher kizarir bozarir, "I am sorry" der.

Bizim Akbulut da "Aaa, siz mi yapmistiniz ben de at yapti sanmistim"

 

 

 

 

 

ogretmen ogrencileri sozluye kaldiriyomus,ilk kaldirdigina sormus

simdi olum cok sicak bir otobuste gidiyon naparsin

cami acarim ortmenim

peki demis hocasi camdan esen ruzgarin hizini soyler misin bana?

cocuk ikinmis sikinmis cevap yok

otur demis hocasi 0...

neyse ayni soru 3-4-5 yanit yok hep sonuc sifir

sira bizim ozi'ye gelmis

hoca sormus cok sicak bir otobuste gidiyon naparsin

ceketimi cikaririm hocam

yine de hala cok sicak naparsin

gomlegimi cikaririm hocam

hala sicak

ayakkabimi cikaririm hocam

yine de sicak

corabimi cikaririm hocam

neyse bizim ki en son donuna kadar gelmis

hoca tabi rahat alacagi cevabi tahmin ederek sormus....

hadi bakalim otobus hala sicak naparsin...

ozi cevaplamis

dotumude s*kseniz o cami acmam hocam....

 

 

 

 

 

Bir gun bir kartal ve bir eshek ucaga binerler.Ucak havalanir.Aradan

bir yarim saat gecmishtirki

bizim kartal hostes cagirma dugmesine basar. Hostes gelir;

Hostes:"Buyrun efendim ne arzu etmishtiniz?"

Kartal:"Hic yaa, ibnelik olsun diye basmishtimda"

Hoste sinirlenir ve gider.Aradan birkac dakika gecmishtir ve kartal

yine dugmeye basar.

Hostes:"Buyrun efendim ne arzu etmishtiniz?"

Kartal:"Hic yaa, gene ibnelik olsun diye bastim"

Hostes gene sinirlenir ve gider.Bu boyle on onbesh kere devam eder.

Hostes her seferinde daha cok sinirlenir.Ama bu durum eshegin cok hoshuna

gider ve o`da dugmeye basar.Hostes gelir;

Hostes:"Buyrun efendim ne arzu edersiniz?"

Eshek:"Hic yaa bende ibnelik olsun diye bastim"

Ayni sheyi esheginde birkac kere tekrarlamasi uzerine zivanadan cikan

hostes, solugu kaptanin yaninda alir ve cok kizgin bir shekilde;

Hostes:"Yaa kaptan, iceride bir kartal ve bir eshek var"

Kaptan:"eeee"

Hostes:"eesi, durmadan hostes cagirma dugmesine basip, beni

yanlarina

cagiriyorlar ve ben ne istediklerini soruncada ibnelik olsun

diye bastik diyorlar"

Kaptan:"Vay ibneler vay, cabuk her ikisinide ucaktan ashagi atin"

Hostes kaptanin talimati uzerine kartalla eshegi ucagin cikish kapisina

getirir ve kapiyi acar.Onlari ashagi itmeden once kartal eshege donerek;

Kartal:"Lam olm, ucmayi biliyormusun?"

Eshek:"Hayir"

Kartal:"Lam ucmayi bilmiyorsunda niye ibnelik yapiyorsun!!!"

 

 

 

 

 

 

Temel is gorusmeleri icin Istanbula bir kac gunlugune gelir... Temele

bir Apartman dairesi verirler kalmasi icin.. Temel Aksam eve gider

Tma uyuyacak disaridan garip garip sesler gelmeye baslar .. Tabii temel

uyuyamaz..Seslerin nerde geldigini ogrenmek icin disari cikar.. Disarida

bir grup genc cesitli muzik aletleri calmaya calisiyor.. Temel

dayanamayip

sorar gencler ne yapiyorsunuz ? Biri Orchestra kurduk da practice

yapiyoruz der.. Tabi temel hos gorulu biraz daha sessiz olmalarini soyler

ama gencler tabii takmaz... bir aksam olur iki aksam olur.. Temel her

gece

bunlari uyarir.. ama tabi gencler takmiyor.. neyse se 4. aksam temel

gencleri uyarmaya gelmez.. gencler meraklanir niye gelmedi diye..

biri gider Temel in odasina.. kapi acik... iceri girer Bir bakar Bizim

temel

31 cekiyor... Genc dayanamaz sorar ne yapiyorsun temel ?

Temel cevap verir.. Bugun Practice Yapiyorum Yarin hepinizin Motherini

Fuck

 

edecegim...

 

 

 

 

adamin 1i 1 gun 1 bara gitmis.barda otururken gozune cok guzel 1 kadin

carpmis.adam kadinin yanina gitmis ve"hanfendi sizinle 1 icki icebilir

miyiz?"diye sormus.ama kadin aniden "terbiyesiz herif ben senin bildigin

kadinlardan degilim"diye bagirmaya baslamis.adam tabi rezil 1 vaziyette

yerine gitmis.1 sure sonra 1az onceki kadin yaninna gelmis ve

"beyfendi cok afedersiniz,ben toplum onunde utandirilan insanlarin

tepkileri konusunda 1 kitap yaziyorumda onun icin boyle davrandim"

demis.tabi,adamda firsati kacirirmi,baslamis bagirmaya:"neeeeee!

1 gece icin 10 milyon mu?seni soyguncu orospu seni!"

 

 

 

 

 

Adamin 1i bara gitmis, barmene 'bana 1 bira' demis.

Barmen adama birasini vermis. Ne kadar diye sormus adam, barmen 26 000 TL

demis. Adam gicikligina 26 tane metal binlik cikarmis, tam barmene

verecekken paralari yere sacmis. Barmen paralari yerden toplarken de kis

kis

gulmus. 1 sure sonra bu kil adam gene ayni bara gidip 1 bira istemis.

Gene sormus bira ne kadar diye. Barmen sinirli sinirli 26 000 TL efendim

demis.

Adam gene gicikligina 26 binlik cikarip gene yere dusurmus hepsini ve

barmene siritmis. Aradan 1 sure gecmis, bizim kil adam gene bu bara

gidip bira soylemis. Gene fiyatini sormus, ama bu sefer barmene kagit 50

000 TL vermis.Bu sefer barmen siritip parayi almis ve adama 24 tane

binlik

vermis para

ustu olarak. Ve tam verecekken paralari yere dusurmus. Barmen adamdan

intikam

aldim diye sevinirken, bizim kil adam 2 tane daha binlik cikarip havaya

firlatmis ve : 'bana 1 bira daha demis'

 

 

 

 

Kabadayiliga yer yok demisler, Kabadayi ayakta kalmis...

Aglarsa anam aglar, gerisi playback yapar...

Kisirlara mujde: Kisirlik kalitsal degildir, cocuklariniza gecmez...

*Sik sik ameliyat olun, iciniz acilir...

Baskalarinin seni ezmesine izin verme; Ehliyet al, sen onlari ez...

*Bitkisel hayata girdim, HIYAR gibi yasiyorum...

Kim vurduya gittim, birazdan gelicem...

Sabah sahanda yumurta yersin, Aksam deplasmanda menemen...

Erkek bir elma sekerdir: Yalarsin yalarsin, sapi elinde kalir...

*Dereceye girmek icin cok calisti, Ama hasta oldu derece ona girdi...

Asik oldum, Bsik olmadim, Csik hicbiri.

Sevenlere bir iyilik yapin: Ikisini beraber oldurun...

Esimle tek ortak yanimiz, Ayni gunde evlenmis olmamiz...

*Kizini dovmeyen, torununu erken sever...

Kumari birakacagima bahse girerim...

- Hey Moruk, dun aksam otobus duraginda ne bekliyordun?- Tren...

Unutmayin! Yapacaginiz her geyik muhabbeti, Size zaman kaybi olarak geri

donecektir...

*D'ont marry, be happy...

*Allahim! Kendim icin bir sey istemiyorum,Sadece anneme elma yanakli,

kiraz dudakli,Sutun bacakli bir gelin nasip eyle...

***Insanlar ikiye ayrilir:Anilariyla anilanlar, Analariyla anilanlar...

*Moruk ne yapiyorsun? Kafami dinliyorum. FM'i cekiyor mu?...

Son gulen sen olacaksin: cunku algilama sorunun var...

*Sizi bir yerden cikariyorum dedi kadin: Meger ebemmis...

*Deliler gibi sevdim, Manyak gibi evlendim...

**Soz sukut ise, gumus altindir...

*Doguda bir havayolu sirketi: "Diyarbokgir eyirveis"...

*Hayat, basi ve sonu olan kisacik bir ortadir...

**NOBODY is perfect. I'm NOBODY...

**Siz ey sakaklarimda kirilan dalgalar, Bu kacinci firtinadir ruhumda

kopan, Kacinci mutlulugun ardindan...

***Kim bilir nerde, nasil, kac yasinda? Bir namazlik saltanatin olacak,

Taht misali o musalla tasinda...

 

 

 

 

 

Uc rahibe bir pazar yerinden gecerken salatalik tezgahinin yanina

yaklasmislar:

- Salataliklar kac para...

- 4 tanesi 1 dolar, demis pazarci..

Rahibelerin sozcusu:

- Bize 4 tane verin, demis...

Pazarci sormus:

- Siz uc kisisiniz neden 4 tane hiyar aliyorsunuz...

Rahibe;

- Bir tanesini de bolusur yeriz, demis...

 

 

 

 

 

 

Kocalik vazifesi

 

Adam doktorun karsisinda biraz da mahcup bicimde:

- Maalesef artik kocalik vazifelerimi yerine getiremiyorum, demis,

bir cinsel gucsuzluk icinde

hissediyorum kendimi. Acaba benim durumuma bir care bulunabilir mi?..

Doktor:

- Viagra, demis, duymadiniz mi Viagra diye bir hap cikti.

Tahtakale'de tanesi 20 dolardan

satiliyor. Hemen Viagra'ya muracaat...

Adam mutluluktan ucarak cikmis muayenehaneden. Dogru

Tahtakale'ye... Tesaduf bu ya...

Doktor bir hafta sonra ayni adama yolda rastlamis...

- Ne oldu beyefendi nasil sonuc? Kariniz artik memnun mu?

- Bilmem, demis adam, daha eve gitmedim ki...

 

 

 

 

 

 

 

 

Feministlerden..

 

- Evlenme niyeti olmayan erkekler niye kadin pesinde kosarlar?.

 

- Araba surme niyeti olmayan kopekler niye otomobil pesinde kosarlarsa..

 

 

 

 

 

 

Keiko tum sevimliligi ile kocasina yaklasir ve yanagina bir opucuk

kondurduktan sonra ‘‘Sevgilim yarin soylebir kurklere bakmaya gidelim.

Olur mu?’’ der.

 

Kocasi sakin bir sekilde cevap verir,‘‘Tabii hayatim neden olmasin, ben

yarin seni hayvanat bahcesine gotururum istegin kurke uzun uzun bakarsin’’

 

 

 

 

 

 

 

 

Hayli entel gorunuslu bir genc, kentin en luks genelevine gider.

 

"Madam" der, "Bu gece icin bir kadin istiyorum.."

 

"Ozur dilerim delikanli" der Madam.. "Butun kizlar iste. Ama israr

ederseniz, ben sizinle kalabilirim."

 

Madam ve entel delikanli yatak odasina gecer ve soyunurlar. Madam,

delikanliya buyuk bir hayal

kirikligi ile bakar.. Cunku onunde sadece bes santimlik bir organ vardir.

 

Delikanli aldirmaz bile.. Madama soyle bir goz atar ve bagirir:

 

"Kalk Sezar!.."

 

Ve madamin hayret ve hayranlikla acilan gozleri onunde 25 santimlik Sezar

ayaga kalkar.

 

Madam da tum hunerlerini kullaninca harika bir gece gecirirler. Sezar tam

5 saat boyu gorevini

aslanlar gibi yapar.

 

Sabah olunca Madam "Bayim" der, entel delikanliya, "Hayatimin en zevkli,

en keyifli gecesini

gecirdim. Izin verir misiniz kizlarimi cagirayim da gelip bu harika

organi, bu muhtesem Sezar'i

gorsunler?.."

 

Delikanli fermuarini kaparken yanit verir:

 

"Hayir Madam hayir.. Ben buraya Sezari ovmeye degil, gommeye geldim!.."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Rahip, hoca ve haham tartismaya girismisler..

Hoca, "Hayat, ebe bebegin kicina vurup ona ilk nefesi aldirinca baslar"

demis.

Rahip itiraz etmis:

"Hayat, sperm, yumurtayi dolledigi an baslar.."

Haham gulmus..

"Ikiniz de bilmiyorsunuz. Hayat, kopek olup, cocuklar evlenip gidince

baslar."

 

 

 

 

 

Nasil olmussa olmus, Bill Clinton, Boris Yeltsin ve Mesut Yilmaz

Tanri'nin huzuruna cikmis, oradan aldiklari haberlerle Dunya'ya

donmusler. Clinton ve Yeltsin aldiklari izlenimleri kendi meclislerine

"Size bir iyi bir kotu haberim var" diye soze baslayip soyle anlatmislar:

"Tanri vardir ve 2 bin yilinda kiyamet kopacaktir"... Mesut Yilmaz ise

TBMM'de kendi izlenimlerini soyle aktarmis: "Bu olay benim dunyanin uc

onemli liderinden biri oldugumu kanitladi ve 2 bin yilinda butun

sorunlarimiz cozuluyor"

 

 

 

 

 

 

 

 

En son kaset...

 

AB: Abi seyi sey yaptin mi?..

CD: O seyi sey yaptim da, obur seyi henuz sey yapamadim...

AB: Haa... Anliyorum... Seyin sagolsun abi... Ama sen yine de isin

pesini birakma... Bakarsin sey

olur, onu da yaparsin...

CD: Bakacaz... Peki sen ne yapiyorsun oralarda?.. Halin keyfin

yerinde mi?..

AB: Yerinde abi.. Yalniz seyimiz sey olmadigi icin kafamiz

karisiyor...

CD: Tasalanma... Senin burada bir suru seyin var... Her meseleyi

halletmek icin canla basla

calisiyoruz...

AB: Sagolun abi...

CD: Gecenlerde sey geldi... Anliyorsun ya... Dedi ki, ben onun

kardesiyim, hayatta kelek atmam...

AB: Manav mi?..

CD: Ne manavi yahu, sey...

AB: Ha... Anladim...

CD: Oyle dedi...

AB: Simdi beni iyi dinle... Takimdaki sey var ya... Onu

kizaga

cekeceklermis... Bu durumda bizimkine

sans dogabilir...

AB: Cok guzel haber abi..

CD: Ben senin yerinde olsam cocuga baski yapar, bir an once form

tutmasini tavsiye ederim...

AB: Tabii abi... Hemen arayacagim...

CD: Gece kuluplerinde gezmeyi birakip bol bol antrenman yapsin. Bu

firsat bir daha ayaga gelmez...

AB: Haklisin abi...

CD: Peki, simdilik bu kadar... Ben gelecek mactan sonra seni

tekrar arayacagim...

AB: Bekliyorum abi.. Merak etme, o seyi hemen halledecegim...

Hepimize bol seyler...

 

 

 

 

 

 

Hocaya sormuslar:

 

"Erkeklik organi buyuk olanin iliski sirasinda aldigi zevk de buyuk olur

mu?".

 

Hoca cevap vermis:

 

"Hammaliyesini kendi ceker, zevkini baskalari surer.."

 

 

 

 

 

 

Iskocyali ile Ingiliz komsu oturuyormus. Aralari da pek iyi degil.

Iskocyali bir sabah bakmis tavugu

Ingiliz'in bahcesine yumurtluyor. Ayni anda Ingiliz evden cikmis

yumurtayi alip cebine atmis. Iskocyali da

evden firlamis Ingilizi bahcede yakalamis.

- O yumurtayi benim tavugum yumurtladi, demis, lutfen verir

misiniz?

Ingiliz orali degil:

- Evet ama, demis, benim topragima yumurtladi.

Yumurta senindi, benimdi, derken Iskocyali:

- Bu durumu Iskoc usulu cozelim, demis, ikimiz de birbirimizin

hayalarina birer tekme atalim,

kim yerden daha gec kalkarsa yumurta otekinin olsun.

Ingiliz kabul etmis. Iskocyali eve gidip en kalin postallarini

giymis. Gelmis, Ingilizin hayalarina

var gucuyle bir tekme indirmis. Ingiliz yerden ancak 30 dakikada

kalkabilmis. Tekme sirasi

Ingilize gelmis. Tam vuracak, Iskocyali:

- Bir yumurta icin degmez, demis, al o aptal yumurta senin olsun.

Kissadan hisse: Kavgayi ofke degil, akil kazanir...

 

 

 

 

 

ICKI yasaginda Bektasi'yi yakalamislar, uzerinden bir sise raki cikmis,

karakolda komiser, "Iceri

atin!" deyince, Bektasi itiraz etmis:

"Icmedim ki!"

"Olsun, suc aleti ustunde yakalandi!"

Bektasi basini sallamis:

"O halde beni zinadan da iceri atin!"

"O niye?"

"Ustumde zinanin da suc aleti var, ama kullanmadim!"

* * *

IKI Fransiz yillar sonra bulusmus, okul arkadasiymislar. Bir bara

gidip oturmuslar, "Ne var, ne

yok?" muhabbeti baslamis, ikisinin de birer kizi varmis, biri anlatmaya

baslamis:

"Benim kizim patronun ozel sekreteri, patron onu cok seviyor,

nereye gitse yanina aliyor.

Gecen gun birlikte dunya turuna ciktilar, iki ay gelmediler, kizima neler

olmus neler... Paris'te alti

odali bir daire aldi, Nice'te yazlik, biri spor, iki arabasi var. Patron

cok yorgun oldugu geceler,

kizimin evinde kaliyor. Her kalisinda cok degerli hediyeler veriyor..."

Bunlari anlattiktan sonra arkadasina sormus:

"Benim kiz boyle, seninki ne yapiyor?"

Adam basini sallamis:

"Benim kiz da orospu oldu ama, senin gibi anlatamiyorum!"

 

 

 

 

 

 

 

Butun bebekler ayni sayida hucreden olusurlar. Embriyodaki hucreler 9 ay

boyunca geliserek cesitli

organlari olustururlar. Sorun erkek bebeklerin olusmasinda cikar.. Hucre

sayisi ayni olduguna gore,

o onde sallanan alet nasil olusacak. Bilim adamlari arastirma yapmislar ve

erkek ureme organini

olusturan hucrelerin nerden geldigini bulmuslar.. Beyinden.. Yani erkegin

beyin hucrelerinden bir

bolumu asagilara goc edip, erkek cinsel organini olusturuyorlar. Boylece

kiz cocuklar erkek

cocuklardan daha akilli uslu oluyorlar.

 

Cocuklar ergenlik cagina gelince sorun daha da buyuyor. Cocuk buyudukce

sadece beyinleri

arasindaki fark buyumuyor, dusunme merkezleri de degisiyor. Kadin basi ile

dusunurken, erkek

dusunceleri bir olcude, asagilara goc etmis eski beyin hucrelerinde

olusuyor.

 

Tabii sorunun buyuklugu erkekten erkege degisiyor.

 

Bazi erkeklerde asagi goc eden beyin hucresi sayisi az. Bunlar hemen tum

mental kapasiteye sahip

ama, seks acisindan cok sikici adamlar oluyorlar. Bunlara tip dilinde

"Cumhuriyetci" deniyor..

 

Bazilarinda daha cok beyin hucresi asagi iniyor.. Tip dilindeki isimleri,

"Demokratlar!.."

 

Cok ender olarak hemen tum beyin hucreleri asagi goc etmis erkekler var.

Bunlara da "Sayin

Baskan" diyoruz!..

 

 

 

 

 

 

 

 

Uzeyir karisini fena halde dovdu

 

Mutlu bir evlliligi olan lastik tamircisi Uzeyir

Usta Esi Dondu yu , Bill Clinton yuzunden evire

cevire dovmustur.

 

Clinton un seks raporunu yuksek sesle okuyan

karisinin " Oral seks te neki laan Uzeyir ? "

diye sordugu soruya cevap vermekte zorlanan Uzeyir

usta , " yahu kamisla gazoz icmek gibi bisey "

gibi cevaplar ama bu cevaplardan sonra Dondu ,

" Yani biz simdi aksamlari gittigimiz cay

bahcesinde garson un kamisiyla oral seks mi

yapiyok ki leen " deyince kafasi atan Uzeyir Usta

dondu yu evire cevire doverek hastahanelik

etmistir.

 

 

 

 

 

 

Ciplaklar kampinda adam kadina yaklasmis:

- Size asigim hanimfendi...

Kadin adami tepeden tirnaga bir suzmus:

- Evet goruyorum...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Pazar Keyfi

 

Soru ve Cevaplarla Ucgurgate

 

S- Clinton, Monica'yla niye ille de Oval Ofis'de bulusuyordu?

 

Y- Oval Ofis-Oral Ofis esprisi yapilabilsin diye. Clinton, Turkiye'de bu

espriyi kosesinde yapan 500

yazara bir saksafon hediye edecegini acikladi.

 

S- Hillary, Internet'teki raporu okuyunca ne dedi?

 

Y- Bill bunu bana nasil yapmaz?!

 

S- Clinton-Monica cifti soylentilere baslangicta nasil tepki veriyordu?

 

Y- Agiz birligi etmiscesine susuyorlardi.

 

S- Skandal nasil ortaya cikti?

 

Y- Monica agzina geleni soyleyip, Monica'nin agzindan cikani tum dunya

duyunca.

 

S- Clinton, Monica'nin aciklamalarini onceleri nasil yalanladi?

 

Y- "Agzi olan konusuyor."

 

S- Clinton basina ne zaman bozuldu?

 

Y- Basinda "Monica agzindaki baklayi cikardi" haberleri cikinca.

 

S- Clinton-Monica cifti birlikte en cok hangi sarkiyi soylerlerdi?

 

Y- Kuuuss sesleri Oval'a yayilir.

 

S- Monica'nin ailesi olayi nasil yorumluyor?

 

Y- Kizimiz Beyaz Saray'da staja basladiktan sonra agzi cok bozulmustu.

 

S- Gorgu taniklari ciftin iliskisini nasil anlatti?

 

Y- Monica, Oval Ofis'de Clinton'i her gorusunde aciyordu agzini, yumuyordu

gozunu. Baskan da

Monica'nin agzinin payini veriyordu.

 

S- Clinton, Hillary'i Monica'ya nasil sikayet ediyordu?

 

Y- Ihtiyaclarimi anlattigimda hic ORALi olmuyor. Agzi var, dili yok.

 

S- Baskan'in Monica'nin askina cevap vermemesi nasil yorumlandi?

 

Y- Monica agziyla kus tuttu da yine de Clinton'a yaranamadi.

 

S- Amerikan halkinin olaya tepkisi ne oldu?

 

Y- Koskoca Amerikan Baskani bir Beyaz Saray stajyerinin agzinin icine

bakiyor.

 

S- Ucgur-gate'in bas kahramani Monica hangi reklamda oynayacak?

 

Y- Colgate

 

S- Monica'nin kitabinin adi ne olacak?

 

Y- Monica'nin cektigi dili belasi

 

S- Clinton'a olay ortaya ciktiktan sonra hangi isimler takildi?

 

Y- "Staj yer" ve "SuperMeni"

 

S- Baskan Altmissekiz Kusagi'nin adini neye cikardi?

 

Y- Altmis Seks kusagi

 

S- "Niye daha once konusmadin?" sorusuna Monica ne cevap verdi?

 

Y- Ben aile terbiyesi aldim. Agzim doluyken konusamazdim.

 

S- Skandal yeni bir star yaratti mi?

 

Y- Kenneth Starr

 

S- Kenneth Starr, raporuna ne isim verdi?

 

Y- Kucuk Clinton (Bill the kit) Hikayeleri

 

S- Castro, Amerikan baskanina niye sukran duyuyor?

 

Y- Puro'ya yeni bir tuketim alani yaratarak puro satislarini arttirdigi

icin.

 

S- Clinton-Monica iliskisinin ozeti neydi?

 

Y- Zenginin mali zugurdun cenesini yorar.

 

Hakan/Utku

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

- Tony Blair, Bill Clinton'a sormus : Kuzey Irlanda konusundaki

pozisyonun ne? Yanit : O pozisyon yeni mi cikti. Hic denemedim..

 

- Clinton'in vicdani neden tertemiz ? Cunku hic kullanilmamis..

 

- Bir grup cerrah aralarinda tartisiyorlardi. Birincisi, "En kolay,

muhendisler ameliyat ediliyor. Butun ic organlari, gayet guzel kod

numaralariyla isaretli" diye iddia etti.. Ikincisi, "Kutuphaneciler" dedi.

"Ic organlari, alfabetik sirayla dizili". Ucuncusu, "En kolayi Clinton"

diye konustu, "Herifte yurek yok.. Mide yok.. Belkemigi yok..Cinsel

organlari ile beyni de, istendiginde birbirinin yerine kullanilabiliyor.."

 

- Beyaz Saray'da ampulleri takmak icin kac stajyer gerekir ? Hic

gerekmez.. Cunku orada tek "takici" Baskan Clinton..

 

- Yalanci bir politikaci ile riyakar bir avukat ciftlesirse,

ortaya ne cikar ? Chelsea Clinton..

 

- Al Gore, Bill Clinton'a sordu : Ben evlenmeden once, karimla hic

yatmadim. ya sen ? Bill yanitladi : Bilmem.. Kizlik soyadi neydi ?

 

- Clintonlar tatildeyken, Beyaz Saray'in papagani olmus. Yenisini

almislar. Ancak satici uyarida bulunmus : Daha once bir genelev sahibesine

aitti.. Eve

donduklerinde

iceri ilk giren Chelsea olmus. Papagan, "Cok genc" diye bagirmis..

Ardindan Hillary

girmis. Papagan "Cok yasli" demis.. Derken, Papagan sevincten kanat

cirpmis ve

Clinton iceri girdiginde, "Selam Bill, gorusmeyeli nasilsin ?" diye

bagirmis.

 

- George Washington, Richard Nixon ve Bill Clinton arasinda ne

fark vardir ? Washington yalan soyleyemezdi, Nixon dogruyu soyleyemezdi,

Clinton ise ikisini birbirinden ayiramazdi..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Avukat yazihanesinin telefonu calmis. Sekreter acmis:

- Avukat Hicabi Bey'le gorusmek istiyorum...

- Hicabi Bey gecen hafta oldu, demis sekreter hanim..

Ertesi gun telefonda ayni adam:

- Hicabi Bey'le gorusmek istiyorum...

Sekreterden ayni yanit:

- Hicabi Bey gecen hafta oldu...

Ertesi gun ayni adam arayip ayni soruyu sorunca sekreter

dayanamamis:

- Beyefendi neden hergun telefon acip ayni soruyu soruyorsunuz?

- Verdiginiz cevap her defasinda bana buyuk bir mutluluk yasatiyor

da...

(Butun avukatlara uzun omur dilegiyle)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hangi Madrid?

 

DTCF ogretim uyelerinden biri, fakultenin lokantasinda birlikte

yemek

yedigi arkadaslarina yaz tatilinde Madrid'e yaptigi geziyi ballandira

ballandira

anlatiyordu ki, konusmaya tanik olan bir baska ogretim uyesi, Prof. Selim

Hovardaoglu espri olsun diye sordu:

-Demek, yaz tatilinizde Madrid'teydiniz?

- Evet efendim, Madrid'teydim.

- Peki, hangi Madrid'teydiniz hocam?.. Real Madrid'te mi, Atletico

Madrid'te mi?..

Hoca soruyu olanca ciddiyetiyle yanitladi:

- Real Madrit'te..!

 

 

 

 

 

 

Bunalima giren rahip, ruh doktoruna gitti. Doktor, uzun uzun dinledi ve

tedaviyi soyledi:

 

"Birkac gun icin uzerinden bu elbiseleri cikar.. Alelade insanlar gibi

giyin. Buyuk sehre git. Keyfince

yasa.."

 

Rahip atladi gitti Londra'ya.. Guzel yemekler yedi, guzel filmler,

muzikaller izledi. Sonunda bir gece bir

topless bara ugradi..

 

Masanin basina bikinisinin sadece alti olan bir harika sarisin geldi..

 

"Ne icersiniz peder?.."

 

Rahip panikledi..

 

"Nereden anladiniz?" diye sordu telas icinde..

 

"Bakin" dedi garson kiz.. "Ben Rahibe Teresa.. Benim doktorum da ayni.."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Temel Istanbul'da tuvalete girmis, isini bitirmis cikmis..

Eline su dokup kapidan cikarken bakmis tuvalet bekcisi elindeki

demir on liraligi "Tik

tik tik" diye tezgaha vuruyor...

Ve de "Para?" diye Temel'e soruyor..

Temel:

"Para istemez hemserum" demis...

"Ha bu defa da hayruna yapmis olalim"...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Gecen hafta sonunda guney illerinden birinde kritik bir ikinci lig maci

oynaniyordu. Ev

sahibi takim cok atak oynuyor ancak her turlu aksilik pespese geliyor,

top bir turlu kaleye

girmiyordu.

Ilk devre golsuz bitti. Ikinci devrenin ortalarina dogru ev sahibi

takimin santrforu bir

ara karsi takimin kalecisiyle karsi karsiya kaldi. Bir calim da kaleciye

atti. Onu bombostu

artik... Butun yapacagi topu bos kaleye yuvarlamakti. Tiklim tiklim dolu

stadda sinek ucsa

duyulacak bir sessizlik vardi...

Santrfor cekti sutunu. Ve top bombos kaleye degil diregin hemen

yanindan disari

gitti... Seyirci soke olmustu... O sessizlikte tribunden davudi bir ses

yukseldi:

"Ulan Ahmeeeeet ben senin aniniiii, avradiniii, sulaleniiii...

diye haykiran seyirci bir an durduktan sonra sozu tamamladi:

"Kacar mi ulan bu, terbiyesiz herif..."

 

 

 

 

 

 

YASA, kural ve mantik olculerine uymayan, dayanmayan keyfi kararlara "Hukm

- i Karakusi" derler. Ansiklopediye gore "Karakus" naminda bir derebeyi

boyle

kararlar verdigi icin bunlara "Hukm - i Karakusi" deniliyormus...

Gecenlerde bu kararlardan bir ornek verdik, iyi tepkiler aldik.

Her halde tepki

gosterenler, karari degil de, bazi kararlari ona benzetip neselendiler.

Simdi yine, "Hukm - i Karakusi"lerden birini yazalim, bakalim

hangi karara

yakistiracaksiniz?

* * *

KADININ biri, iki gozu iki cesme Karakus'a gitmis:

"Benim kocam hirsizdi, calar, cirpar, nafakamizi cikarir, ekmek

paramizi

getirirdi. Gecenlerde hekim efendinin balkonuna ip atip cikarken balkon

parmakliklari kopmus, kocam dustu oldu. Hekim efendiden sikayetciyim,

balkonun parmakliklarini saglam yaptirmamis. Kocam hirsizliktan

yakalansaydi, uc ay yatar cikardi, simdi oldu!"

Karakus kadini hakli bulmus:

"Hekimi asin!"

Hekim kosup gelmis:

"Aman efendim kabahat benim degil, marangoz parmakliklari curuk

yapmis, kabahat onun!"

"O halde marangozu asin!"

* * *

MARANGOZ can havliyle yetismis:

"Efendim ben parmakligi yaparken, asagidan bir kadin geciyordu,

basindaki yeldirme o kadar guzel boyaliydi ki, gozum takildi, parmakligi

iyi

civiliyememisim!"

"Kadini bulup asin!"

Kadin da kendisini savunmus:

"Ben o yeldirmeyi pazardan aldim, yeldirmeci boyamis, o kadar

guzel

boyamasaydi, benim gunahim ne?"

"Boyaciyi yakalayin, hekimin evinin kapisina asin!"

Biraz sonra zaptiyeler kosup gelmis:

"Boyacinin boyu uzun, kapi alcak, asamiyoruz!"

Karakus, nihai hukmunu vermis:

"O halde, kisa boylu bir boyaci bulun, onu asin!"

 

 

 

bu da Hasan Pulur'dan alıntı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ESEGIN biri eseklikten bikmis, tavsan olayim, demis.

Nasil tavsan olacak?

En kolayi, kulaklarini tavsan kulagina benzetmek...

Estetik ameliyat yaptirmis, kulaklarini tavsan kulagina benzetmis,

sonra at'a gitmis:

"Nasil, tavsana benzedim mi?"

At soyle bir bakmis:

"Sen artik, esek bile degilsin!"

 

 

 

 

 

 

 

Herif dangalagin biriymis, gecmisinde olmayan yokmus, uyusturucu

kacakciligindan

hirsizliga kadar... Ama devir oyle devirmis ki, Neyzen Tevfik'in dedigi

gibi

"pustlarin, pezevenklerin" itibar kazandigi devirmis... Herif sirtina cok

kiymetli bir

kurk gecirmis, herkese carparak, catarak yuruyormus. Akil hocalarindan

bir karinin

aklina uyarak - zaten o da hirsizin biriymis ya! - yolda, kosenin basinda

durup, birine

omuz atmis. Adam soyle bir bakmis:

"Eger o giydigin daha dogrusu sana giydirilen kurke guveniyorsan,

belani

ariyorsun, demektir. Cunku sirtindaki o kurk degil seni, asil sahibini

bile

hayvanliktan kurtaramadi!"

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Simdi fevkalade sosyetik bir kokteyl.. Dr. Gurel smokinleri icinde iki kat

yakisikli.. Agzindan da bal

akiyor ya.. Etrafi her zamanki gibi genc ve guzel hanimlarla cevrili..

 

Bunlardan biri "Ah doktor, disim oyle agriyor ki gunlerdir" demis.. Sonra

yakalamis doktorun elini..

Agzina dogru cekmis.. Cekmekle de kalmamis.. Sokmus doktorun parmagini

agzina.. Sol tarafa

kaydirmis. Isaret parmagini azi disine dogru zorla uzatiyor.

 

- Iste burasi.. Tam burasi.. Oyle agriyor ki?..

 

Doktor parmagini kadinin agzindan kurtarmaya calisirken soyleniyor?..

 

- Hanimefendi, iyi ki jinekolog degilim..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Is baglantilari kurma umuduyla tasra kasabalarinda geziye cikmis bir firma

temsilcisi, uydurma

goruntulu bir otele inmis.

 

Otelin muduru en iyi odayi acmis kendisine...

 

Oda en iyi oda ama, temsilcinin gozleri yastigin ustundeki bir

tahtakurusuna dikilmis birden.

 

Ve baslamis bagirmaya:

 

- Bu ne rezalet, ne bicim otel bu? Yastigin ustundeki su tahtakurusuna

bakin...

 

Ses gitgide yukselince otelin sahibi kosmus odaya:

 

- Beyim bosuna telasa kapilmayin demis, alt tarafi bir tahtakurusu bu...

 

- Kor degilim ya; goruyorum tahtakurusu oldugunu. Siz bunu normal mi

buluyorsunuz?

 

- Rica ederiz efendim. Abartilacak bir sey degil bu. Ustelik gordugunuz

tahtakurusu olu bir

tahtaturusu...

 

Firma temsilcisi, kasabada baska otel olmadigi icin, ister istemez kalmis

odada...

 

Ertesi sabah erkenden asagi inerken Mudur, gulec bir yuzle:

 

- Gunaydin, demis. Nasil rahat uyudunuz mu?

 

- Hayir, hic uyuyamadim.

 

- Neden uyuyamadiniz ki?

 

- Hani o olu tahtakurusu vardi ya?.. Beklenmedik olcude kalabalik oldu

cenazesi...

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir guve yavrusu bir gun tuyup gitmis ailesinin yanindan. Bir hafta

boyunca annesi de, babasi da

olmus olmus dirilmis kahrindan...

 

Hafta sonunda hic bir sey olmamacasina, sessiz sakin geri donmus yavru...

 

Annesi baslamis kendisini azarlamaya:

 

- Hic dusunmedin mi seni ne kadar merak edip, nasil uzulecegimizi? Binbir

kaza, binbir bela

gelebilirdi basina. Herkesin biz guvelerden nefret ettigini bilmiyor

musun? Herkes nefret eder bizden;

kuslar, insanlar, herkes...

 

Yavru guve:

 

- Hic de oyle degil annecigim, diyormus. Ozellikle insanlar bizden nefret

falan etmiyor. Tam tersine,

bizi cok seviyorlar. Ne zaman onlardan birinin yanindan ucarak gecmeye

kalksam, hemen

alkislamaya basliyordu beni...

 

Annesi:

 

- Salak kafali demis. Siyasetciler de tipki senin gibi saniyor. Onlar

alkis degil, punduna getirip yok

etme cabalari...

 

 

 

 

 

 

 

 

Iki atsinegi taze bir inek diskisinin ustune guzelce kurulmuslar.

 

Biri otekine:

 

- Soyle bir yelleneyim de biraz rahatlayayim, demis.

 

Oteki hemen:

 

- Delirdin mi sen, demis. Sofrada yemek yerken hic osurmak olur mu?

 

 

 

 

 

 

 

 

adamin biri bir gun sehrin, hatta belki de ulkenin en meshur, her

nasilsa, bayan olan, cinsel konularda uzman hekime gitmis muayene

olmaya. Neyse bizimki doktorun karsisina cikmis, utana sikila, ancak

"benim cinsel iliskilerde sorunum var" deyebilmis. Tabii ki bizim meshur

ve ayni zamanda cok basarili bayan doktor demis " merak etme, ben bu tur

sorunlari cok gordum, hemen hepsi duzelir vs " daha sonra da bir ilac

vermis 1 hafta kullanip kontrole gelmesini emretmis. Bizim adam, bir

hafta sonra gelmis, demis" doktor hanim benim sorunda hic bir degisiklik

olmadi" doktor sasirmis, demis baska ilac ekleyelim bakalim, bir hafta

sonra tekrar gel. Adam bir hafta sonra gelmis, demis " hic bir

degisiklik yok". Bizim doktor iyice sasirmis, demis sunu da kullan

bakalim tekrar gel kontrole. Adam yine gelmis haftasina, demis " yok bir

degisiklik". Bizim doktor iyice sasirmis, kafayi yiyecek, demis " ben

hic boyle vaka gormedim, gel beni yap, gormek istiyorum nasil

beceremiyorsun. Adam acmis takim taklavati, baslamis bizim doktor

hanimin arkasinda gidip gelmeye: bizim doktor iyice saskin, dondurmus

kafasini, demis " hani beceremiyordun, bal gibi yapiyorsun"; adam demis"

doktor hanim bulamiyorduk ki yapalim"...

 

 

 

 

 

 

 

Bir gün , Dursun Temel'e,

_Temel hadi seninle ormanda maymun avına çıkalım der.

Bu ormandaki maymunlar tuttuğu insanı sıra ile yapıyorlarmış. Dursun

bunu biliyor tabi..

Temel de hiç tereddüt etmeden kabul eder ve ertesi gün ellerinde

birer tabanca ormana

maymun avına çıkarlar...

Belli bir süre geçtikten sonra, karşılarına yüzlerce maymun çıkar,

Dursun,

_Ula Temel ateş et ateş et diye bağırır, sonra bakarki olacak gibi

değil maymunlar saldırmaya başlıyor, Dursun hemen kaçıp bir ağaca

çıkıyor, Maymunlar Temel'i yakalayıp sıra ile , ırzına geçerler , Temel

Dursuna çok kızar ve ağzına geleni sayar...

Aradan zaman geçer ve Dursun tekrar Temele av teklifi yapar , Temel

_Yok ula ben senlen pirdaha ava gitmem.. Dursun, ula bu sefer çifteli

almışım hepsini haklarız deyince Temel ikna olur ve tekrar giderler ava,

 

Yine karşılarına bir sürü maymun çıkar, ateş ederler 10-15 tane ölür

fakat geri kalanlar saldırır, bakarlarli olacak gibi değil tekrar

kaçmaya başlarlar, Dursun uyanıklık edip bir ağaca çıkar ve maymunlar

yine Temelin ırzına geçerler...

Birkaç gün sonra Dursun tekrar bir av teklifinde bulunur

_Temel yok bu sefer gelmem diye diretince , Dursun

_Ula Temel bu sefer makinalı almışım hiç birinin kurtuluşu yoktur hadi

gidelim der, Temel yine ikna olur ve ormana giderler,,,

Bu sefer 20-30 maymun öldürürler fakat geride kalanlar tekrar saldırır

Dursun tekrar ağaca çıkar ve maymunlar Temeli yakalarlar....

Temel iyice kızmıştır, ve ertesi gün Dursun tekrar maymun avı deyince

önce kabul etmez ama Dursun bazuka var deyince olur der ve ava

çıkarlar..

Maymunlar üstlerine saldırınca ateşe başlarlar bu sefer de 30-40

tane ölür geri kalanlar saldırıya geçer, Dursun ile Temel kaçmaya

başlarlar ve Temel bu sefer uyanıklık edip en yakın ağaca çıkar,

_ Ula bu sefer pen akıllıluk edecegim der kendi kendine..

Maymunlar Dursunu yakalarlar, tam ise baslayacaklari sirada bas maymun

one cikar ve...

_

_ Hooooop durun, simdiye kadar hep asagidakini yaptik simdi sira

agactakinde hucuuuummm..

 

 

 

 

 

Temel cok kufur edermis her iki lafindan biri amina koyummus. Derken Temel

askere gitmis.

Komutan sormus buna: Nerelisin oglum?

Temel: Tirabzonluyum komutanim amina koyum.

Komutan: Ne dedin ne dedin?!

Temel: Tirabzon dedim amina koyum.

Komutan bir ki derken Temeli bi guzel benzetir. Sonra sorar:

Diyecen mi ulan bi daa?

Temel: Demeyeceem amina koyum

Komutan iyice sinirlenir. Bagirir: Asin lan su iti!

Neyse Temeli carmiha gererler ipi gecirirler. Temel can cekisir nefes

alamaz.

Olecek. Bir er komutanim bi daa yapmaz diye rica eder. Zaten Temel de

cirpiniyo

Neyse komutanin gonlu olur cozdurur.

Asagi iniece Temel: Az daha oluyordum amina koyum da der

 

 

 

 

 

 

 

Ukraynali Vladimir karisina mektup yaziyor:

- Senin ustune kadin olmadigini dun gece bir kez daha anladim

sekerim...

 

 

 

 

 

 

 

Corumlu neden leblebi yedikten sonra su icer?

osurunca tozutmasin diye

 

 

 

 

 

 

kanatlari var ucamaz, petekleri var bal yapamaz

moron ari

 

 

 

 

 

 

ak don icinde dik dur

gaz lambasi

 

 

 

 

 

 

 

kullanilmis orkide ne denir?

red kid

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Temel efkarli, oturmus iciyormus. Cemal mudahale etmis:

 

"Temel ickiden bogulacaksin."

 

"Kendimi degil dertlerimi alkolde bogmaya calisiyorum," demis Temel..

"Onlar da

yuzme bilirmiscesine bana geri geliyor."

 

 

 

 

 

 

Kadin gogsunden rahatsizmis. Doktora gitmis. Doktor sikayetini

dinledikten sonra;

- Buyrun, surada soyunun hanimefendi, demis.

Kadin "Utanirim" demis, "rica etsem, isiklari kapatabilir

misiniz?"

Doktor isigi kapatmis. Birkac dakika sonra;

- Elbiselerimi nereye koyayim Doktor Bey?.. diye sormus kadin...

Doktor da yanitlamis:

- Benimkilerin uzerine lutfen...

 

 

 

 

 

 

 

 

Hekim sikayeti dinledikten sonra kiza donmus:

- Soyunun, demis...

- Fakat doktor, demis kiz, hasta olan ben degilim, annem...

Doktor anneye donmus:

- Dilinizi cikarin bakayim hanimefendi...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Genc, guzel ve cici kiz, bazi ufak tefek genclik sorunlarindan dolayi bir

ruh

hekimine gitmeye karar vermis. Guvenli olmasi icin yasli basli birini

arastirmis. Bulup randevu almis. Hekimin odasina adeta ayaklarinin ucuna

basarak ve biraz da urpererek girmis. Masasinda birseyler okuyan hekim

genc

kizi gorunce asabi bir sesle:

- Buyrun soyunun, demis...

Kiz uzerindeki ceketi cikarmis:

- Soyunun soyunun...

Genc kiz ruhsal tedavi icin soyunmaya gerek olmadigini biliyor

ama...

Karsisindaki ne de olsa hekim. Ustelik sesi otoriter....

Genc kiz sonunda bir sutyen, bir kulot kalmis. Hekim:

- Hadi kizim sabaha kadar seni mi bekleyecegim, diye gurleyince

kizcagiz

uzerindeki son iki parcayi da cikarip atmis.

Ayni anda hekim uzerine atlamis kizin. Oracikta irzina gecmis.

Genc kiz henuz olayin sokunu yasarken ahlaksiz hekim giyinmis ve

demis

ki:

- Benim sorunum cozuldu, sira geldi sizin sorununuzu cozmeye.

Anlatin

bakalim derdinizi...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Temel'e soruyorlar,

 

Niye birinin anasina sovuyorlar da babasina sovmuyorlar?

 

-Biri varsa onun dogmasi icin anasinin ne yaptigini bilirsin. Babasi mi

yapmis, emin degilsin. Bilemiyorsun, anasina sovuyorsun.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Fransiz delikanli keyifli bir gulumsemeyle "cafe"ye girmis.

Arkadaslarina seslenmis:

- Oh ya.. Dun gece hepinizi boynuzladim...

Ve arkadaslarinin saskin bakislari altinda eklemis:

- Dun gece kendi karimla yattim...

 

 

 

 

 

 

 

Politikaci bir film artistiyle evlenecekmis. Bir detektif tutmus.

Artistin gecmisini arastirip rapor halinde kendisine bildirmesini istemis.

Bir sure sonra rapor gelmis.

Politikaci su satirlari okumus:

- Genc kadini taniyanlar mazisinde en ufak bir leke bile

bulunmadigini soyluyorlar.

Tek falsosu... Son haftalarda pek de saglam ayakkabi olmayan bir

siyasetci ile gorunmeye baslamis...

 

 

 

 

 

 

Bir gun bir cocuk ve babasi taksi ile bir yere gitmektedirler.

Cocuk tabi merakli her onune geleni babasina sorar... Cocuk

caddenin kosesinde bir kadin gorur ve babasina soror :

--Baba bu ne ? baba bu ne ?

Babasi cevap verir:

--Oglum , o is kadini is yapar..

Tam bu sirada taksici arkaya doner ve derki :

--Oglum baban sana yalan soyluyo , o orospu , onu sikersin.

Baba hic bir sey demez , ve bizimkiler yola devam ederler.

Iki cadde sonra cocuk kosede bir adam gorur ve babasina sorar:

--Baba bu ne ? baba bu ne ?

Babasi cevap verir:

--Olum o is adami is yapar.

Taksici yine arkasini doner ve derki :

--Oglum baban sana yalan soyluyo ,o pezevenk , o orospu satar.

Baba yine sabreder ve susar ve yola devam ederler.

Iki dakka sonra bizim oglan kosede bir ev gorur ve sorar:

--Baba baba bu ne ?

Babasi ogluna cevap verir :

--Oglum orasi is hani , orda ablalar , amcalar is yaparlar.

Taksici buna da atlar ve derki :

--Oglum baban sana yalan soyluyoo , orasi kerhane , orda o

orospulari sikersin...

Bizim baba yine "Yaaa sabir " der ve yola devam ederler.

Oglan 10 dakka gectikten sonra yolun kenarinda misket oynayan

iki uc tane cocuk gorur ve babasina sorar :

--Baba bu ne bu ne ?

Sonunda bizim baba ogluna cevap verir:

--Oglum onlar orospu cocugu , buyugunce taksi soforu olucaklar

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Genc kiz genc asigina telefon acmis:

- Jean, demis, seni cok arzuluyorum, geceleri uyku uyayamiyorum.

Ne olur bu hafta sonu bize yemege gel. Seni annem babamla tanistirayim.

Sonra benim odamda ders calisiyor gibi yapar doya doya sevisiriz...

Jean omrunde hicbir kizla sevismemis, toy bir delikanli.

Bir eczaneye gitmis. Babacan eczaciya:

- Bu hafta sonu once bir aile yemegi, pesinden atesli bir ask

yasayacagim, demis, o yuzden iyisinden iki kutu prezervatif istiyorum...

Babacan eczaci kutulari vermis, oglanin sirtini sivazlayip yolcu etmis.

Jean hafta sonunda bir buyuk buket cicekle Francoise'in kapisini calmis.

Genc kiz kapiyi acmis. Jean'i dogrudan yemege almis.

Delikanli cok mahcup bicimde masaya oturmus. Kizin ana babasinin yuzune

soyle bir baktiktan sonra basini onune egmis. Baslamis dua etmeye. Ancak

dua bir turlu bitmiyor. Francoise sonunda dayanamamis, fisiltiyla:

- Ben senin bu kadar dindar oldugunu hic bilmiyordum Jean,

demis...

Jean adeta inlemis:

- Ben de babanin eczaci oldugu bilmiyordum...

 

 

 

 

 

 

 

 

Hoca esegi suyun kenarindaki golgeye cekmis, kendisi de kenara oturmus,

esrarli sigarasini sarmis kafayi buluyor. Etrafta kimsecikler yok.. Derken

bir hisirti.. Bir geriye dogru bakmis ki, coban koyunlari gole sulamaya

getiriyor..

 

"Bre aman.. Coban sigarayi gorurse felaket.. Dogru zaptiyeye gider, bu

herif.."

 

Etrafa bakmis, esegin yanina asili bir bakrac yogurt.. Atmis sigarayi

suya.. Almis eline bakraci.. Kasik kasik atmaya baslamis yogurdu gole..

 

Coban yanasmis Hocaya..

 

"Hayrola Hocam, gol kenarinda tek basina ne yapiyorsun bu saatte boyle

bakalim?.."

 

"Gormuyor musun" demis Hoca.. "Gole maya caliyorum.."

 

"Atma hocam" demis coban.. "Gole maya tutar mi?.."

 

"Ya tutarsa.." demis Hoca..

 

"Haaa!.." demis coban.. Almis surusunu gitmis..

 

Hocayi da almis bir dusunce..

 

"Bu geveze simdi bunu onune gelene anlatir!.."

 

 

 

 

 

 

 

 

Adamin biri Paris'deki en luks lokantalardan birine girmis.

 

Hemen gelen garson, ismarlanan yemekleri not ettikten sonra:

 

- Nasil bir sarap istersiniz, diye sormus.

 

Adam da 10 yillik bir Chateau-Dick soylemis.

 

Lokantanin kavindan cikarildigi ustundeki tozlardan belli 10 yillik bir

Chateau-Dick gelmis. Garson siseyi acmis ve tadimlik olarak azcik dokmus

kadehe.

 

Adam agzinda soyle bir dolastirmis sarabi:

 

- Bu Chateau-Dick degil, demis.

 

Garson:

 

- Aman efendim, diyormus, boyle bir lokantada hic sarabin sahtesi olur mu?

 

- Yahu sana bu sarap Chateau-Dick degil, diyorum. Git cagir bakayim

sefini... Gecen sef de israr ediyormus sarabin gercek bir Chateau-Dick

oldugunda...

 

Adam:

 

- Sacmalama kuzum, demis. Git patronu cagir sen. Bu sarap Chateau-Dick

degil.

 

Nihayet patron da gelmis..

 

Adam portfoyunu cikarip kimligini gostermis. Kimlikte "Chateau-Dick'in

sahibi" diye yaziyormis.

 

Patron baslamis ellerini ovusturup ozur dilemeye:

 

- Efendim elbet haklisiniz. Ancak sizin baglarinizin hemen 20 metre

otesindeki baglardan yapilmistir bu sarap da. Toprak ayni, iklim ayni,

gunes ayni... Sadece 20 metrecik otede, sizin baglardan... Sizinki unlu

bir marka oldugu icin cok pahali. Biz sarabi sizden 20 metrecik otedeki

bir bagdan alip, sizin siselere dolduruyoruz. Bunun icin ozur dileriz. Ne

var ki sarap, ayni sarap. Sadece 20 metrecik otedeki bir bagdan...

 

Adam, lokantanin sahibine:

 

- Sen evli misin, demis.

 

- Evet efendim.

 

- Aksam karinla yataga girince, Madam'in kilodunu cikarip bir onunun

tadina bak, bir de arkasinin... Aralarinda 2 santimcik

bir mesafe vardir ama tadi ayni degildir.

 

 

 

 

 

 

 

 

Nasrettin Hoca inegi satiliga cikarmis. Hayvan satilmiyor. Birisi

Hoca'nin kulagina bir cinlik fisildamis. Hoca da ona uyup baslamis

bagirmaya:

- Bu inek bildiginiz inek degil; kiz oglan kiz, alti aylik da gebe...

Inek sip diye satilmis... Hoca eve donmus. Bakmis ev, kizina gelen

goruculerle dolu... Goruculerin isteksiz oldugunu gorunce Hoca ayni

sozlere sarilmis:

- Bu kiz bildiginiz kizlardan degil; kiz oglan kiz, alti aylik da

gebe...

Goruculer kacar gibi terketmisler evi...

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir zamanlar bi mahallede kimsesiz adamin biri yasarmis, adam

kufurbaz mi kufurbaz. Agzini acinca kufurle basliyomus soze.

Oyleki insanlar bununla konusmaz olmus. Bir gun bu adam yan

mahalleden bir kiza asik olmus. "Bu kizi bana istemeyen ibne"

vermeyen pusttur" demis. Arkadaslari olmaz demis senin gibi

kufreden birine kimse kiz vermez demisler. Fakat adamin artan

israrlarina dayanamayip tamam demisler. Ama "kizi istemeye gidince

sen hic agzini acmayacaksin, yoksa isleri bombok edersin" demisler.

Gel zaman git zaman kiz isteme gunu gelmis catmis hep beraber

gitmisler kizin evine..

 

Evin kizi caylari getirmis. Derken sohbet koyulasmis. Ama gel gorki

bizimki cayindan bir yudum bile almamis. Kizin babasi dayanamayip sormus

hayrola evladim neden icmiyosun bi derdin mi var? demis. Bizimki de

dayanamamis ve: "ICECEZ ICECEZ DE BU AMINA KODUUMUN CAYINI YARRAAMIZLA MI

KARISTIRACAZ" demis...

 

 

 

 

 

 

 

Efendim uc Rus kadin ogle paydosunda yemeklerini yemis sohbet ediyorlar..

 

Natalya "Dun gece ruyamda kocamin teskilatinin soguk oldugunu gordum.

Korku ile uyandim. Dokundum, baktim. Sicakti. Icim rahatladi, uyudum"

demis.

 

Ertesi gun ogle paydosunda Alissa anlatmis..

 

"Cok garip.. Dun gece de ben ruyamda kocamin teskilatinin buz gibi

oldugunu gordum. Korkuyla uyandim. Hemen dokundum. Baktim sicak.. Rahat

rahat uyudum.."

 

Ucuncu gun, Natasa ise agzi burnu sismis, gozu morarmis gelmis..

 

"Ne oldu sana boyle?" diye Alissa ile Natalya kosmuslar..

 

"Ben de dun gece ayni ruyayi gordum. Baktim kocamin teskilati soguk..

Uyandim.. Dokundum.. Baktim gercekten soguk.. Durttum kocami uyandirdim ve

sordum ona.. Yahu Ivan.. Niye butun erkeklerin teskilati sicak da

seninkiler soguk?.."

 

 

 

 

 

 

Atasozleri:

 

Yazin yersin lokumu, kisin yersin bokumu...

Ekli kuyruk tez kopar...

Tazisiz ava giden tavsansiz eve doner...

Yazin harmana mican okuzun kisin hatilda agzina gelir!

 

 

 

 

 

 

Bill icin guvenli seks nasil olur?

Hillary sehir disinda bulundugu zaman...

 

 

 

 

Clinton askere neden gitmedi?

Cunku onun zamaninda homoseksuellere askerlik yasakti...

 

 

 

 

 

 

Bir asker kacagiyla bir lezbiyen karsilasirsa ne olur?..

Chalsea...

 

 

 

 

 

 

Aile sirketinde anne, sekreterlere dogum kontrol hapi dagitiyor. Tesadufen

sirkette bulunan bir aile planlamacisi tebrik ediyor.

 

-Ne kadar guzel bir uygulama.

 

-Yok canim. Oglum Temel yarin seyahatten donuyor da.

 

 

 

 

 

 

Bizim Temel ayagina bir cizme almis. Karisina gosteris yapacak ya.

Karicim demis, bugun pende pir yenilik goreyimisun? Karisi yoook demis.

Temel ceketini ve fanilasini cikarmis, simdi bir yenilik goreyimisun,

karisi hala yook demos. Temel bu sefer pantaloninu cikarmis, simdi bir

yenilik goreyimisun, karisi hala yok demis.

Temel en sonunda donunuda cikarmis, simdi bir yenilik goreyimisun

demis, karisi hala yok diyor. Temel dayanamayip, ulan kari ha bu bile ona

bakayi sen nereye bakayisun demis. Karisida ulan adam , ayagina cizme

alincaya kadar, kafana bir sapka alsaydinda , o da biraz ona baksaydi.

 

 

 

 

 

 

Adamin biri cok hassiktir dermis. Bir gun olmus yukaridakiler buna

bir sans daha verelim demisler. Adama demislerki biz seni bir sartla

gondeririz asagiya indiginde hic hassiktir demiyeceksin. Okey demis

bizimki. Kendini bi an bir boslukta hissetmis dunyaya indiginde tam bir

kaktusun ustune dusmus ondan sonra: "Hassiktir, hassiktir,

hassiktiiiiiir",

demis.

 

 

 

 

Kari koca yataga girer ve koca onu oksamaya baslar. Kocacigim bu

aksam olmaz ,yarin kadin doktorumla randevum var taze kalmak istiyorum

der ve kkocasina sirtini cevirir.Birazdan kocasi onu yine oksamaya

baslar. Kadin bozulur ve sert bir tavirla,sana kadin doktoruyla yarin

randevum var dedim anlamadinmi. Kocasi da nazik nazik cevap verir.Onu

anladim da acaba yarin disci ile de randevun varmi diye merak ettim.

 

 

 

 

Ali ile Veli erken erken baliga cikar.Saatlerce

oltalarina hic bir balik takilmaz.Geriye donmeye hazirlanirken bir

sandal yaklasir,icinde bir kadin var,oltasini atar ve hemen kocaman bir

balik tutar hafifce gulumser ve gider.Ertesi gun ayni sey tekrar

eder onlar saatlerce hic birsey tutamaz kadin gelir hemen kocaman bir

balik tutar gulumser ve gider. Ali dayanamaz ve bir gun kadina sorar:

Hanimefendi acaba sizin sirriniz nedir? Kadin cevap verir: Ben

evden ayrilmadan once kocamin organini yokluyorum.Eger sola bakiyorsa

oltami sola atiyorum eger saga bakiyorsa oltami saga atiyorum.

Arkadaslardan biri merak icinde sorar:Ya ileriye bakiyorsa ne

yapiyorsunuz? Kadin gulerek cevap verir: o zaman baliga cikmam evde

kalirim.

 

 

 

 

 

Sarhos alman, hirsiz ingiliz, ve temel cehennemde

karsilasmislar.Orda bunlari suclarini birdaha tekrar etmemek sartiyla

Istanbul da Beyogluna gondermisler.Bunlar Beyoglunda yururken alman bir

birahane gormus ve ben daha fazla birasiz yasayamam demis digerleri aman

kaybolursun demeye kalmadan alman birayi icmis ve kaybolmus.Bunlar gene

devam etmis ingiliz yolda yururken bir cuzdan gormus hirsizlik kani tutmus

bizimki aman yapma sende alman gibi kaybolursun demis INGILIZ DAYANAMAMIS

PARAYi ALMAK ICIN EGILMIS temel KAYBOLMUS

 

 

 

 

Temel annesi ve babasi seyahate gider. Fakat otelde bos yer

yoktur.Otelci onlara ileride bulunan ciplaklar kampini tavsiye eder. Baska

careleri olmayinca oraya giderler. Birazdan Temel kosa kosa gelir ve

annesine sorar: Anne neden bazi kadinlarin gogusleri buyuk bazilarin

kucuktur? Annesi cevap verir.Oglum buyuk gogusluler aptaldir kucuk

gogusluler akilidir ondan. Temel gider ve birazdan kosarak gelir. Anne

neden bazi erkeklerin organi buyuk bazilarin kucuktur ? Oglum organi buyuk

olanlar akilidir kucuk olanlar aptaldir. Temel biraz dusunur ve annesine

cevap verir. Biraz once babami aptal bir kadinla oynarken gordum ve

git gide akillaniyordu.

 

 

 

 

Kadinin biri doktora gider.Doktor bey ben bir turlu sekse

doyamiyorum der.Kizim o zaman evlen der.Fakat doktor ben evliyim.O zaman

bir dost bul .Benim dostum da var doktor bey. O zaman bir tane daha bul

der.Fakat doktor benim 10 tane dostum var der.Kizim o zaman sen hastasin.

Haklisin doktor bey ben hastayim, onun ici bana hasta olduguma dair bir

rapor ver kocama gostereyim ki bana sen orospusun demesin.

 

 

 

 

3 KIZ KARDES AYNI GUN EVLENIRLER.DUGUN BITTIKTEN SONRA MALUM OLAYA

GIRILIR. KIZLARIN ANNESI OGRETTIKLERIMI UYGULUYORLARMI DIYE MERAK EDIP

ODALARI TEK TEK DOLASMAYA BASLAR.BUYUK KIZIN ODASINi DINLER.ICERDEN

KIZININ INILTILERI GELMEKTEDIR.MEMNUNIYET ICINDE IKINCI KIZI DINLEMeYE

BASLAR.ICERDEN BAGIRMALAR DUYAR.DAHA BI MEMNUN OLUp KUCUK KIZIN ODASINI

DINLER.FAKAT KUCUK KIZDAN EN UFAK BI SES CIKMAMAKTADIR.ERTESI SABAH

KUCUK KIZA SORAR-KIZIM GECE SIZDEN HIC SES GELMI YORDU YOKSA

OGRETTIKLERIMI UYGULAMADIN MI- DER.KUCUK KIZ -HAYIR UYGULADIM- DER.-E PEKI

NICIN HIC SES GELMIYORDU- -ANNECIGiM SEN BANA AGZIN DOLUYKEN KONUSMA

DEMEMISMIYDIN.-

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

OGRETMEN SORAR :"BANA Bir YIYECEK SOYLEYIN".OGRENCILER ELMA

,ARMUT,AYVA GIBI SEYLER SOYLERLER.ARKALARDAN BIR OGRENCI "AMPUL"

DER,.OGRETMEN "NASIL OLUR AMPUL YENIRMI? "DIYE SORUNCA OGRENCI CEVAP VERIR

:"TABIKI YENIR.ANNEM GECELERi BABAMA SONDUR SU AMPULU DE AGZIMA VER DIYOR

"DIYE CEVAP VERIR.

 

 

 

 

 

Annesi kucuk Temele yemek yedirmeye calisiyor fakat Temel hic

yemiyordu.O anda Temelin babasi geldi ve karisina sen merak etme ben ona

yediririm dedi.Temeli karsisina aldi ve haydi oglum yemegini yersen

ellerin uzar dedi,Temel basini salladi.Oglum yemegini yersen bacaklarin

uzar dedi,Temel basini salladi. Oglum yemegini yersen erkekligin uzar

dedi. Ansizin mutfaktan karisinin sesi duyuldu: Kocacigim Temele bos ver

yemegi sen ye

 

 

 

 

 

adama sormuslar..... -sevisirken karinizla konusurmusunuz? diye

adamda cevap olarak - ararsa niye konusmayayimki ?

 

 

 

 

 

 

Koylu bir cift gazetede bir ilan gorur: Sehirde luks bir otelde 3

gece 40 dollar. Hemen otele gelirler ve 3 gun 3 gece kaldiktan sonra

hesabi isterler.Hesabi getiren garson onlardan 120 dollar ister.Koylu

sasirip kalir.Efendim biz gazetede 3 gece icin 40 dollar diye okuduk

der.Haklisiniz fakat bu arada dans vardi diyen garsona,biz dans etmedik

deyince.Garson da onlara dans etseydiniz der. Sonra bu gunlerde yemek de

vardi.Fakat biz yemedik deyince garson yeseydiniz cevabini verir.Koylu

bakti olacak gibi degil garson bildiginden sasmiyor, aklina bir fikir

gelir.Garsona sen bana 30 dollar ver .Garson da 150 dollar verecegini

sanarak koyluye 30 dollari verir. Koylu parayi cebine koydukta sonra

garsona der: Benim karimin gecesi 50 dollar 3 gece 150 dollar eder Garson

sasirir,ama efendim biz kariniza birsey yapmadik deyince koylu da cevap

verir:Yapsaydiniz

 

 

 

 

 

 

Arkeologun biri arka bahcede kazi yapiyormus sonunda kaz hamile kalmis.

 

 

 

 

 

Ingiltere«de bir hayvanat bahcesinde soylari

tukenmekte olan bir cift goril kalmis.

Insanlar

bunlari ciftlestirip soylarini kurtarmaya

calisiyorlarmis ki erkek goril birden olmus.

Ortalik birbirine girmis. Gazetelere ilanlar

verilmis ve disi gorile bir es bulana buyuk

oduller vadedilmis. Kimsenin elinden birsey

gelmiyormus. Herkes caresiz caresiz

otururken bir Turk cikmis ve bu isi

halledecegini ancak 50 bin dolar istedigini

soylemis. Hemen kabul etmisler. Turk ucaga

atlamis once Istanbula sonra da Ankaraya

gelmis. Ankara«da otobuse binmis Pozanti

yolu uzerinde bir kahvede inmis. Kahveye

girmis bakmis bir suru kamyon soforu

oturuyor. Hepsine soyle bir alici gozuyle

baktiktan sonra bir tanesine `Sen gel«

demis.

Adam gelmis, bizimki de ona durumu

anlatmis.Boyle boyle bir durum oldugunu,

gorile bir es aradigini ve adamin bu is icin

cok uygun oldugunu ve bunun bedelinin de 40

bin dolar oldugunu soylemis. Kamyoncu

dusunmek icin 1 saat muhlet istemis. 1 saat

sonra donmus ve demis ki : `Tamam kabul

ediyorum ama 3 sartim var. 1. Hayvani

dudaklarindan opmem. 2. Dogacak cocuk

erkek olursa babamin adini koyarim. 3. 40

bin

dolarim yok. Taksit taksit oderim«

 

 

 

 

 

BIR GUN PAPA VE CLINTON

OLUR.PAPA CENNETE CLINTON DA

CEHENNEME GIDECEGINE TAM TERSI

OLUR.BU YANLISLIK DUZELTILIRKEN

PAPA ILE CLINTON YOLDA

KARSILASIRLAR.CLINTON PAPAYA

SORAR.YA PAPA BU KADAR SENE TAK

TAK YAPMADAN NASIL

SABRETTIN.PAPA DA CEVAP

VERIR.BEN KENDIMI CENNETTEKI

BAKIRE HURILERE

SAKLADIM.CLINTONDA GULEREK

CEVAP VERIR:YA PAPA SEN COK GEC

KALDIN ONLAR SU ANDA

DUZULMENIN DAYANILMAZ

HAFIFLIGINI YASIYORLAR

 

 

 

 

 

Eski ama cook eski zamanlarda er kisi entari

giyer imis.Zaman eskiya,entarinin altina ic

camasiri giymezlermis.Alimallah bir ruzgar,

bagrisan kadinlar mi istersin,kacisan

cocuklar rezilruvan.Bu durum bizim

padisahin kulagina gider.Padisah emir

buyurur."Her kim don giymez entarinin altina

kadi onune cikarilacak."Gunler gecer bir

ruzgar eser,kimseden cit yok.Herkes don

giyer.Padisah emin olmak icin vezirini

kontrol icin carsiya gonderir.Vezir ruzgarli

bir havada iner carsiya bide ne gorsun,bizim

palabiyik okkali Abdullah don

giymez.Abdullah kadi onune cikar.Kadi

sorar:Adin? Abdullah.Baba adin.?

Abdulmecid.Karin var mi? Var nah bes dane.

Cocuk kac tane? Birinciden 5 ikinciden 3

ucuncuden 4 dorduncu kari kisir besinciden 2

bir danede yolda kadi efendi. Yaz katip

efendi:Abdulmecid oglu Abdullah`in don

giymeye vakti olmadigindan beraatine........

 

 

 

 

temel almanyada isci olarak calisiyormus.bir

gun arkadasi hansa grup seks yapalimmi

demis hansda cok sevinmis tabi olur kimler

geliyor demis.bizim temelde sen ben birde

senin karin demis.

 

 

 

 

Bir cift bahcede bulunan bir tavuk ve bir

horozu izlerken horoz toprakta yemege

rastlayinca yemegin ustunu kakalayip tavugu

davet ettigni ve sonra tavugun gelip yemi

yedigni gorurler.Sonra kadin hafif bir

gulumsemeyle kocasina der ki" bak

kocacigim horoz bile bir hayvan olarak kendi

yemiyor da esini dusunup onu cagrip ona

yediriyor sen kendinden utanmalisin der.Cani

sIkILan adam karisina bakar ve derki" hayir

karicigim dunya cok degisti horoz kendini

cok

sevdiginden yem zehirli olabilir kaygisiyla

ilk

once tavuga yediriyor eyer olmesse kendide

yiyor demis ben sana en azindan ben sana

bu hayinligi yapmiyorum der.

 

 

 

 

 

 

Amerikaya gelen bir Turk denizci, gece kulubunde tanistigi bir kadinla

dans ederken, "I love you" demis. Bu duruma cok sasiran ve inanamayan

kadin "How come?" diye sormus. Adam da "by bus" demis.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

VAMPIRLERIN TAKILDIGI BIR BAR

VARDIR. VAMPIR BARMENE: HEY

BARMEN BANA BIR KANLI BIRA

VERIR MISIN DER. BARMEN VERIR.

BIR BASKASI GELIR : HEY BARMEN

BANA BIR KANLI VOTKA VER DER.

VERIR. BIR BASKASI GELIP SADECE

SICAK SU ISTER. BUTUN BAR

GULMEKTEN YERLERE YATAR.

VAMPIR CEBINDEN BIR KANLI ORKID

CIKARARAK SOYLE DER : NIYE

GULUYORSUNUZ ? BEN POSET

KULLANIYORUM...

 

 

 

 

 

 

Adamin birini melekler,hic iyiligi yok diye,

tam cehenneme goturecekken; adam

bagirmis: " Yahu ben bir keresinde bir

dilenciye 100.000 TL para vermistim ! Beni

cennete atin !" Gercekten de defterlere

bakmislar, adam hakli. " Bu adamin hakki

cennet mi cehennem mi? Bir de bas meleke

soralim." demisler. Bas melek de " Verin

adamin 100.000 TL sini, Atin Cehenneme ! "

 

 

 

 

 

 

 

Adamin biri doktora gitmis -Doktor bey

benim erken bosalma sorunum var

demis.Doktor da -Oooo..Ne kadar iyi benim

de zaten fazla zamanim yoktu demis..

 

 

 

 

 

bi gun hayvanat bahcesinin ziyaretci sayisi

cok azalmis...bunun uzerine timsah bakicisi

insanlar gelsin diye bi gosteri duzenlemeye

karar vermis...ilanlar hazirlanmis.. vs...

muthis gun gelmis.. bakici timsahin kafesine

girmis...elindeki sopayla timsahin kafaya 3

kere vurmus..timsah agzini acmis... adam

pantalonunu indirip sikini timsahin agzina

sokmus... seyirciler bu manzara karsinda

yutkunamiyolarmis bilr... soora timsah bi de

agizini kapatmaz mi...:) 2-3 dk..soora

bakici

sopayla timsahin kafaya 3 kere daha

vurmus..timsah agzini kocaman acmis...adam

sikini sapasaglam cikarmis... soora da

seyircilere donmus> `aranizda benim

yaptigimi yapabilecek war mi` orta yasli bi

adam cikip `ben yaparim` demis.. bakici `gel

amca ..gel de goster bakalim nasil

yapiyosun..goster bakalim `demis... orta

yasli adam da eklemis..` yaparim yapmasina

da kafama biraz yawas vur`

 

 

 

 

 

 

Adamin biri hiz delisiymis. Ve surekli

yakalanmasina ragmen surekli olarak hiz

yaparmis!! Ama arabasi saatte 120 yapiyor

ama polis motorsikleti 130 yaptigi icin hep

yakalanirmis... Adam sinir olmus ve

arabasinin motorunu saatte 250 yapan bir

motorla degistirmis satte 120 ile giderken

polis pesine takilmis bakmis polis yine

yaklasiyor takmis vitesi 250 basmis ve

gitmis.o sirada hastaneden tel gelir ve

karisinin dogurdugunu ogrenir. mutlu cift

hastaneden cikarken bizim trafik polisi

sedyeyle iceri girer bizimki sorar: - Ah

gecmis olsun hayrola? - Sorma sen birden

250 ye basinca benim motor durdu sandim

asaga indim der....

 

 

 

 

 

 

 

 

savas maduru(!) Savas zamani koydeki tum erkekleri esir alan dusman,

iadeleri icin tek bir sart kosmus: butun kadinlar gozleri bagli

bir halde kocalarini cuklerinden taniyacaklar, tanimazlarsa vuracaklar

adamlari. kadinlar siraya gecip tek tek gecip, kocalarini bulmaya

baslamislar. Sira bizim gariban Fadime`ye gelmis, baslamis utana sikila

yoklamaya: " bu deel, bu deel, bu da deel...bu bizim koyden deel..."!!!!

 

 

 

 

 

 

Koylunun biri birgun bir eczaneye girmis.ÊEczane kalabalik mi ÊÊÊÊ

kalabalik.Ê Eczaci "ne istiyorsun" diye sormus. O da bagira bagira

"Prezervatif var mi prezervatif istiyorum" demis.Ê ÊÊÊÊ

 

Eczaci cok sinirlenmis, sen biraz bekle demis.Ê Neyse efendim herkes

gidince adama "bak kardesim boyle seyler ortalik yerde oyle bagira

bagira istenmez, gelirsin kulagima egilir sorarsin bende veririm" demis.Ê

Adam cok utanmis. neyse eczaci bir kutu prezervatif vermis buna ve bizimki

gitmis.Ê

 

Birkac gun sonra adam yine ayni eczaneye gelmis, yine eczane cok

kalabalik, bu sefer eczacinin ogrettigi gibi gitmis eczacinin kulagina

egilmis "abi vazalin varmi vazalin" demis, eczaci gulmeye baslamis

"kardesim sende bir garipsin yani, en olmayacak seyi bagira bagira ortalik

yerde soyluyorsun en makul seyi de gelip kulagima fisildiyorsun - neyse

soyle bakalim ne kadar istiyorsun" demis.Ê

 

Bizim ki bunun uzerine bagira bagira "bir sikimlik" demezmi!!! ÊÊÊÊ

ÊÊÊÊ

 

 

 

 

 

 

cocuk okuldan gelmis ve annesine -anne ben alman oldum demis. annesi-

oglum sen ne diyorsun delirdinmi demis. cocuk

-arkadaslarla karar verdik ben artik almanim demis.icerden babasi hisimla

gelerek cocuga tokat atmis cocukta demiski - ise bak ya alman oldum hemen

tuŸrklerle basim belayagirdi demis.

 

 

 

 

 

Cocugun biri gece annesinin yatak odasina girer ve annesini -erkek

istiyorum erkek istiyorum diye kivranirken gšrŸr tabii bunbir anlam

veremeden odasina došunŸp uyur.

 

ertesi gece yine annesinin odasina gittiginde birde ne gošrusŸn annesinin

koynunda bir erkek var. hemen kosup odasina gider ve yataga girerek baslar

kivranmaya orasini burasini ellemeye - bisiklet istiyorum bisiklet

istiyorum...

 

 

 

 

 

 

Bi gun Dursun Temel'in yanina gelmis ve "Temel cebimdeki bilyelerin sayisini

bil ikisinide sana verecem demis.

Temel:"uc"

Temel Amerikadaki ogluna mektup yazar: "oglum,gazetede okudum , oralarda

aids denen bi hastalik varmis aman dikkat et yoksa senden karina,karindan

bana,benden anana ,anandan butun koye yayilir...

 

 

 

 

 

nasrettin hocanin bir papagani varmis.birgun beraber futbol macina

gitmisler.sahada sisko bir futbolcu varmis.papagan siskoyu gorunce

bagirmayaa baslamis.sisko cikti sahaya!sisko cikti sahaya!sisko

sinirlenmis,ayakkabini papagana atmis,ama tutturamamis.papagan gene

bagirmis,siyirdi gecti_siyirdi gecti.sisko aldirmamis. macina devam

etmis.sonra sisko mac devam ederken yere dusmus.papagan tekrar

bagirmis.benzini bitti geberdi,benzini bitti geberdi..

 

 

 

 

 

Keiko karakolda polise dert yanmaktadir.

 

 

Memur bey bu adamdan sikayetciyim sinemada otururken benim parami caldi’.

Yasli polis sorar, Paran neredeydi?

 

Keiko, Param sutyeninim icindeydi guvenli olsun diye hep orada tasirim’’.

Polis bu sefer biraz sinirli, Peki kizim adam sutyeninin icine elini

sokana kadar hic birsey farketmedin mi?

 

Keiko aglamakli, ‘‘Memur bey ben yalniz basima sinemaya gitmistim. Filmin

tam en heyecanli yerinde bu adam once bacaklarimi oksamaya basladi sonra

omuzumu oksayarak goguslerime kadar indi. Ben parami calmak gibi kotu bir

niyeti oldugunu nereden bilebilirdim ki?’’.

 

 

 

 

 

 

Temel ucaga binerken merdivende bir bakmis onunde Sharon Stone haltetmis

bir dilber.. Muhtesem

de bir mini..

 

Temel icini cekerken bir bakmis, yeri dilberin tam yani.. Oturmuslar..

Ucak havalanmis. Dilber

cantasina uzanmis. Icinden bir bulmaca dergisi, bir kursun kalem cikarmis.

Baslamis capraz

bulmacayi cozmeye..

 

Temel heveslenmis..

 

"Simdi bir yerde takilir, bana sorar, boylece muhabbete baslariz" diye..

 

Bes dakika gecmeden dilber Temel'e donmus, gercekten.. Kisik, seksi bir

sesle sormus:

 

"Bes harfli bir kelime. Sonu arak.. Basina bir harf koyarsaniz kadinlarin

en sevdigi alet olurmus,

biliyor musunuz?" diye..

 

"Aman Tanrim" demis Temel, Amerikan filmlerindeki gibi.. "Aman Tanrim.. Bu

guzel kadina o

kelimeyi nasil soylerim ben.. Mutlak bir baska kelime olmali.."

 

Baslamis dusunmeye.. Bes dakika sonra joton "Dank" diye dusmus.. Kadina

donmus:

 

"Tarak olabilir mi, hanimefendi?.. Tarak!.."

 

"Harikasiniz" demis dilber.. "Silginiz var mi acaba?.."

 

 

 

 

 

 

 

Temel oglunu 19 yasina girdigi halde sunnet ettirmemisti.

 

-Neden, diye sordular.

 

-Evlenince karisi ne kadar isterse o kadar kestirsin.

 

 

 

 

 

 

Turlerinin son ornegi ikiyasli goril Tokyo Hayvanat Bahcesinde

yasamaktaydi. Japon bilimadamlari iki gorili ciftlestirip nesillerini

devam ettirmek icin tum yollari denerler. Fakat yasli ve yorgun

erkek goril bir turlu ciftlesmeye yanasmaz ve bir gun olur. Dunya bilim

konseyi acele toplanarak bu olaya nasil bir cozum bulunabilecegini

tartisirken Keiko soz alir ve bu sorunu cozebilecegini ancak bunun icin 50

bin dolara ihtiyaci oldugunu soyler.

Konsey Keiko'nun onerisini kabul eder. Keiko hemen hokkaido'ya

gider ve Suzuki'yi bulur. Suzuki'ye goril neslinin tukenme tehlikesi ile

karsi karsiya oldugunu ve bu sorunu ancak kendisinin cozebilecegini

belirten Keiko, ‘‘Eger 50 bin dolakarsiligindbu isi halledersen insanlik

sana minnettar kalacaktir’’ der.

 

Suzuki birkac saat dusundukten sonra agir agir konusmaya baslar.

‘‘Bu isyapmak icin uc sartim var. Ancak bunlari kabul ederseniz, bu isi

yaparim. Birincisi malum gece gorili kesinlikle dudagindan opmem’’.

 

Keiko birinci sarti hemen kabul ettigini belirtir, bunun uzerine

Suzuki devam eder ‘‘Guzel, ikinci olarak eger dogacacocuk erkek olursa

ona babamin adini koyarim’’.

 

Keiko biraz dusundukten sonra bunu da kabul eder.

 

Son olarak diye soz baslar Suzuki, ‘‘Bu50 bin dolar meselesine

gelince ben bu parayi bir seferde pesin olarak veremem eger bu parayi

benden 4 taksitte almayi kabul ederseniz, bu isi oldu bilin’’.

 

 

 

 

 

 

Yasi kirklara gelmis bir kadin, gece ruyasinda Tanri ile karsilasmis.

Kadin Tanri'yi gorunce hemen sormus "Ne kadar yasayacagim" diye. Tanri

dusunmus ve "Daha 40 yilin var" demis.

 

Kadin mujdeyi aldi ya, ertesi gun yogun bir calismaya baslamis. Hemen

estetik doktorlarina kosmus, yuzunu gerdirmis, burnunu kaldirtmis, karin,

kalca ve bacaklarindaki yaglari aldirmis. Sonra sac seklini degistirmis,

en guzel parfumleri ve kozmetikleri kullanmaya baslamis. Tam bir afet

olmus. Kimse 40 yasina geldigine inanmiyor, sanki bir genc kiz gibi.

Onunde 40 yil oldugunu biliyor ya onun keyfini cikaracak. Derken bir gun

arabasiyla giderken karsidan gelen bir kamyona carpmis ve oracikta can

vermis. Tabii dogru obur dunyaya. Kadini melekler karsilamis tam yerini

gosterecekler, kadin haykirmis "Tanri'yi gormek istiyorum, bana sozu

vardi, tutmadi" diye. Melekler caresiz kadini Tanri'nin huzuruna

cikarmislar. Kadin ayni hiddetle "Hani kirk yil daha omrum vardi, niye

canimi aldin" demis. Tanri kadina bakmis bakmis sonra da "Kusura bakma cok

degismissin, taniyamadim" demis.

 

 

 

 

 

 

Bir Avrupa kasabasinda halk cok hizliymis. Herkes habire esini

aldatiyormus. Ancak dini inanislari geregi her seferinde de Kilise'ye

gidip gunah cikariyormis. Kilisenin rahibinin canina tak etmis. Nasil

etmesin ki, her gelen ayni seyi anlatiyor "Rahip efendi dun gece falanla

yattim."

 

Bakmis rahip bu is boyle gitmeyecek. Gelenlere "Bundan boyle yattim

lafini kullanmayin, ayip oluyor, onun yerine dustum deyin, ben anlarim

geregini de yaparim" demis.

 

Boylelikle laf yayilmis, artik gunah cikarmaya giden herkes "yattim"

yerine "dustum" demeye baslamis.

 

Derken rahip baska kilise gonderilmis, yerine de genc bir rahip atanmis.

Genc rahip de hergun gunah cikariyor dogal olarak. Tabii eski rahibin

"dusme" sifresinden haberi yok. Gelen herkes de "dun gece dustum" diyor.

 

Genc rahip buna bir cozum bulunmasi gerektigini dusunerek dogru Belediye

Baskani'na gitmis. Demis ki "Baskan bey su kasabanin yollarini yaptirsaniz

artik." Baskan sasirmis "Hayrola ne oldu?" diye sormus. Rahip "Ne olacagi

var mi?" demis "Her gunah cikarmaya gelen dustugunu anlatiyor."

 

Belediye Baskani sifreyi bildigi icin gulmeye baslamis. Bunun uzerine

genc rahip atilmis "Gulmeyin oyle, bu hafta icinde kariniz bile uc kere

dusmus" demis.

 

 

 

 

 

 

 

Bir Oda konserinde Bill Clinton harika bir saksafon

solo yapmis.. Onde oturan genc kiz ayaga firlamis ve haykirmis..

 

"Agziniza saglik.."

 

"Sizin de" demis, Clinton..

 

 

 

 

 

3 amerika baskani Regan,Bush ve Clinton.Bir gemide seyahat ediyorlar.

Gemi bir buzula carpiyor ve batmak uzere.

Centilmen Regan once bayanlar diyor.

Bush ise "fuck them" diyor.

Clinton ise geminin batmasina kac dakika kaldidiyor.

 

 

 

 

 

Buyukanne ve buyukbaba kis gecesi sominenin basinda oturmuslar.. Ikisinin

de elinde birer gazete var. Okuyorlar..

 

Buyukanne birden ayaga kalkiyor, elindeki gazeteyi elinde yuvarlayip

kagittan bir cop yapiyor ve buyukbabanin

kafasina tak diye vuruyor..

 

"Niye vurdun simdi bana?" diye soruyor merakla buyukbaba..

 

"40 yillik kotu seks icin" diyor buyukanne..

 

Buyukbaba oturdugu yerde gazetesini sarmaliyor. O da bir cop yapiyor.

Kalkip buyukannenin basina tak diye

vuruyor, o da..

 

"Peki bu nicin?" diye soruyor, buyukanne..

 

"Farki bildigin icin" diyor, buyukbaba..

 

 

 

 

 

 

 

40 yaslarindaki gurbetci Temel, aksam is cikisi eve gitmeden bir bara

ugradi. Birasini yudumlarken, yanindaki tabureye, saclarinin yarisini

kazitmis, obur yarisini beline kadar uzatip, kirmizi, sari, yesil,

rengarenk boyamis bir dazlak coktu.

 

Temel delikanliya bakip gulmeye basladi.

 

Dazlak kopurdu..

 

"Hey moruk, Turk.. Ne oluyor sana. Sen gencliginde hic cilginlik yapmadin

mi?.."

 

"Yaptim, yaptim" dedi, Temel.. "Almanya'ya yeni geldigimde, senin gibi

genctim ve icim kayniyordu. Azgin bir gunumde dayanamadim, parkin tenha

bir kosesinde sikistirdigim bir tavuskusunu becerdim. Seni gorunce aklima

ne geldi, biliyor musun?.. Sen belki de benim oglumsun.."

 

 

 

 

 

 

 

60 yasinda bir adam eczaneye girmis.. Tezgahin onunde dunyalar tatlisi bir

guzel kiz.. Gogus dekolte, etek super mini..

 

"Sizde prezervatif bulunur mu?" demis, adam..

"Hangi boy" demis kiz..

 

"Bilmem" demis adam..

 

"Ben olceyim" demis kiz. Tezgahin uzerinde uzanmis, fermuari acmis.

Dokunmus ve iceriye seslenmis..

 

"On tezgaha bir kutu buyuk boy prezervatif, hemen.."

 

Az sonra icerden bir gorevli elindeki paketi getirip tezgaha birakmis.

Adam paketi almis, parayi odemis, cikmis.

 

Az sonra 30 yaslarinda bir adam gelmis..

 

"Sizde prezervatif bulunur mu?.."

 

"Evet, hangi boy?.."

 

"Bilmem.."

 

"Ben bakayim o zaman.."

 

Kiz egilmis gene fermuari acmis, cikarmis, dokunmus, iceri seslenmis..

 

"Tezgaha bir kutu orta boy prezervatif, hemen.."

 

Az sonra gorevli elinde kutu ile gelmis, adam paketi almis, parayi odemis

cikmis.

 

Biraz sonra, bu defa 16 yaslarinda bir delikanli girmis iceri..

 

"Sizde prezervatif bulunur mu?.."

 

"Tabii, hangi boy" demis, kiz..

 

"Bilmem" demis, oglan..

 

"Ben bakayim o zaman" demis kiz..

 

Uzanmis, fermuari acmis, cikarmis, dokunmus ve iceri bagirmis..

 

"Cabuk gelin tezgahi temizleyin hemen!.."

 

 

 

 

 

 

 

Amerika ile Sovyetler arasindaki meshur fuzeler ve Kuba bunaliminin en

dehset gunleri.. Kruscef, Kuba'ya gelecekmis.. Kubalilar toplanmis, bir

hosluk yapacaklar.. Ulkenin en iyi ressamina basvurmuslar.. "Bir tablo

yap.. Adi, 'Kruscef Kubada' olsun" diye.. Ressam "Hadi ordan" demis.. "Ben

adami gormedim bile.. Adam hayatinda Kuba'ya gelmedi. Simdi ben nasil

'Kruscef Kubada' diye atmasyondan resim yaparim?.."

 

Tesaduf bu ya.. Bizim Temel, puro almaya Havana'ya gelmis o sirada..

Sikintiyi duymus..

 

"Ben size istediginiz tabloyu yaparim. Bana bir sandik puro verirseniz"

diye..

 

Vermisler..

 

Temel bir hafta sonra, Kubalilar'i cagirmis.. "Iste tablonuz" demis..

Tuvalin uzerini orten bezi hizla asagi cekivermis.. Kubalilar da

donuvermisler..

 

Tabloda, yatakta iki kisi, al takke ver kulah..

 

"Bu ne" diye gurlemis, Turizm Bakani.. "Bu ne?.. Bu kadin kim?.."

 

"Kruscef'in karisi" demis, Temel..

 

"Peki bu ustundeki adam kim?"

 

"Kruscef'in usagi!.."

 

"Peki Kruscef nerde ulan!.."

 

"Kruscef Kuba'da" demis Temel!..

 

 

 

 

 

 

Papa, Rahibe Tereza'yi, dinsel ortam hakkinda bilgi toplamasi icin

Amerika'ya gondermisti. Saygideger rahibe her persembe gunu telefonla

raporunu sunacakti. Ilk telefon hemen geldi.

 

"Papa hazretleri", diyordu Rahibe Tereza. "New York'dan ariyorum. Burasi

cok guzel. Insanlar dindar. Her kosede bir vaiz var, kiliseler de dolu."

 

Papa cok mutlu oldu. Bir hafta sonra Rahibe Tereza Philadelphia'dan aradi.

"Papa hazretleri," dedi Rahibe. "Burasi daha da guzel. Insanlar o kadar

dindar ki, kiliseler ve sinagoglar dolup tasiyor."

 

"Mukemmel!", diye sevindi Papa. "Sen devam et kizim..."

 

Bir sonraki persembe gunu telefon sustu. Ondan sonraki hafta da, bir

sonrakinde de... Papa huzursuzlanmisti. Derken telefon caldi.

 

"Rahibe Tereza, sen misin?" diye sordu Papa.

 

"Jean Paul Baby..." diyordu telefondaki ses. "Ben Terry! Burasi da Las

Vegas!"

 

 

 

 

 

 

 

Anaokulun minik ogrencilerine bir ev odevi verilmisti.. Evlerindeki ilginc

bir seyi ertesi sabah sinifta anlatacaklardi.

 

Ogretmen cocuklari birer birer tahtaya cagirmaya basladi. Sira Kucuk

Temel'e gelince bir an durakladi. Afacan Temel, bazan oyle seyler

soyluyordu ki.. Ama onu atlamasina da imkan yoktu..

 

"Gel bakalim Temel" dedi..

 

Temel tahtaya kalkti.. Eline tebesiri aldi ve tahtaya kocaman bir "1"

yazip yerine oturdu..

 

Ogretmen sasirip sordu.

 

"Bu ne Temel!.."

 

"Bir efendim.. Ayin biri.. Aybasi.."

 

"Tamam da bunun nesi ilginc?.."

 

"Vallahi ben de bilmiyorum efendim.. Ama bu sabah ablam 'Aybasimi

kacirdim' der demez, babam kalp krizi gecirdi, annem bayildi. Komsumuz

Riza amca da kendini vurdu!.."

 

 

 

 

 

 

Uzun ve yorucu bir ask ve sevisme seansindan sonra, doktor, az otesinde

uyuklayan hastasina bakarken, birden fena halde sucluluk duygusuna

kapilmis. Panikler gibi olunca, icini rahatlatmak icin kendi kendine

soylenmeye baslamis..

 

"Sakin ol, Howard, sakin ol.. O kadar da dert etme kendine.. Bu dunyada

hastasi ile sevisen ilk ve tek doktor sen degilsin.. Pek cok doktor

yapmistir bunu.."

 

Tam o sirada kalbinin derinliklerinden vicdaninin sesini duymus:

 

"Ama Howard, sen veterinersin.."

 

 

 

 

 

 

Kardinal, genc rahibi aksam yemegine evine davet etmisti. Gece boyu, genc

rahip, kapali giysiler icinde de olsa, hizmetcinin fevkalade vucudundan

gozlerini pek ayiramadi. Bir ara, bir kardinale bakti, bir bu guzellige..

Aralarinda bir sey var miydi acaba?..

 

Kardinal genc rahibin dusuncelerini okumustu sanki..

 

"Bu genc ve guzel kizla iliskimiz, tamamiyle profesyonel. Evin islerini

gormek uzere tutulmus bir hizmetcidir o.. Degil bir gece, bir saniye bile

benim yatagima girmedi. Aklina baska sey getirme oglum" dedi.

 

Bir hafta kadar sonra, hizmetci, kardinalin calisma odasina geldi.

 

"Misafirinizin geldigi aksamdan beri, o guzel gumus corba kepcesini

bulamiyorum. Onun alip goturdugunu dusunmezsiniz degil mi?" dedi.

 

"Ondan asla suphe etmem. Ama gene de bir mektup yazarim" dedi, kardinal ve

yazdi..

 

"Sevgili Oglum, evimden bir gumus corba kepcesi aldigini soylemiyorum.

Almadigini da soylemiyorum. Ama bildigim bir gercek var. Sen geldigin

geceden beri, gumus corba kepcesini bulamiyoruz."

 

Birkac gun sonra, kardinal, genc rahipten bir yanit aldi.

 

"Muhterem Peder, hizmetcinizle yattiginizi soylemiyorum. Yatmadiginizi da

soylemiyorum. Ama bildigim bir gercek var. Eger geceleri kendi yataginizda

yatiyor olsaydiniz, gumus corba kepcesini simdiye kadar coktan

bulurdunuz."

 

 

 

 

 

Hafta sonunu hem dinlenmek, hem spor yapmak icin planlayan genc kari koca,

kentten hayli uzaktaki golf kulubune gitmisler..

 

Genc kadin topa bir cakmis.. Sangir.. Agaclarin arasindaki bir koy

kulubesinin cami paramparca.. Ozur dilemek icin kosarak gitmisler.. Kirik

camin arkasinda, odanin ortasinda golf topu, topun yaninda kirik bir

sise.. Sisenin yaninda Brad Pitt mi desem, Banderas mi, bir yakisikli..

 

"Ozur dileriz, tazmin ederiz" derken kari koca, delikanli bir isaretle

onlari susturmus. "Ne ozuru, asil ben size tesekkur borcluyum" diye.. Kari

koca saskin saskin bakarken anlatmis..

 

"Ben cinim.. Tam 3 bin yildir bu sisenin icinde hapistim. Sizin topunuz

siseyi kirdi, beni kurtardi. Simdi ikiniz de benden bir sey dileyin..

Aynen yapacagim. Yalniz dileklerinizin yerine gelmesi, benim dilegimi de

sizin kabul etmenize bagli.. Yani iki sizden bir benden.."

 

"Peki" diye atlamis, koca sevincle.. "Bankada 10 milyon dolarim olsun.."

 

"Oldu" demis, cin.. Kadina donmus.. "Ya siz.."

 

"Sehrin en guzel villasi benim evim olsun. Saraylar gibi.. Hizmetcileri,

usaklari, bahcivanlari ile.."

 

"Oldu" demis cin.. "Simdi sira bende.. Ne olur garip bulmayin.. Uc bin yil

bu sisenin icinde.. Oyle ozledim ki.. Bu genc ve guzel kadinla bir kez

sevismek istiyorum, bu dunyadan kaybolup cinler dunyasina gitmeden once.."

 

Genc kadin yakisikliya icten icten bakarken, koca once kizar gibi olmus,

sonra dusunmus.. "Bu cin.. Yokolup gidecek. Kimse de bilmeyecek. Bankada

10 milyon dolar, 10 milyon dolarlik da bir saray.. Bu firsat kacirilir

mi?.."

 

Cinle kadin, yan odaya gecmisler.. Kendilerini yataga atmislar.. Tam 2

saat suren bir unutulmaz seans.. Sonunda kadin giyinirken, cin sormus..

 

"Kocaniz kac yasinda?.."

 

"Otuzbes" demis kadin.. "Niye sordunuz?.."

 

"Bu devirde, bu yasa gelmis, hala cinlere inaniyor da.."

 

 

 

 

 

 

Sarisin yildiz adayi, ustu acik kirmizi arabasini gecenin bir vakti iyice

tenhalasmis ve loslasmis Hollywood Bulvari'nda hizla surerken trafik

polisi cevirdi..

 

"Hanimefendi, ehliyetiniz lutfen.."

 

"Ehliyet nedir, afedersiniz?."

 

"Kredi karti buyuklugunde bir karttir, hanimefendi. Uzerinde resminiz

vardir."

 

Sarisin yildiz adayi cuzdanini cikardi, icinden bir yigin kart dokuldu.

Uzerinde resmi olani buldu, uzatti.

 

Polis "Tesekkur ederim" dedi, "Simdi de ruhsatiniz lutfen.."

 

Sarisin mahcup mahcup sordu gene..

 

"Ruhsat nedir?.."

 

"O da deyim yerinde ise arabanizin kimlik kartidir. Genelde torpido

gozunde durur" diye sabirla yanitladi, polis..

 

Sarisin torpido gozune uzandi. Orada gercekten oyle bir kart vardi. Onu da

polise uzatti.

 

Polis ehliyet ve ruhsati inceledi. Ikisi de mukemmeldi. Gorunurde her sey

normaldi ama ortada da bir gariplik vardi.

 

"Bir dakika lutfen" dedi sarisina ve motosikletinin yanina gitti, telsizle

merkezdeki nobetci arkadasini aradi.. Olanlari anlatti.

 

Merkezdeki sordu:

 

"Kadin sarisin mi?.."

 

"Evet!.."

 

"Mavi gozlu mu?.."

 

"Evet!.."

 

"Super mini mi giyiyor?.."

 

"Evet.."

 

"Gogusleri kazagindan firliyor mu?."

 

"Evet.."

 

"O zaman hemen arabanin yanina git ve fermuarini indir."

 

"Ne cildirdin mi sen?.. Ben bunu nasil yaparim" diye bagirdi trafik

polisi.

 

"Sen git dedigimi yap" dedi, merkezdeki..

 

Trafik polisi sarisinin yanina geldi, fermuarini indirdi..

 

"Neee" diye bagirdi, sarisin.. "Gene mi alkol muayenesi.."

 

 

 

 

 

Efendim, minik bir koyde, evde kalmis bir kiz yasarmis. Cok yasliymis.. Ve

de hala bakire kalmakla fena halde ovunurmus..

 

Olumun yaklastigini hissedince, muhtara para birakmis..

 

"Bu para ile bana mezar yaptir. Mezar tasima da 'Bakire dogdu, bakire

yasadi, bakire oldu' diye yazdir" demis.

 

Bir sure sonra da olmus.. Muhtar para ile cenazeyi kaldirtmis. Mezar

tasini da, mermerci Temel'e ismarlamis..

 

Bir Karadenizli'den beklenmeyecek kadar tembel Temel "Bunca yaziyi

yazmak gunler surer" demis icinden.. "Ben bunu ozetlerim.."

 

Muhtar bir hafta sonra, mezarliga gelmis ve mezar tasini okumus:

 

"Acilmadan geri iade!."

 

 

 

 

 

 

 

Uluslarasi bir tip kongresi icin dunyanin dort bir yanindan doktorlar, Los

Angeles'in en luks otelinde toplanmislar. Gunduz kongre.. Gece otelin

barinda yarenlik.. Isini bilenler icin, sonu odalarda bitebilecek avlanma

firsati..

 

Yakisikli doktor, barda hafif hafif ickisini yudumlayan muhtesem afeti

gorunce fena heyecanlanmis, "Tanrim ne doktorlar yaratiyorsun" diye..

Kadin ben diyeyim Sharon Stone.. Siz deyin Raquel Welch.. Yanindaki

tabureye suzulmus hemen.. Lafa baslamamin en kolay yolu, ortak

meslekleri..

 

"Siz ne uzmanisiniz" diye soze girmis yakisikli..

 

Duraksamadan yanit vermis, Doktor afet..

 

"Ben penis uzmaniyim.."

 

"Anlamadim" diye kucuk dilini yutarak sozunu kesmis yakisikli..

 

"Uzmanlik dalim penistir benim" diye devam etmis, doktor afet.. "Dunyayi

dolasip, cesitli milletlerin penislerini inceliyorum. Sonra da bunun,

kadinin tatminindeki etkilerini.."

 

Yakisiklinin saskin saskin baktigini gorunce, biraz daha aciklamis, Doktor

afet..

 

"Simdi bakin.. Italyan ve Iran erkekleri kadinlari cildirtmalari ile

unludur.. Neden mi? Italyan erkeginin penisi ince ama uzundur. Derinligine

uyarir. Vajinal orgazma ulastirir kadini. Iran erkegininki ise, kisa ama

kalindir. Birlesme aninda klitorise baski yapar.. Bu da klitoral orgazm

saglar.."

 

Bir an duraklamis Doktor afet..

 

"Neler konusuyoruz boyle.. Daha tanismadik bile.. Benim adim Marylin

Taylor.. Ya sizinki.."

 

Ayaga kalkip saygi ile egilmis yakisikli:

"Roberto Rafsancani!.."

 

 

 

 

 

Efendim, gemi batmis. Alti kisi, besi erkek biri disi kurtulmus, bir issiz

adaya cikmislar.

 

Birkac hafta gecmis, hepsinin icine fena halde bir yalnizlik duygusu

cokmus. Cinsel durtuler de iyice azmis.. Toplanip bir karar almislar.

 

Her erkek, kadinla birer haftalik muta nikahi yapacak.

 

Sistem tam bes yil, kusursuz yurumus. Her erkek bes haftada bir, kadinla

bir hafta beraber olma sansini elde ediyor, kadin da bes degisik erkekle

yasamanin tadini cikariyormus.. Herkes cok mutluymus..

 

Derken, bes yil sonra bir gun kadin aniden oluvermis..

 

Birinci hafta idare etmis.. Ikinci hafta kotuymus.. Ucuncu hafta daha da

kotu olmus. Dorduncu hafta, cok ama cok kotu olmus.. Besinci hafta

dayanilmaz hale gelmis.. Oyle kotu, oyle kotu olmus ki..

 

Altinci hafta kadini gommusler!..

 

 

 

 

 

 

Temel bara yaslanmis, hafif hafif ickisini yudumlarken biri girmis iceri..

Temel'in yaninda ayakta durmus, baslamis, iki yana sallanmaya..

 

Bir dakika.. Iki dakika.. Bes dakika.. On dakika.. Temel'in sabri tasmis,

bagirmis adama..

 

"Nedir bu yahu, bir saattir iki yana sallanip duruyorsun. Oldugun yerde

rahat duramaz misin sen?.. Basim dondu, yahu!.."

 

"19 yildir, ticari uzun yol gemilerinde calistim" demis, yeni gelen..

"Denizin dalgalari kanima isledi sanki.. Bu yuzden dalgalanip duruyorum

iste.."

 

"Ne var yani" diye gurlemis Temel.. "Benim de 14 cocugum var.."

 

Kalcasini bara dogru goturup getirmeye baslamis.. "Boyle mi yapmam lazim

simdi, durmadan!.."

 

 

 

 

 

 

 

Kuba Devrimi'nin ilk yillarinda, bir yildonumu.. Cok gorkemli bir balo

duzenlenmis. Gene bir hayir kurumu yararina oldugu icin, giris oldukca

pahali..

 

Kuba'nin Temel'i (Her ulkenin bir Temel'i vardir, unutmayin), jilet gibi

giyinmis, sinek kaydi tras olmus, kapidakileri atlatip, iceri sizmanin

yollarini ariyor..

 

Bir bakiyor ki, bir karis kara sakalli, asker kilikli biri, kapiya

yaklasiyor. Elinde davetiye falan yok.. "Teskilat" diyor. Kapi gorevlisi

iki buklum egilip selam veriyor. Iceri aliyor, Fidel sakalliyi..

 

Az sonra bir Fidel sakalli daha.. O da "Teskilat" diyor.. O da iceri..

Biri daha.. Biri daha..

 

Bizim sinek kaydi trasli Temel, kendinden emin adimlarla kapiya

yaklasiyor. Davetiye soran gorevlinin kulagina egiliyor..

 

"Teskilat" diyor..

 

Gorevli ofke ile bagiriyor:

 

"Hadi ordan ulan.. Bu nasil teskilat?.. Sakalin bile yok!.."

 

Temel pantolonunun fermuarini asagi indirirken isaret ediyor:

 

"Gizli teskilat!.."

 

 

 

 

 

 

Bir hanimefendi doktora gitmis.. Checkupa.. Yani yillik kontrola..

 

"Doktor" demis.. "Ben fevkalade saglikli bir kadinim. Bir tek kusurum

var.Gaz kaciriyorum.. Durmadan gaz kaciriyorum.. Evde.. Iste.. Kilisede..

Otobuste, asansorde, super markette..Durmadan kaciriyorum.. Ama fazla

da sikayetim yok. Kendime hic sorun yapmiyorum bunu.. Cunku benim

kacirdigim gazin ne kokusu var, ne de sesi cikiyor.."

 

Doktor, bir hap yazmis kadinin recetesine.. "Bu haplardan gunde uc tane

al, haftaya gel gene beni gor" diye..

 

Ertesi hafta kadin hisimla girmis doktorun muayenehanesine.. "Doktor"

demis.. "Hey doktor.. Gecen hafta verdigin haplardan sonra, kacirdigim

gazlar les gibi kokmaya basladi.."

 

Doktor "Guzel" demis.. "Cok guzel.. Sinuslerinizi tedavi ettik demek.

Simdi sira geldi, kulaklariniz uzerinde calismaya.."

 

 

 

 

 

 

Amerika'da, evlilik ve seks danismanlari vardir.. Isler iyi gitmemeye

basladi mi, bosanmak icin avukatlardan once, bu danismanlara basvurulur,

belki son bir umut icin..

 

Amerikali Temel ile esi, son zamanlarda seks yasamlarinin eskisi gibi

olmadigi fark etmisler.. Kalkmis danismana gitmisler..

 

Danisman onlari uzun uzun dinlemis..

 

"Seks yasaminiza biraz renk katmaniz gerekir" demis.. "Hep ayni pozisyon,

seksi monotonlastirir.. Hayalinizi kullanin.. Degisik sekiller deneyin!.."

 

"Nasil yani" demis, Temel..

 

"Mesela" demis, danisman.. "El arabasi pozisyonunu deneyin.."

 

"O nasil oluyor" demis, Temel!..

 

"Basit" demis, danisman. "Esin yuzukoyun uzanacak. Sen iki ayagini tutup

kaldiracaksin. Esin elleri uzerinde kalkacak.. Bir yandan yuruyeceksiniz..

Bir yandan da... Yani tam el arabasi gibi birlesip gideceksiniz.. Anladin

mi?.."

 

Eve donmusler.. Temel seslenmis.. "Hadi bakalim.. El arabasina hazir

ol!.."

 

"Tamam olurum, ama iki sartla" demis, karisi.. "Birincisi, acitirsa hemen

birakacaksin. Ikincisi.. Annemlerin evinin onunden gecmeyecegiz!.."

 

 

 

 

 

 

 

Allah'in unuttugu Teksas kasabasindaki "The Saloon"a girdi yalniz koyboy.

Uzun yoldan geldigi belliydi, ustu basi toz icindeydi. "Ben yukari banyo

yapmaya cikiyorum. Sen asagiya bir masa hazirla.. Bir de kadin bul oturt"

dedi, barciya..

 

"Buraya en yakin kadin, colun ote yaninda" dedi, barci.. "Ama salonun

arkasinda bir agil var!.."

 

Kovboy midesi bulanarak reddetti teklifi.. "Olsem boyle sey yapmam"

diyerek..

 

Ama ertesi gece kendisini cok yalniz hissetti. Agila gitti, minik sirin

bir domuz carpti gozune.. Odasina cikardi, tertemiz yikadi. Taradi,

kulaklarinin arkasina bir de kirmizi kurdele bagladi. Domuzu koltugunun

altina alip, salona indi.. Bir bakti ki, her masada cesit cesit hayvanlar,

kovboylarla beraber.. Bizimki domuzu ile bos bir masaya yaklasirken,

salonda hizli bir fisildasma dolasmaya basladi. Kovboy sasirdi.. Barmene

gitti dogru.. "Herkes ayni seyi yapiyor, simdi bu saskinliklari neden?"

diye sordu..

 

"Herkes ayni seyi yapiyor da" dedi, barci.. "Serifin sevgilisi ile

yapmiyor!.."

 

 

 

 

 

 

 

Temel tarikata girmek icin muracaat etmis, tarikat seyhi "Bize katilmak

icin sinavlardan gecmen gerek. Ilk sinavin.. Kadinlara uc hafta yaklasma..

Dayanabilirsen, uc hafta sonra gel goruselim!" demis...

 

Temel uc hafta sonra gelmis seyhin onune.. Suklum, puklum..

 

"Ilk hafta kolay gecti" demis, "Ikinci hafta biraz zorlandim, son hafta

Fadime ile Migros'a gittik... Fadime ust raftaki konservelere uzaninca

icim gitti.. Konserve yere dusup Fadime yere egilince de kendimi

tutamadim.."

 

"Yoo" demis seyh "Bu durumda seni tarikata katiyyen alamam.."

 

"Yahu! Ne Tarikati. Ben ondan coktan vazgectim" demis Temel "Beni

Migros'a almiyorlar artik!.. Derdim o!.."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dort yakisikli, Amerika'da bekar barlarindan birine gitmisler.. Yalniz

insanlar, yalniz gecelerinde bir seyler bulabilmek icin giderler bu

barlara.. Onun icin adi "Bekar Bari"dir zaten..

 

Masaya oturmuslar ki, yan masada muhtesem bir kadin.. Boyle bir kadin

nasil yalniz kalabilir.. Masalarina davet etmisler.. Ickiler, sohbet ve

delikanlilarin, iclerinden geceni aynen disa vuran gozleri..

 

Kadin "Anliyorum, hepiniz geceyi benimle gecirmek icin can atiyorsunuz,

ama dordunuzle birden olmaz. Icinizden birini secerim, isterseniz" demis..

 

"Kabul" demis delikanlilar.. "Nasil sececeksiniz?.."

 

"Teskilatlarinizi goreyim" demis kadin.. Dordu de teskilatlari masanin

uzerine uzatmislar. Kadin inceleye dursun, barin kapisindan iceri iki

escinsel girmis. Salonun ote yaninda bir masaya oturmuslar. Birisi "Ben

soyle bir bakayim bakalim etrafa, ne var ne yok" diye dogrulmus..

Dolasirken, uzerinde dort teskilat masayi gormus.. Kosarak arkadasinin

yanina donmus.. "Kalk, cabuk kalk, hemen obur tarafa gidelim.."

 

"Ne var" demis, oturan escinsel.. "Ne var, bu heyecan ne?.."

 

"Daha ne olsun" demis, soluk soluga gelen.. "Ote yanda acik bufe var!.."

 

 

 

 

 

 

 

Televizyona yeni bir haber spikeri alinacakti. Deneme sinavina giren

Temel'e bastan herkes burun buktu. Ama bir de baktilar ki, haberleri

aksansiz, tam bir Istanbul Turkcesi'yle okuyor, onundeki kagida hic

bakmadigi halde asla teklemiyordu. Ses tonu cok hostu. Ve de butun

kadinlara ic gecirtecek kadar da yakisikliydi.

 

Ama bu Temel'in bir buyuk kusuru vardi ki, bu durumda ise alinmasi mumkun

degildi.

 

Temel'in tiki vardi. Surekli sol gozunu kirpiyordu.

 

Temel "Tikim sorun degil. Yayindan once bir asprin icersem, hic goz

kirpmam" dedi. Sinav komisyonu inanmadi bu gariplige.. Deneme yapmasini

istediler.

 

"Peki" dedi Temel.. Elini cebine atti. Bir prezervatif cikardi. Obur

cebine atti, bir prezervatif daha.. Ucuncu, dorduncu, onuncu

prezervatiften sonra, elinde nihayet asprin poseti gorundu. Temel

poseti yirtti, asprini agzina atti. Su bile kullanmadan cignedi, yuttu ve

aninda goz kirpmalari kesildi.

 

Haber Muduru "Ise alindiniz bayim" dedi.. "Yalniz aciklar misiniz, niye

ceplerinizde bu kadar cok prezervatifle dolasiyorsunuz?.."

"Vallahi sandiginiz gibi degil, Mudur Bey" dedi, Temel.. "Ne zaman

eczaneye girip asprin istesem, Eczaci Hanim onume bir paket prezervatif

koyuyor!..

 

 

 

 

 

 

 

Apollo astronotlarindan Neil Armstrong, ayda ilk adimlari atarken "Bir

insan icin kucuk, ama insanlik icin buyuk bir adim" demisti ve bu sozler

tarihe gecmisti. Armstrong'un birkac adim sonra fisildadigi "Iyi

eglenceler Bay Gorsky" deyisinin uzerinde ise kimse durmadi. Herkes

Armstrong'un ay yolunda Amerikalilar'la yaris halinde olan Rus

astronotlarindan biriyle dalga gectigini dusunmustu.. Ama bir merakli

gazetecinin arastirmalari, hicbir ulkenin uzay programinda Gorsky adinda

bir kozmonot, ya da astronot bulunmadigini ortaya koydu.

 

Gazeteciler yillar yili Neil'e, "Bu Gorsky kim, bu sozler ne demek?" diye

sordular yanit alamadilar.. Rivayet olunur ki FBI ve CIA ajanlari da uzun

yillar bu cumlenin bir sifre olup olmadigini arastirdilar, astronotlarinin

vatana bagliligindan supheye dusup..

 

Sonunda bir gun Neil, gazetecileri toplayip "Baylar" dedi.. "Bay Gorsky

oldu. Simdi artik konusabilirim."

 

Sonra anlatti.. Cocukken agabeyi ile bahcede beyzbol oynarken, top

komsulari Gorskyler'in bahcesine kacmis. Neil, tam komsularinin yatak

odasinin penceresinin dibine dusen topu alirken, aralik duran pencereden,

Bayan Gorsky'nin sesini duymus..

 

"Agzimi.. Agzimi kullanayim istiyorsun oyle mi?.. Ne zaman komsunun oglu

ayda yurur, o zaman gorursun agzimi.."

 

 

 

 

 

 

 

Lise 1 psikoloji ogretmeni Temel, tum sinifa bir hafta sonu odevi

vermisti.

 

"Bakin cocuklar" dedi, "Bu odev sinif gecmenizi etkileyecek kadar onemli..

Mutlak yapacaksiniz.. Ama mutlak.. Pazartesi gunku derste tum odevleri

toplayacagim.. Sadece ama sadece iki mazeret taniyorum.. Eger hasta

iseniz, yaninda doktor raporu olarak ya da yakinlarinizdan biri olduyse,

yaninda muhtar belgesi olarak, odev yapmamanizi affedebilirim.."

 

Sinifin haylazlarindan Deve Cemal en arka siradan siritarak dogruldu..

 

"Peki ya Hocam, cok asiri derece cinsel durtu icindeysek ne olacak?.."

 

Sinif kahkahalara bogulurken, Temel Hoca cevap verdi:

 

"O zaman, galiba obur elinle yazmayi ogrenmen gerekecek!.."

 

 

 

 

 

 

OLMEDEN ONCE SOYLENEN BIRKAC SOZ:

 

- GONDER GONDER, BEN TUTARIM.

 

- AABI COK SERI BIR ARABA BU YAAA...

 

- KORKMA HAYATIM, ARABAMIZDA ABS VE AIRBAG MEVCUT.

 

- POSTANEDE BANA AIT BIR KOLI VARMIS ONU ALMAYA GELDIM.

 

- OOLUM..5 TAS CALDIM RUHUN BILE DUYMADI..

 

- BAKIN COCUKLAR, BU DENEY SETI, KAPAGI ACILINCA GUVENLIK ONLEMI OLARAK

ELEKTRIGI KESER..

 

- DEMEK PIRANHA DEDIKLER SEY BU..HIHO..BAK HULUSI ABI BIYIKLARI ILE

OYNUYOM BI SEY OLMUYO.

 

- EY RUUUUHHH..GELDIYSEEEN......

 

- O IRMIKLER NEDEN ALDIN NURHAN..HELVA MI YAPICAN?.. NIYE?

 

- DOGALGAZIN ULKEMIZE HAYIRLI VE UGURLU OLMASINI DILIYOR VE

DOGALGAZLA CALISAN ILK OCAGI HUZURLARINIZDA YAKIYORUM.

 

- EVLADIM, BENI KARSIDAN KARSIYA GECIRIR MISIN?

 

- GEEEEL, GEEEL SAG YAP GEEEL...

 

- BAH BAH BAH HALA UZUNLARLA GELIYO...

 

- CANIKOM, BU ETIN TADI SANA DA BIRAZ GARIP GELMEDI MI?

 

- MUJDEMI ISTERIM TURAN ABI BIR KIZIN DAHA OLDU.

 

- KIM BEKLER LAN YESILIN YANMASINI?!

 

- ESSEK SAKASI YAPMAYIN LAN...

 

- BEKLE CEMSIT ABI BEN BI DALIP CIKICAM.

 

- KORKMA HANIM BU SAATTE KAPIMIZI KIM CALACAK, TANIDIK BIRIDIR.

 

- HALA KARLI GOSTERIYOR MU HANIM?

 

- ELEKTRKCIYE NE GEREK VAR CANIM, BEN HALLEDERIM.

 

- BAK SIMDI NASIL SOLLIYCAZ ..

 

- GEL ABI BURASI BOYU GECMIYO..

 

- AYA BAK AYA, KAMYON FARI GIBI !!!

 

- BEN DENEDIM, KORKMAYIN.

 

- BAK KADRI ABI, SUYUN DERINLIGI ONEMLI DEGIL, ASIL IS ATLAMASINI

BILMEK..

 

- YAV HAYRETTIN ABI BURASI FENER TRIBUNU DEGIL GALIBA..

 

- VAKKAS ABI, SENIN ICIN OYLE BOYLE DIYOLAR...DOGRU MU?

 

- HIHIHA...BAK GELEN SEY KOPEKBALIGINA NE KADAR DA BENZIYOR.

 

- RASIM ABI, KAFESIN KAPISI KAPALI DEGIL MI?

 

- NALAN, BI KIBRIT YAK DA BAKALIM NE KOKUSUYMUS...

 

- BABA...BEN HAMILEYIM.

 

- YAPMA SATILMIS ABI, SEYTAN DOLDURUR.

 

 

 

 

 

 

Adam gecenin bir vakti evine giderken, yol kenarinda otostop yapan guzel

bir kadin gordu.. Durdu. Lafi uzatmaya gerek yok.. Az sonra kendilerini

Belgrad Ormanlarinda bir yol kenarinda buldular. Arka koltuga gectiler.

Kadin cilgin gibi sevisiyordu..

 

Bitince "Bir daha.." diye ciglik atti.. "Bir daha.."

 

O da bitti..

 

"Bir daha.."

 

Guc bela bir daha.. Adamin artik ayaga kalkacak hali yok.. Kadin hala ayni

sarkiyi soyluyor..

 

"Bir daha.. Bir daha.."

 

Tam o sirada arkalarinda bir araba daha durdu.. Birisi indi, yanlarina

geldi ve cami tiklatti..

 

"Sizi boyle bir zamanda rahatsiz ettigim icin cok ozur dilerim, ama cok

muskul durumdayim. Lastigim patladi. Gecenin bu saatinda burda bana kriko

verecek sizden baska kimse yok.."

 

Arabadaki adam cevap verdi..

 

"Ben senden daha muskul durumdayim. Sana sadece krikomu vermem, hatta

lastigini de degistiririm.. Eger buraya gecer, benim yerimi alirsan.."

 

Teklif yeni geleni saskina dondurdu, ama karar vermekte gecikmedi..

 

"Ben istedim bir goz, Allah verdi iki goz.. Madem oyle istiyor, oyle

olsun. O lastik degistirirken biz de keyfimize bakalim.."

 

Arka koltuktaki adamla, yeni gelen yer degistirdiler..

 

Birkac dakika gecmeden bir siren sesi duyuldu. Yanip sonen kirmizi mavi

isiklar yaklasti, tam yanlarinda durdu. Arabadan inen polis el fenerini

ondeki arabanin arka koltuguna dogrulttu..

 

"Hey siz, ne yapiyorsunuz orda.."

 

"Sey memur bey" diye kekeledi arka koltuktaki adam.. "Karimla sevisiyorum

iste.."

 

"Iyi de" dedi, polis, "Bu isi kendi evinizde yapsaniz olmaz mi?.. Madem

kariniz.."

 

"Tabii" dedi adam.. "Tabii daha iyi olurdu. Ama, siz bu isigi tutana

kadar, onun karim oldugunu bilmiyordum ki.."

 

 

 

 

 

 

 

Geceyarisi karakolun telefonu calar. Bir memur telefonu acar. Karsidaki

ses soyle der:

 

- Iii iyi aksamlar. Bbbir iiihbarim olacakti.

 

- Buyrun.

 

- Bbbuu burada ooolu bir at var.

 

- Adresi verin, hemen aldiralim beyefendi.

 

- Mmmmmm... Mmmmaaaa...

 

- Maslak!..

 

- Hhhhayir. Mmmmm.. Mmmmmaaaa..

 

Polis Memuru:

 

- Yeter kardesim, konusmayi ogren, oyle ara, deyip telefonu kapatir.

 

Daha bir dakika gecmeden karakolun telefonu yine calar. Karsidaki ses:

 

- Iiiyi aksamlar. Bbbir iiihbarim olacakti.

 

- Dinliyorum.

 

- Bbbuu burada ooolu bir at var.

 

- Tamam beyefendi adresi verin hemen aldiralim.

 

- Mmmmm. Mmmmaaa..

 

- Maslak?.

 

- Hhhhayir. Mmmmm.. Mmmmaa..

 

Polis memuru bir kez daha telefonu adamin suratina kapatir.

 

Aradan tam uc saat gecer, telefon tekrar calar. Ses:

 

- Bbbbir iiih..

 

- Tamam! Biliyorum. Ihbarda bulunacaksiniz.

 

- Bbb bura..

 

- Tamam, orada olu bir at var, adresi ver kardesim!

 

- Mmmmmaaa...

 

- Maslak..

 

- Eeevet. Evet de, olu ati Mmmmmaslak'a gggetirene kkkkadar anam agladi!..

 

 

 

 

 

 

On yildir evlilermis.. Ama gerdek gecelerinden baslayarak, adam hep

karanlikta sevismek konusunda israr etmis.. Kadincagiz yillar yili kac kez

sabahlara kadar yalvarmis, bir kerecik olsun, isiklari yakip sevismek icin

ama adam hep inatla "Hayir" demis.. "Kesinlikle olmaz. Ille de karanlikta

sevisecegiz.."

 

O gece kadincagiz gene isiklari yakmak icin yalvaracak gibi olmus, ama

hemen vazgecmis. Kocasi on yil sonra insafa gelecek degil ya..

 

Vazgecmis ama sadece yalvarmaktan.. Kafasina koymus, bu kez cunku.. Tam

sevismenin en heyecanli ani, en doruk noktasinda elini kaydirip, yatagin

bas ucundaki gece lambasinin dugmesine dokunuvermis.. Bir de gorsun..

Kocasinin beline, o yapay aletlerden biri bagli degil mi?..

 

"Bunu bana nasil yaparsin" diye haykirmis.. "Bunca yildir, bu isi sahte

bir aletle yaptigini bana soylemedin bile.. Hemen acikla bana her seyi..

Hemen.."

 

Adam cok ama cok sogukkanli yanit vermis..

 

"Tamam, tamam.. Her seyi izah edecegim sana.. Ama once sen bana su uc

cocugumuzu izah et, bakalim!.."

 

 

 

 

 

 

 

Adam obur dunyayi boylamisti.. Gunah hanesi de hayli kabarik oldugu icin,

cehennemi..

 

Cehennemin kapisinda onu, zebanilerin halka iliskiler uzmani karsiladi..

 

"Sana cehennemi gezdirmeden once, buradaki yasamin hakkinda ilk bilgileri

vermek istiyorum" dedi ve sordu..

 

"Ickiyi sever misiniz?.."

 

"Ooo.." dedi adam.. "O da soru mu?.. Ben niye burdayim saniyorsunuz.."

 

"O zaman pazartesi gecelerini cok seveceksiniz" dedi, zebani.. "Peki ya

dansi.."

 

"Off.. Off.. Off.. Sabaha kadar dans etsem, bikmam yorulmam.."

 

"Sali geceleri yasadiniz o zaman" dedi, zebani.. "Peki sigara icer

misiniz?.."

 

"Sigara, puro, esrar.. Icilecek ne varsa.."

 

"Carsamba geceleri tam size gore" dedi, zebani.."O gece duzenlenen

partilerde hersey icilir.. Peki sporu sever misiniz?."

 

"Hele futbola bayilirim" dedi, adam.."

 

"O zaman persembe gecelerine de bayilacaksiniz.. Dunyanin butun

futbolculari olunce buraya gelirler.. Cehennem ligi, muhtesemdir.."

 

"Bu nasil cehennem" diye icin icin dusundu adam.. "Iyi ki buraya dusmusuz"

dedi kendine.. Sonra sordu, zebaniye..

 

"Peki ya, cuma, cumartesi ve pazar geceleri.."

 

"Seks.." dedi zebani.. "O geceler sekse ayrilmistir.."

 

"O ho hoooo" dedi adam.. "Butun gece sevisebilirim.."

 

Zebani yeniden sordu..

 

"Hangi turlusunu seversiniz?.."

 

Tepesi atti adamin..

 

"Bana baksana sen.. Bende hotorof tipi var mi?.."

 

Kulagina egildi zebani adamin ve fisildadi:

 

"O zaman hafta sonlarindan nefret edeceksiniz!.."

 

 

 

 

 

 

 

 

Efendim bir Tonton Amca varmis kasabada.. Kahveye gelip, nargilesini yakti

mi, sohbetine doyum olmaz, etrafina mutluluk sacarmis.. Bu sirin, bu gulec

Tonton Amca'nin bir tek takintisi varmis. Nargilesine dokunulmasi.. Birisi

kazara bile olsa dokundu mu, dunya kufur sozlugu baslarmis amcanin

dilinden dokulmeye..

 

Bir gun kahveye bir yabanci gelmis.. Her gelen yabanciya oldugu gibi, ona

da Tonton Amca'yi anlatmislar.. "Az sonra gelir, aman nargilesinden uzak

dur" demisler..

 

"Siz ne diyorsunuz" demis yabanci.. "Degil dokunmak, ben onun nargilesinin

tombekisine tukururum, gene de agzini acmaz.."

 

Yabanci kendinden oyle emin ki, is iddiaya binmis.. Az sonra Tonton Amca

kahveye gelmis. Hemen nargilesini kosturmuslar.. Marpucu agzina almis ki,

"Aleykum selam" diye yabanci cokmus Amca'nin yanina.. "Selamin

aleykum" demis, Tonton Amca.. Hos bes, derken sormus..

 

"Nerden gelirsin?.."

 

"Hapishaneden yeni ciktim.. Kasabama gidiyorum.."

 

"Gozunaydin" demis amca.. "Neden dusmustun, mapus damina?.."

 

"Babami kestim" demis, yabanci.. Tonton Amca irkilmis.. Ama sormus..

 

"Niye?.."

 

"Anami satiyordu da.."

 

Tonton Amca "Insan babasini oldurmemeli. Kimseyi oldurmemeli.. Ama anani

satiyorsa, elinden bir kaza cikmistir Iste" demis.

 

"Yooo" demis, yabanci.. "Anami sattigi icin kesmedim onu.. Anam zaten

orospuydu. Babam onu satiyor, bize para koklatmiyordu.. 'Ananin parasi

ancak beni gecindirir' diye.. Ben de bunun uzerine kizkardesimi satmaya

karar verdim.. Babam diretti, 'Kiz bakire, olmaz' diye.. Bunun uzerine bir

gece kizkardesimin odasina zorla girdim. Kizligini bozdum. Ertesi gun

satmaya basladim.. Babam ondan gelen paraya da el koydu.. Bunun uzerine

son care, karimi satmaya basladim. Babam 'Gelin hakki' diye ondan gelen

paraya da goz dikince aramizda kavga cikti. Cektim bicagimi kestim

babami.."

 

Tonton Amca, dehset icinde dinliyormus yabanciyi..

 

"Sonunda hapse dustuk iste.. Genciz, suratina bakilir delikanliyiz.

Hapishane raconu, her gece eski mahkumlar uzerimden gecmeye basladilar.

Anlayacagin hapiste o ise de alistik" demis.. Sonra agzini calkar gibi

yapmis, tukrugunu damaginda dolastirarak.. Ve de okka ile tukurmus, tam

tombekinin ustune..

 

Kahvedekiler dehset icinde Tonton Amca'ya bakmislar.. Tonton Amca,

hiklamis, miklamis, ama hicbir sey dememis, sonunda.. Yabanci bir daha

tukurmus nargileye ve cikmis gitmis kahveden..

 

Hemen etrafini cevirmis, kahve halki, Tonton Amca'nin.. "Yahu biz

parmagimizi sursek nargilene, sulalemizi kalaylardin. Oysa bu herif iki

kez balgama bogdu tombekini de sesin cikmadi, bu nasil is?.."

 

Tonton Amca, kafasini kasiyarak cevap vermis..

 

"Yahu kizanlar, ne diyecegimi bilemedim. Herif benim bildigim butun

kufurleri yasiyor zaten.. Ona ne diyecektim de, kufur yerine gececekti,

soyler misiniz?.."

 

 

 

 

 

 

 

Uc Fransiz serserisi, Paris metrosunun mazgallari uzerine oturmus,

asagidan gelen sicak hava ile isinarak sohbet ediyorlardi..

 

Birincisi anlatti:

 

"Gecen gece giderken yolda 100 frank buldum. Butun arkadaslari topladim.

Sarap aldik, sabaha kadar kafayi cektik!.."

 

Ikincisi anlatti:

 

"Ne tesaduf.. Gecen gece giderken, yolda bir kocaman paket buldum.. Actim,

muhtesem bir salam.. Bir de kocaman peynir.. Arkadaslari topladim.

Karnimizi oyle bir doyurduk ki.."

 

Ucuncusu anlatti:

 

"Gecenin bir yarisiydi.. Metro artik durmustu. Usumusum biraz isinmak icin

metroya indim. Bir baktim bir kadin, etegini siyirmis, oyle yatiyor,

raylarin yaninda.. Hemen arkadaslari topladim.. Sabaha kadar sevistik.."

 

Birinci serseri heyecanla atildi..

 

"Nasildi kadinin sevismesi.. Brigitte Bardot gibi opusuyor muydu?.."

 

"Bilmem" dedi, ucuncu serseri.. "Kafasi yoktu ki.."

 

 

 

 

 

Cin'i kesfe cikan bir seruvenci, ucsuz bucaksiz bozkirlarda kaybolmus. Tam

uc ay, otlar yiyerek, agaclar altinda uyuyarak yasamis.. Bir gun bir eski

ciftlik evi cikmis karsisina.. Kapiyi calmis.. Bir yasli Cinli acmis..

 

"Uc aydir sefil haldeyim. Bir kap sicak yemek, bir sicak yatak.. Size hic

dert olmam, ne olur" diye yalvarmis adam..

 

"Peki" demis, ihtiyar Cinli.. "Bu lafini unutma.. Guzel torunuma askinti

olursan, Cin'in en korkunc uc iskencesini sana uygularim.."

 

Guzel torun da aksam yemegine katilmis. Dunyalar guzeli bir kiz. O da

dogdugundan beri dedesi ile yalniz. Erkek yuzu gormemis. Adamin da karni

doydukca icinde kipirdanmalar baslamis. Gizli gizli bakislar, vaatlerle

gecmis yemek. Yemekten sonra herkes odasina cekildikten az sonra,

adamin tavan arasindaki odasinin kapisi acilmis, bir Cin ipegi tul gecelik

icinde huri torun adamin once odasina, sonra yatagina suzulmus.. Adam

kiza sarilirken "Boyle bir gece uc degil, bin iskenceye deger" demis

icinden.

 

Muhtesem bir gece gecirmisler birlikte.. Sabaha kadar. Gun isirken kiz

odasina donmus, adam tum yorgunlugu ile derin uykulara dalmis.

 

Ogleye dogru bir uyanmis ki, gogsunun uzerinde muthis bir agirlik.. Birden

fark etmis ki, uzerinde tam 50 kiloluk bir kaya parcasi var. Kayanin

uzerinde de bir yazi:

 

"Birinci Cin Iskencesi.. Gogus uzerinde 50 kiloluk kaya.."

 

"Bunun nesi iskence" demis adam icinden.. Kayayi kucaklamis, pencerenin

onune gelmis, asagi firlatmis. Tam o anda da, kayanin dibindeki ikinci

yaziyi okumus:

 

"Ikinci Cin Iskencesi.. Sag testisin kayaya bagli.."

 

Asagi ucan kayayi yakalamasina imkan yok ya.. Adam kendisini de firlatmis

kayanin ardindan, hayati pahasina teskilati kurtarmak icin..

 

Ikinci kattaki ihtiyarin odasinin onunden duserken, camda ucuncu yaziyi

okumus:

 

"Ucuncu Cin Iskencesi.. Sol testisin karyolaya bagli!.."

 

 

 

 

 

 

Bir fly, pardon sinek, suyun 6 inch, ya da iste 15 santim uzerinde

ucuyor.. Suyun hemen altinda bir somon, onu istahla

suzuyor. "Bu sinek 15 santim alcalirsa, firlar onu yutarim" diye..

 

Suyun kenarinda agaclar, agaclarin arasinda saklanmis bir ayi.. Somonu

kolluyor.

 

"Bu sinek 15 santim inerse, somon onu yutmak icin firlar, firladigi anda

da, ben burdan ok gibi firlar, somonu yakalarim."

 

Ayinin iki arkasindaki agacin arkasinda saklanmis bir avci.. Onun niyeti

de baska..

 

"Bu sinek 15 santim inerse, somon onu yutmak icin firlar. Somon

firlayinca, ayi somonu yakalamak icin suya kosar. O

suya kosarken, ben de pesinden firlar, onu vururum."

 

Avcinin arkasindaki agacin dibinde de bir kedi var.. Onun da niyeti bozuk

tabii..

 

"Bu sinek 15 santim inerse, somon onu yutmak icin firlar. Somon

firlayinca, ayi onu tutmak icin suya kosar. Ayi kosunca avci onu vurmak

icin pesinden gider. Ben de bu firsattan istifade, avcinin piknik sepetine

dalar, karisinin hazirladigi kuru kofteleri afiyetle yerim.."

 

Tam bu sirada, sinek 15 santim asagi iniyor. Somon onu yutmak icin

firliyor, ayi somonu tutmak icin suya kosuyor, avci ayiyi vurmak icin

pesinden segirtiyor. Kedi yerinden ok gibi firlayip sepete ucuyor..

 

Ucuyor ama, mesafeyi ya da hizini iyi ayarlayamadigindan sepeti iskalayip,

cumbadanak suya dusuyor.

 

 

"Hikaye bu kadar" dedi, yabanci.. "Simdi bu hikayeden cikarilacak ders

ne?.."

 

Ve beni bekletmeden cevabi kendi verdi:

 

"If fly goes down 6 inches, pussy gets wet!.."

 

 

 

 

 

 

Ustunden tahta kopruyle gecilen bir derenin oteki kiyisinda yoksul bir koy

varmis.

 

Bir gun ufak tefek seyler satip, gerekirse fal da bakmak icin bir Arap

Baci ugramis koye.

 

Bir anda koyluler Arap Baci'nin cevresini kusatmislar:

 

- Sen demisler, sunu bunu satip fal bakmayi birak simdi. Bizim basimiz

buyuk dertte. Demincek ustunden gectigin tahta koprunun altinda, dik

kulaklari, keci sakali, elinde saziyla hinzir bir Seytan oturuyor. Her

sabah ve her aksam; kadin-erkek, genc-yasli, kucuk-buyuk demeden koyde kim

varsa hepsinin simsek gibi irzina gecip, yine koprunun altina donuyor..

Biktik usandik sabah aksam becerilip durmaktan. Soyle kuzum, sen bizi

kurtarabilir misin o Seytan'dan?

 

Arap Baci:

 

- Hele bir yol deneyelim, demis.

 

Ve koyden ayrilip tahta kopruye gelmis. Egilip bakmis koprunun altina...

Seytan orada...

 

- Hey Seytan, demis. Senin yapamayacagin hic bir sey yok mudur bu dunyada?

 

Seytan:

 

- Yoktur, demis.

 

Arap Baci mahrem yerinden kivrik bir kil koparip Seytan'a uzatmis:

 

- Al duzelt bakalim sunu, demis.

 

Seytan kili duzeltmeye calistikca, kil yeniden kivrilip eski haline

donuyormus.

 

Arap Baci Seytan'i oyle birakip, cekmis gitmis..

 

20 yil gecmis aradan. Arap Baci'nin yolu yine ayni koye dusmus. Koyluler

Arap Baci'yi gorunce bir sevinmisler, bir sevinmisler:

 

- Sayende kurtulduk, demisler. Senden sonra Seytan bir daha ugramaz oldu

koye...

 

Baci'ya izzet ikramda bulunmuslar, armaganlar vermisler.

 

Donuste Baci yine koprunun altina egilmis. Bakmis ki Seytan hala daha 20

yil once verdigi o kivrik kili duzeltmeye ugrasiyor.

 

- Hey Seytan, demis.

 

Seytan basini kaldirmis. Arap Baci mahrem yerini tumden gostererek:

 

- Sen onu hele bir duzelt, bak burada daha ne kadar var, demis.

 

 

 

 

 

 

Bektasi'ye sormuslar:

 

- Gelismemis yerlerde devlet yonetimi neye benziyor?

 

Baba Erenler:

 

- Hintyagina, demis.

 

- Neden?

 

- Kim tadina baksa ya hemen altina etmeye basliyor, ya ulkenin icine...

 

 

 

 

 

 

Durmadan cocugu oldugu icin dostlarinin onerisine

uyarak korunma karari veren bir Kizilderili koca, eczaneye gitmis.

 

Prezervatif demesini bir turlu kiviramadigindan, sonunda ne istedigini

anlatmak icin uretim organini cikarip tezgahin ustune koymus; yanina da

odeyecegi parayi...

 

Tam o sirada iri bir Afrikali girmis eczaneye...

 

Tezgahin ustunde Kizilderilininkiyle yanina konmus parayi gorunce, bunu

bir yaris daveti sanmis...

 

Ve de efendim, tezgahin ustune kendisininkini cikarip koydugu gibi, sip

diye almis Kizilderili'nin paracigini...

 

 

 

 

 

 

 

Efendim eski devirde bir yeniceri iki garibana takmis... Onlara hayati

zindan edermis. Ve o yeniceri gunun birinde olmus. iki gariban da intikam

hirsiyla yanip tutusarak yenicerinin mezarini bulmus, uzerini bir guzel

pislemisler...

Derken oradan gecen bir yeniceriye yakalanmazlar mi?

- Yiyin ulan simdi kendi pisliginizi de goreyim, diye gurlemis yeniceri.

iki gariban denileni yapmis. Ancak birisi carcabuk bitirmis de digeri bir

turlu bitiremiyor. Merakla otekine

sormus:

- Yahu sen nasil bitirdin ben mumkunu yok bitiremiyorum...

Oteki biraz da gururla:

- Prensibimdir, demis, ben yiyebilecegim kadar scrm...

 

 

 

 

 

APTAL

 

Gece yarisini gecmisti. Parti butun cilginligi ile devam ediyordu.

Salondaki butun isiklar kararmis, herkes bir koseye cekilmisti. Adam,

karanlik bir kosede yalniz duran kadinin arkasindan yaklasti ve birden

sarilarak optu.....

 

Kadin buyuk ofkeyle dondu:

 

-"Utanmiyormusun?, bunu nasil yaparsin?"

 

-"Sey, affedersiniz! Sizi kardesim zannetmistim..."

 

-"Aptal! Ben senin kardesinim zaten!"

 

 

 

 

 

 

Orta yasli yakisikli, barda yalniz basina oturan fevkalade seksi sarisinin

yanina oturmus.. Laf lafi, laf kapiyi acmis tahmin edersiniz.

 

Hangi kapiyi..

 

Yatak odasinin kapisini tabii.

 

Soyunmuslar.. Bembeyaz carsaflarin uzerine uzanirlarken seksi sarisin

sormus:

 

"Siz discisiniz galiba.."

 

"Evet" demis adam, biraz saskin.. "Nerden anladiniz?.."

 

"Yataga girmeden once ellerinizi ne kadar dikkatle, ne kadar titiz

sabunladiniz, ona dikkat ettim de.."

 

Yarim saat sonra, seksi sarisin bir daha mirildanmis:

 

"Siz sadece disci degil, cok buyuk, cok usta bir disci olmalisiniz!.."

 

Adam hafiften kasilmis.. Yatagin basucundaki sigara paketine uzanirken

magrur magrur sormus:

 

"Peki bunu nerden anladiniz?.."

 

"Hicbir sey hissetmedim de.."

 

 

 

 

 

iki kadin dertlesiyormus...

- Sorma hayatim demis biri, basima oyle bir felaket geldi ki, anlatilir

gibi degil.

- Hayrola, ne oldu?..

- Kocam yuzde 100 iktidar kaybina ugradi. Seks hayatim tamamen sona erdi.

Lafi oteki kadin almis;

- Guzelim demis, sen gene de haline sukret!.. Ya benim durumum?.. Benimki

yuzde 300 iktidar kaybina ugradi!..

"Yuzde 300" lafini duyan birinci kadin itiraz etmis:

-Hic oyle sey olur mu ayol? Yuzde 100 kaybi anlarim da, yuzde 300 kayip

nasil

olur?

ikinci kadin anlatmis:

-Benimki gecen gun merdivenden iniyordu... Birden ayagi kaydi, yere

dustu...

Hem parmagini kirdi, hem dilini isirdi!

 

 

 

 

Is bitiriciligi ile taninan iktidar partisi milletvekili Suzuki,

katildigi bir davette viskisini yudumlarken seçmenlerinden biri

yanina yaklasarak

‘Beyefendi kucuk bir sorunum var. Bunu ancak siz

halledebilirsiniz. Ama haftalardir ugrasiyorum

size ulasmak bir turlu mumkun olmadi. Yarin icin bir randevu

verirseniz sizi makaminizda ziyaret etmek isterim der.

Milletvekili Suzuki, davetin ortasinda rahatsiz edilmekten kizgin,

Nicin sekreterim keiko'yu arayip randevu istemiyorsunuz der. secmen ise

yuzu kizararak ‘‘

Beyefendi sekreteriniz Keiko'dan randevu aldim gecen haftayi

beraber gecirdik. Bazi sorunlarimi halletti. Ama sizin ayni yontemle,

sorunlarimi halledebileceginizi pek sanmiyorum diye cevap verir.

 

 

 

 

 

 

 

Moskova'da tenha bir bar.. Sovyetler'in yikilmasindan sonra kente dolan

Amerikan isadamlarindan biri, Teksasli

Big John, barda o gece tanistigi bir Rus delikanlisi ile kafayi cekiyor..

Bir yandan da sohbet ediyorlar..

 

Teksasli, Teksas'ta her seyin ne kadar buyuk, Moskova'da ne kadar kucuk

oldugunu anlatiyor durmadan..

 

Bir ornek.. Bir ornek daha.. Sabahin erken saatleri..

 

Big John ayaga firliyor.. Pantolonunun fermuarini asagi indiriyor..

Kocaman bir makine disari firliyor.. Teksasli

parmagi ile makineyi isaret ediyor..

 

"Bill" diyor.. "Pekos Bill.."

 

Rus delikanli daha fazla dayanamiyor. O da ayaga firlayip fermuari asagi

cekiyor.. Tam dort makine firliyor

disari..

 

Moskof parmagi ile asagiyi isaret ediyor..

 

"Bil" diyor.. "Cernobil!.."

 

 

 

 

 

Amerika'da kucuk bir kasabada tenha bir pub.. Hayli carpici bir sarisin

bara dogru yaklasir ve barmene dogru egilir.. Barmen hemen karsilik verir,

o da egilir barin uzerinden sarisina dogru.. Sarisinin hareketleri de,

sesi de ic giciklayicidir.. Elini uzatir, parmaklarini barmenin

sakallarinin icine sokarken konusur:

 

"Buranin yoneticisi sen misin?.."

 

Sarisin, barmenin yuzunu iki eli ile oksarken adam yanit verir..

 

"Pek sayilmam.."

 

Kadin ellerini barmenin sakallarindan saclarina kaydirirken gene kisik

sesle fisildar:

 

"Bana yoneticiyi cagirabilir misin hemen, ona soyleyeceklerim var.."

 

Adamin nefesi kesilir..

 

"Su anda cagirmama imkan yok.."

 

Tahrik oldugu artik iyice anlasilmaktadir.. "Bana soyleyin, ben yardim

edebilirim belki.."

 

"Tabii edebilirsin" der, sarisin iyice kisiklastirdigi sesi ile.. Bu

sirada parmaklarini barmenin agzina uzatmis, adamin onlari emmesine de

izin vermistir..

 

"Tabii yardim edebilirsin hayatim.. Ona de ki, bayanlar tuvaletinde,

tuvalet kagidi kalmamis!.."

 

 

 

 

 

 

 

Temel spor salonunun soyunma odasindayken kapi caliniyor.

 

"-Girme, cirilciplagim" diye haykiriyor Temel.

 

Bir kadin sesi yanitliyor:

 

"Affedersiniz!."

 

"Affettim, gir!.."

 

 

 

 

Keiko butun bir yil okuldan artakalan zamanlarinda evlerinin yanindaki

markette calisarak para biriktirir.Sonra da ver elini italya. Hem tatil

yapmak hem de Roma'ya gelmisken biraz alisveris yapmak niyetindedir. Kucuk

fakat temiz bir otele yerlesir. Tum bir hafta boyunca alisveris yapar.

Roma'daki son gecesinde ise surekli duydugu Roma gecelerini yasayabilmek

icin disari cikar. Yasli otel sahibinden gidilebilecek yerlerin ismini

alir ve tum gece boyunca o bar senin bu bar benim gezdikten sonra sabahin

ilk isiklariyla buyuk bir dus kirikligi icinde otele doner.

 

Keiko'yu oldukca uzgun goren yasli otel sahibi kizin basina kotu

birsey geldigi endisesi ile sorar, ‘‘Ne oldu iyi gorunmuyorsun. Yoksa Roma

gecelerini begenmedin mi?’’

 

Kekiko, sikintili cevap verir ‘‘Bilmiyorum, ama anlamadigim bir sey

var. Gece boyunca herkes bana sanki cok uykusuzmusum gibi davrandi. Tum

gece hangi erkekle tanissam bana ‘Hadi hemen yatalim' dedi.

 

 

 

 

Bir cumartesi sabahi.. Iki genc kadin golf oynuyorlar. Sarisin olani topu

dikmis.. Sopayi oyle bir savurmus ki.. Top havada kursun gibi ucmus, obur

delikte golf oynayan bir erkege o hizla carpmis..

Kadinlar dehset icinde, erkegin iki elini bacaklarinin arasinda

kelepceleyip iki buklum kaldigini gormusler.

 

Sarisin hizla oraya kosmus ve ozur dilemeye baslamis..

 

"Lutfen izin verin size yardim edeyim.. Ben bir fizik tedavi uzmaniyim ve

eger izin verirseniz cektiginiz aciyi azaltabilecegimi biliyorum."

 

"Yooo.. Yooo.. Gerek yok" diye inler gibi konusmus adam, elleri hala

bacaklarinin arasinda kelepceli.. "Onemli degil.. Birkac dakika icinde

duzelirim merak etmeyin.."

 

Sarisin israr etmis.. Oyle israr etmis ki adam "Peki" demis sonunda..

 

Kadin cok yumusak hareketlerle adamin ellerini birbirinden ayirip iki yana

sarkitmis once. Sonra adami cimlere uzatmis. Pantolonun kemerini

gevsetmis.. Elini iceri sokmus ve masaj yapmaya baslamis..

 

Biraz sonra sormus..

 

"Simdi nasil hissediyorsunuz kendinizi.."

 

"Harika" demis adam.. "Harika hissediyorum.. Ama bas parmagim hala fena

halde zonkluyor!.."

 

 

 

 

 

 

Efendim Papa ile Clinton ayni gunde olmusler..

 

Obur dunyadaki bilgisayardaki bir ariza sonucu, Clinton cennet yollanmis..

Papa cehenneme..

 

Ama yanlislik hemen anlasilmis.. Clinton cehennem, papa cennet yolunu

tutmusken arafta karsilasmislar.

 

Papa, "Merbaba Baskan Clinton" diye selam vermis.. "Sonunda cennete gidip

bakire Meryem'i nihayet gorecegime oyle

seviniyorum ki evladim.."

 

"15 dakika gec kaldiniz Papa hazretleri" demis, Clinton!..

 

 

 

 

 

 

Tahir ile Helga...

 

(Melih ASIK, milliyet 2/15/98)

 

Almanya'nin Beregenz sehrinden okurumuz Yener Polat'in dun bize ilettigi

habere gore... Olay Avusturya'da geciyor. Erkek kahramanimizin adi

"Tahir..." Yengemizin adi "Helga..." Elimizdeki notlardan anlasildigi

kadariyla.. hersey, Avusturya'da isci olarak calisan Tahir adli

yurttasimizin bir tarihte Helga adinda bir hanimla tanismasiyla basliyor.

Kanlari cabuk kayniyor ve birlikte yasamaya basliyorlar. Uzun sure cok

uyumlu bir iliski icinde - kaderin aglarini sessizce ordugunden (!)

habersiz - yasayip gidiyorlar.. Ama o da ne?. Altinci yilin sonunda

Tahir, Helga'yi terkediyor...

Sen misin terkeden!.. Helga, Tahir'e (ayrintisini asagida okuyacaginiz)

"fatura"yi cikariyor. Ve mahkemeye basvurup bu "fatura" bedelinin

"Tahir'den tahsil edilip kendisine aktarilmasini" istiyor.

Neymis Helga'nin Tahir'le alip veremedigi (ya da verip alamadigi..)

derseniz.. Onu da gorelim:

Helga'nin Tahir'e hitaben kaleme aldigi ve "belge" olarak mahkemeye de

sundugu ayrintili fatura dokumu aynen soyle:

(Helga'nin Tarzanca Turkcesiyle:)

"Ben ve Tahir, 6 yil cinsi munasebet.

Cok, hergun 3 - 4 defa.

Sen beni buna mecbur bilmek.

Yok bende yalan soylemek.

Hergun 3 - 4 defa.

Her biri 100 Silin.. Toplam: ?.."

Ve "belge"ler arasinda kucuk bir de not.. Tahir'e hitaben:

"Bana ne kadar borcun oldugunu tam olarak hesapladim. Ucuz calistim.

Cunku yasli bir kadinim.

Benim icin ozel olan seylere de sahip oldun. Simdi sen bana borclusun..."

Bu bilgileri "belgeleriyle" bize aktaran okurumuz Yener Polat, mahkemenin

verecegi kararin

Almanya'da da merakla beklendigini, bu arada kimi hanimlar arasinda su

tur espriler isittigini eklemeyi

de ihmal etmiyor:

"Hic olmazsa bundan sonra ben de `cetele' tutayim..."

 

 

 

 

 

Gecenlerde istanbul'dan kalkan bir ucak cogunlugu isadamlari ve

milletvekillerinden olusan bir grubu

Tayland'a goturmus. Yolda herkes pur nese... Bol bol seks fikralari

anlatilmis. Hayaller kurulmus. Ucak

Tayland'a yaklasirken pilot bir anons yapma geregi duymus:

- Sayin yolcular, Tayland guzellikleri kadar tehlikeleri de olan bir

ulkedir. Kadinlarin maalesef

yuzde 80 AiDS'li, yuzde 20'si veremlidir. Lutfen iliskilerinizde dikkatli

olunuz...

Ucaktaki yasli bir zat anonsu duyamamis. Yanindaki genc adama sormus:

- Pilot ne dedi?

- Oksureni gotureceksin amca, kisaca onu dedi...

 

 

 

 

 

Atesli bir ask gecesinden sonra, Pinokyo'nun kiz arkadasi sikayet etmis..

"Bir daha seninle sevismeyecegim.. Fena halde tahris ediyorsun.. Icime

kiymiklarin saplaniyor."

 

Pinokyo dogru babasi Gepetto'ya kosmus..

 

"Bir care bulmazsan derdime hic kiz arkadasim kalmayacak" diye..

 

"Care basit" demis Gepetto.. "Sana sadece bir parca zimpara kagidi

lazim.."

 

Aradan birkac hafta gecmis.. Gepetto Baba Pinokyo'ya rastlamis yolda..

 

"Nasil gidiyor, kizlarla hayat simdi?" diye sormus..

 

"Kizlar mi?" demis Pinikyo.. "Kizlara ihtiyaci olan kim?.."

 

 

 

 

 

Keiko iki gozu iki cesme doktoruna dert yanar, Doktor yine hamileyim,

biliyorsun hap alamiyorum, kocam da prezervatif takmiyor. soyle gun hesabi

falan da olmuyor. Ne olur bana oyle bir sey soyle ki bir daha hic hamile

kalma riskim olmasin.

 

Doktor Keiko'nun suratina uzun uzun bakar ve "Bunu ilk kez sana

soyluyorum cok yaygin olmamasina ragmen kesin sonuc verir. Eger kola

icersen hamile kalmazsin'' der.

 

Keiko, tum sorunlarinin bittigi varsayimi ile derin bir soluk alir ve

"e doktor alacagin olsun, madem bu kadar basit bir yolu vardi, niye bana

daha once soylemedin. Sen sunu soyle, ben bu kola'yi seksten sonra mi

icecegim yoksa seksten once mi?'' diye sorar.

 

Doktor sakin bir Yekilde cevap verir:

 

"Seks yerine''

 

 

 

 

 

 

 

 

Scan (sken okunur) tarama demektir. Araba radyonuz uzerinde mesela Scan

diye bir tus vardir.. Butun dalga boylarini otomatik tarar. Siz de

aradiginizi bulursunuz.

 

Yurume bandinda mesela scan tusuna basarsaniz, gene tarayarak, kac dakika

ve metre yurudugunuzu, kac kalori harcadiginizi yazar.

 

Tipta bir tomografi vardir. Deyim yerinde ise vucudu tarar ve tepeden

tirnaga kesitler halinde bir nevi rontgenler dizisi ceker.

 

Hasta uzanir. Aletin uzerinde bir Scan tusu, ya da bilgisayarin faresi

gibi scan denen bir kumanda aleti ile cekim baslar ve yonetilir.

 

Efendim, Temel'in karisi hasta.. Teshis koyamiyorlar..

 

Tomografi cekilmesine karar veriliyor.

 

Karisi scanning odasina aliniyor. Temel'e "Sen kapida bekle" diyorlar..

 

Hasta boylu boyunca cihazin altina uzatiliyor. Her sey hazir. Fakat,

cekimi yapacak asistan bir turlu scan aletini bulamiyor ve ofke ile

bagiriyor:

 

"Bunun scani nerde?.."

 

Temel paldir kultur odaya daliyor:

 

"Burdayim doktor bey!.."

 

 

 

 

 

 

 

Temel yuzu gozu morarmis, bir kolu askida girmis kahveye..

 

"Bu ne hal" demisler..

 

"Bir is gorusmesine gittim de" demis Temel..

 

"Haline bakilirsa, gorusme felaket gecmis olmali" demis, arkadaslari..

 

"Vallahi ben de pek anlamadim" demis Temel.. Sonra anlatmis..

 

"Adam ariyorlarmis. Ilani gazetede gorunce gittim basvurdum.. Beni dort

bes kisinin oldugu bir odaya aldilar.. Aklina gelen aklina geleni

soruyor.. Ben de yanit veriyorum.. Adim.. Boyum, kilom, nereliyim, hangi

okulu okudum, daha once hangi islerde calistim ve daha bir suru dunya ve

ahret sorusu.. Hepsine verdigim cevaplari cok begendiler.. En sonunda

'Bunlar tamam.. Cok guzel, simdi bir de referansini gorelim' dediler.

`Neyimi' dedim.. 'Referansini' dediler..

 

Sonra beni dovduler!.."

 

 

 

 

 

 

 

Ilkokul birinci sinifta anne sutunun yararlari tartisiliyordu.

 

Kucuk Temel soz aldi: "Ilki, anne sutu daha coktur ve daha kolay elde

edilir, ikincisi daha ucuzdur ve ucuncusu kedi burnunu sokamaz."

 

Arkadan bir ses duyuldu..

 

"Ambalaji da daha guzeldir."

 

 

 

 

 

 

 

Rivayete gore, padisahin biri, o devrin onemli bir sairinden

kendisi icin siirler yazmasini istemis. Oyle olsun ki demis,

ilk satirini okudugunda "KELLESI VURULA" diye bagirayim,

ikinci satirini okudugunda seni altina bogayim!

Ve bunlar "peydah olmus"! :) -turgut

 

 

Azm-u hamam edelim, surtusturem ben sana,

Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.

* * *

Lal-u sarap icurem ve IslatIp gecirem,

ParmagIna yuzugu, hatem-i zer drahsan.

* * *

Egil egil sokayIm, iki tutam az mIdIr?

Lale ile sumbulu kakulune nevcivan.

* * *

Diz cokerek onune ILIK ILIK akItam,

Bir gumus ibrik ile destine ab-I revan.

* * *

SaLInarak giderken arkandan ben sokayIm,

Ard etegin beline, olmasIn camur aman.

* * *

Kulaklarindan tutam, dibine kadar sokam,

Sahtiyenden cizmeyi, olasIn yola revan.

* * *

Oyle bir sokayim ki, kalmasIn dIsarda hic,

Dusmanin bagrina, hancerimi nagehan.

* * *

Eger arzu edersen, ben agzIna vereyim,

Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.

* * *

Herkese vermektesin, bir de bana versene,

Avuc avuc altInI, olsun kulun saduman.

* * *

Sen her zaman gelesin, ben Vehbi'ye veresin,

Esselamun aleykum ve aleykumesselam.

 

 

 

Otobus yine tiklim, tiklimdir.Duraklarin birinden yasli bir teyze otibuse

biner.Hemen yaninda duran uzun sacli erkegi kiz sanarak "Kizim biraz

musade edermisin, geceyim " der.Cocuk teyzeye donerek "teyze ben kiz

deyilim ki "der.Teyze bu sefer daha sert bir uslupla "Ben senin kizmi

kadinmi oldugunu nereden bileyim" der.

 

 

 

 

 

 

 

 

2. Dunya Savasinda 2 yahudi almanlara esir olmustur.Bunlardan biri

digerine kendilerine ne yapacaklarini sorar.O da baslar naltmaya "2

ihtimal var ya bizi oldururler yada esir kampina yollarlar.Oldururseler

sorun yok kampa gidersek 2 ihtimal var ya kursuna dizilriz yada gaz

odasinda olduruluruz.Kursuna dizilirsek sorun yok gaz odasina gidersek 2

ihtimal var bizden ya sabun yaparlar yada kagit.Sabun yaparlarsa sorun yok

kagit yaparsalar 2 ihtimal var ya gazete kagidi oluruz yada tuvalet

kagidi.Gazete kagidi olursak sorun yok tuvalet kagidi olursak iste o

zaman boku yedik".

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir kadinin cok sevgilisi varmis..

bir gun biri geliyor bir sure geciyor kapi caliyo kadin "eyvah kocam "

deyip adami bir torbaya sokuyor..aciyo kapiyo meger baska bi sevgilisi..

tabi ikincisini iceri aliyo..bi sure sonra bi kapi sesi daha..

kadin gene "eyvah kocam " diyo onuda bi torbaya atiyo..

aciyo kapiyi baska bi sevgilisi ..onuda iceri aliyo bir sure sonra

gene kapi..gene ayni olay..oda torbaya..kadin kapiyi aciyo gercekten

kocasi bu sefer..herif bi bakiyo evde kocaman uc torba "bunlar ne "

diye soruyo ..karisi pazardan alisveris yaptigini soyluyor.

adam gidiyo birinci torbaya siki bi tekme atiyo.torbadan "gitgitgidak"

sesi geliyo..ikinciye atiyo bi tekme "meeee " sesi geliyo ucuncuye bi

tekme atiyo..ses yok..bi tekme daha gene ses yok..sert bi ucuncu bir

tekme atiyor..torbadan bi ses.

-lan hayvan oglu hayvan ne tekme atiyosan ses gelmiyosa patates yada

sogandir iste....

 

 

 

 

 

 

 

temeli patronu cagiriyor ve diyor ki..

-temel sen en iyi elemanlarimdan birisin ..bunun icin seni brezilyadaki

buromuza mudur yapiyorum ..oraya tayin oldun diyor..

tabi temelin yuzu asiliyor...

patron soruyo oglum ne bu hal sevinsene lan..

temel diyo:patron ben orayi sevmem hic..brezilyada fahiseler ve futbol

takimlari vardir diyo..

patron hiddetleniyo..bagara bagara..

-ne diyosun lan sen ?..bilmiyomusunki benim karim brezilyali..

Temel hic caktirmiyo tabi..

-Ciddi mi patron kariniz hangi futbol takiminda oynuyor?

 

 

 

 

 

bi tane mafya babasi sevgilisinin evine gitcek ..kadin evli kadin tabi.

adamlarina diyor ki..

-Gidin bir bez ayarlayin pencerenin altinda acin..kadinin kocasi gelirse

pencereden atliycam..

herifler basustune deyip gidiyolar..bir sure sonra pat pat kapi caliyo

patron paldir kuldur pencereden asagi atliyor.

kadin gidiyo kapiyi aciyo..patronun adamlarindan biri..diyo ki..

-patrona soylermisiniz bez bulamadikta..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Karadenizlinin biri koyden hic disari cikmamis. Bir gun Almanya'dan bir

akrabasi kendisini ziyarete geliyor ve hediye olarakda bir

elektrikli testere birakip gidiyor. Adam testerenin nasil calisacagini

dusunurken fisi goruyor ve prize takiyor. Kucaginda testere aleti

kurcalarken birden dugmeye basiyor ve testere adamin takimi kesip

goturuyor. Arkadaslari adamida takimida alip hastaneye

goturuyorlar. Adam doktora yalvariyor neolur bunu dik diye doktor parcayi

eline aliyor bakiyor ve hastaya bunun olmasi imkansiz

diyor. Karadenizli doktora o zaman beni oldurun doktor diyor. Herneyse tam

o sirada genc bir hasta getiriyorlar. O adamda can

cekismekde. Doktor Karadenizliye diyorki: bak eger bu hasta eger yasamazsa

belki bununkini sana uydururuz diyor. Bir sure sonra

yeni gelen hasta oluyor ve takimi bizim Karadenizliye monte ediyorlar.

Aradan 3-4 ay zaman geciyor doktor bizim Karadenizliyi

merak ediyor ve koyune gitmeye karar veriyor. Neyse adresten bizimkinin

evini buluyor kapiyi calinca karsisina bizim karadenizlinin

karisi cikiyor. Doktor durumu izah edip operasyonun sonucunun nasil

oldugunu soruyor. Kadincagiz basliyor aglamaya: Hic sormayin

doktor bey diyor, bizimki her gece bana sirtini donup yatiyor, o sizin

yaptiginiz hic bir ise yaramiyor diyor. Doktor uzuntu ile evden

ayriliyor. Koy meydanina geldiginde bir bakiyor bizim Karadenizli nese

icinde arkadaslariyla kahvede tavla oynamakta. Doktoru gorur

gormez firliyor ve doktora sariliyor: Doktor bey hayatimi kurtardiniz

diyor. Doktor sasiriyor: Nasil olur simdi sizin evden geliyorum,

karin sende hic bir kipirdanma dahi olmadigini soyledi diyor. Karadenizli

doktora donuyor: Askolsun doktor diyor, elalemin seyiyle

kendi karimizi yapacak degiliz ya diyor.

 

 

 

 

 

 

 

yep Adamin biri gece ormanin biyersinde yururken bi ses duyuyo gaiblerden:

"DUMDUZ YURUUUU !" diye, n'apsin tirsiyo tabi yuruyo falan, sonra

yururkenyururken yine ayni ses

" SAGA DOOON !" gibi bisey diyo, donuyo bu iste, gidiyo gidiyo, sonra cok

buyuk bi agacin altina geliyo, ayni ses bu sefer:

" AGACIN ALTINI KAAAZ !" diyo kaziyo bu iste, bi bakiyo bissuru altin

seviniyo, bagiriyo cagiriyo, sonra ayni ses

" FALAN FILAN YERE GIIIT !!!" diyo, gidiyo iste bakiyo bi kumarhane

(Refah-yol'dan onceki zamanlar)

" ICERI GIIR ", giriyo bakiyo bi rulet masasi, kendi elinde de altinlar

" BUTUN PARAYI SIYAH 7'ye OYNAAAAA !" diyo ayni ses, adam oynuyo, butun

parayi.

Sonra rulet donuyo donuyo kirmizi7'de duruyo. Yine ayni ses yankilaniyo..:

" HASSTIIIR !"

 

 

 

 

 

 

 

 

4 rahibe papaz efendiye gunah cikartiyolar: 1.rahibe: "penisi uc

parmagimla tuttum" papaz: "dua et, uc parmagini kutsal suyla

yika" 2.rahibe: "ben avucladim" papaz: "dua et, elini kutsal suyla yika"

tam o sirada 4.rahibe atlar: "Papaz efendi once ben gidiyim

cesmeye. Ben agzimi hemen yikarim ama 3.rahibe kicini yikiycak uzun

surer."

 

 

 

 

 

 

 

AdamIn biri gece eve gec bi vakitte sarho$ olarak donmu$. Tuvalete girmek

icin kapIyI acmI$ I$Iklar yanmI$,kapIyI kapatmI$

I$Iklar kapanmI$.'Bizim hanIm ne zaman tuvalete otomatik I$Ik taktIrdI

acaba' diye du$unerek buyuk abdest bozmu$ ve yatak

odasIna gitmi$.Tam yatacakken karIsI uyanIr gibi olmu$.Adam hemen sormu$

'HanIm tuvalete ne zaman otomatik I$Ik taktIrdIn

yaw' diye.KarIsI hafifce dogrulup 'Ko"r olmayasIca yine mi buzdolabIna

sIctIn' demi$

 

 

 

 

 

 

 

adamin birinin japonyaya yolu dusuyo.. isini hallediyo gece oluyo diyo ki

hadi geldik ta buralara bi capkinlik yapalim diyo...

iste resepsiyona bildiriyo durumu... hemen aninda cook enfes ilik gibi bi

gey$a geliyo... tIk tIk tIk... basliyolar... kadin bi ara

cangcingcong diye baariyo... adam da dusunuyo "ulan kariyi acayip *iktim"

kendiyle gurur duyuyo... ertesi gecede durum ayni.. yine

baska bi gey$a yine tIk tIk tIk... fakat bu geysada ayni bi ara yine

cangcingcong diye baariyo... adam yine mukemmel hallettim diyo..

neyse amcamiz ertesi gun golf sahasina gidiyo.. bi arkadasi cagirmis...

arkadasi diyo ki gel beraeber oynayalim.. adam diyo ki ben hic

annamam... gel gel ogrenisrsin diyo.. basliyolar adam bizimkine

acikliyo... "bak su topa vur ve su delige atmaya calis" adamm bi

vuruyo.. tesaduf ya tak diye top delige giriyo... orda bulunan butun

seyirciler cangcingcong diye baariyo... hehehe adam diyo ben

annamam.. ne demek istedilercangcingcong diye ? adam da bizimkinin

suratina bakiyo ve "Yanlis delik" diyo....hahahaha..

 

 

 

 

 

 

afrikada bi colde fransiz lejyonerleri var..neyse bu karargaha bi komutan

atanmis..herif cevreyi gezerken falan bi bakmis bi deve..

yanindaki askere sormus "bu deve ne ise yarar?" asker de "onu cinsel

ihtiyaclarimizi gidermek icin kullaniyoruz " demis. komutan

kizmis tabii..kaldirin sunu ortadan cabuk..bi askere yakisir mi hic boyle

bisey..kimse kullanmicak bu hayvani bi daha falan

demis..askerler kaldirmislar bi ahira hayvani.. gel zaman git zaman, bir

ay iki ay..komutan tabii dayanamamaya baslamis..bakmis

olcak gibi diil, bi deneyeyim demis... gtmis aksam vakti ahira..ama deve

de cok yuksek..alttan almis olmamis, ustune cikmis, yavas

yavas kayayim demis olmamis, oyle denemis olmamis boyle olmamis..en

sonunda zorla bi pozisyon bulmus ve becermis... ama

icinden de bu is boyle olmuyodur, mutlaka bi teknigi vardir demis..ertesi

gun bi askeri cagirmis ve sormus: "ya, siz bu deveyi nasil

kullaniyordunuz cinsel ihtiyaclarinizi karsilamak icin??" asker cevap

vermis: "cok kolay komutanim, burdan 10 mil otede bi genelev

var,azinca atliyoz deveye oraya gidiyoz, isimizi gorup geri donuyoruz!!!!"

 

 

 

 

 

 

 

Adamin biri yapamamaktan sikayetcidir..Utana sikila gittigi doktorun ka

din oldugunu gorunce utangacligi iki katina cikar ve sadece..

--Toktur hanim ben yapamirem..der..

Doktor buna bir kutu hap verir ve sonucunu kendisine bildirmesini ister.

Adam ertesi gun gelir ve yine..:

Toktur hanim ben yapamirem..der.

. Artik kadin adamin her gelisinde ilacin dizunu arttirip gondermektedir.

Fakat her seferinde de adam hala yapamamaktan sikayetcidir..Doktor hanim

en son suna bir vereyim de bakalim neden yapamiyor

anlariz der ve adami parava nin arkasina ceker.....

Adam doktor hanimi kutur kutur yapmistir..

Doktor hanim mutluluktan ucan fakat bir o kadar da meraktan kuduran bir

ses tonuyla..:

--Eee..Hani yapamiyordun..??

--Bulduk mu yapiyok Toktur Hanim...

 

 

 

 

 

 

 

 

Kirmizi baslikli kiz ormanda dolasirken kurtla karsilasir..Kurt kirmi- zi

baslikli kizi bir sure kovaladiktan sonra kuytu bir yerde kistirir..

Kirmizi baslikli kiz..: --Yakisikli kurt sen beni yeme..Ben de sana bir

kere vereyim..demis ve kurt oracikta baslamis kirmizi baslikli kizi

goturmeye. Aradan biraz zaman gecince kurdun isi bitmis ve artik avini

yemek zama- gldigini dusunmus..Ama kirmizi baslikli kiz

tatmin olmamis ve bir kez daha istemis..Kurt zaten dunden razi ikinci

kezde isi bitirmis.. Bu boyle altinci yedinci derken kurt kirmizi

baslikli kizin uzerine yi- gilivermis..Kirmizi baslikli kiz da pantolonunu

giyip babaannesinin evinin yolunu tutmus.. Yolda bekci ile

karsilasmislar..Bekci kirmizi baslikli kizi yakaladigi gibi asilmis

kulagina.. --Bak kizim bu, bu hafta ucuncu kurt..... bir daha olmasin..

--Kirmizi baslikli kizdan yanit gelir bi kerem verim beni birak.

 

 

 

 

 

 

 

 

Joe dort yasinda bir velettir.. Bir gece uykusu gelmeyen Joe evde bir

yukeri bir asagi dolasmaktadir. O sirada yatak odasindan gelen

ilginc sesler de gittikce Joe nun ilgisini cekmektedir. Sonunda dayanamaz

ve olayi arastirmaya gider. Yatak odasinin anahtar deligine

gozunu dayar ve babasinin pantolonunu ikarmis olarak annesinin arkasinda

oldugunu gorur. Babasi [ Cocuk isterim..Cocuk isterim]

diye bagirmaktadir.

Ayni anda annesi de son derece gonullu bir sesle veririm demektedir. Bunu

duyan Joe hemen patolonunu indirir ve babasinin arkasina

gecer. Ve baslar bagirmaya.

--Bisiket isterim..Bisiklet istterim..

 

 

 

 

 

 

birgun ic organlar bir arada tartismaya baslar iste ben mudur olcam sen

mudur olcan derken kalp olum ben mudur olcam size kan

veriyorum ben olmazsam siz bisey yapamazsiniz der ve onu mudur secerer

aradan bikac gun gecer got asagidan lam artik ben mudur

olcam der iste digerklerei sen kimsin yw derler kabul etmezler o da

sicmiyom arytik der .digerleri sicmasan sicma noolcak derler

neyse aradan bir iki gun gecer ve icersi kokmaya baslar en sonun da

mecburen gotu mudur secerler ehh artik ogun bugundur butun

gotler mudur olur??????????????????

 

 

 

 

 

Cocuk ile annasi yatak odasinda cekmeceleri karistirirken cocuk bir kutu

prezo bulmus. annesine anne bu ne ise yarar demis annesi

de dusunup ne desin baban onlarla fareleri olduruyor demis cocuk da

yapistir mis anne babam fareleri mike mike mi olduruyor ?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

bir gun namikemal nasil olduysa seyinden rahatsizlanmis ve hastaneye

yatmis. seyini alciya almislar bunun. Gel zaman git zaman

odaya bir sinek girmis ve tam alcili organin acik kismina (tepesine)

konmus. Tabii namik rahatsiz.. hemen hemsireyi cagirmis.

Hemsire demis su sinegi kovalar misin. Hemsire bakmis yeisilcek gibi degil

merdiven aramis yok. En sonunda ziplayarak kovmaya

karar vermis. Bir ziplamis sinegi iskalamis namigin seyinden kayarak

yaralanmadan yere inmis. bir daha , bir daha nafile sinek hala

orada. Bir kac kere daha dene namiga donup : namik bey kusura bakmayin

yetisemiyom demis. Namik da: Hemsire hanim bir kere

daha ziplarsan tavana yapistiracam o sinegi.

 

 

 

 

 

 

 

Afrika collerinde giden trenin birinde bir kompartimanda seyahat eden 3

adam ve 1 de kadin varmis. Tabii yolculuk uzun , bir sure

gittikten sonra adamlarin cani sIkIliyo.. Tabii kadin da tas gibi.

Adamlardan birisi dayanamiyor. Diyo: "ben teklif edecegim" . Hemen

gidiyor yanina teklif ediyor: "Benle yatar misin?" diye. KAdin da hemen

"tabii, neden olmasin; fakat prezervatifin var mi? " diye

soruyor. Adam da olmadigini soyleyince kadin "prezervatif olmazsa olmaz"

diyor. Adam da ne yapsin kos kos oturuyor yerine.

Neyse bir sure sonra bu sefer 2. adam ayni sekilde kalkiyor ve teklif

ediyor. Fakat yine ayni hikaye, bu adamdan da prezervatif

cikmayinca o da kos kos oturuyor yerine. Sonra 3. adam da ayni sekilde...

Bir sure sonra tren bir istasyonda duruyor. Durunca kadin:

"bakin, ileride bir kasaba var. Oradan prezervatif alin 3unuzle de

yatacagaim" diyor. Bizimkiler hemen atesleniyor atliyorlar trenden

hemen istasyon sefine kac dakika duracaklarini, kasabaya kac dakikada

gidebileceklerini soruyorlar. Istasyon sefi de 15 dakika

duracaklarini ve kasabanin da 10 dakikada varilacagini soyluyor.

Bunlar bir kastiriyor 7.5 dakikada oradalar. hemn giriyorlar eczanenin

birine bakiyorlar ayi gibi bir zenci duruyor. tabii dilini bilen

kimse yok. BAsliyorlar prezervatifi anlatmaya . Birisi balon sisirir gibi

yapiyor, olmuyor. Birisi elindeki lastigi cekistirir gibi yapiyor ,

yine olmuyor. Tam bunlar kara kara dusunurken birisinin aklina bir fikir

geliyor. -Bakin arkadaslar, prezervatif dunyanin her yerinde

1$ dir . Simdi tezgahin ustune 1er dolar koyacagiz yanlarina da cikarip

aletleri koyacagiz. Ve Digerleri de tamam diyor ve cikariyorlar

1er dolar, koyuyorlar tezgahin uzerine. Yanina da cikariyorlar aletlerini

koyuyorlar. Bizim zenci bakiyor bakiyor... en sonunda o da

cikariyor aletini TAAAAAAK! diye koyuyor aletini tezgahin uzerine ve butun

paralari toplayip gidiyor.

 

 

 

 

 

 

 

Bir gun oglu temele gelmis ve Teori ve pratik arasindaki farki iyi

anlamadigini ve bir ornege ihtiyaci oldugunu soylemis...Bunun

uzerine Temel:"annene ve ablana git onlara 500 000$ karsiliginda bir arap

seyhi ile bir gece gecirip gecirmeyeceklerini sor"demis..

Oglan once annesine sonrada ablasina ayni soruyu sormus ve her ikisininde

kisa bir tereddutten sonra kabul ettigini ogrenmis ve

temele geri donmus "sordum baba" "Ne dediler? "Her ikiside kisa bir

tereddutten sonra kabul etti" Temel soyle bi dusunmus ve... "Bu

demek ki oglum bankada teorik olarak 1 000 000 $'imiz var,pratikte ise

evde iki orospu bulunuyooo....!"

 

 

 

 

 

 

Temel ve Dursun birgun sinsi sinsi bir eve hirsizlik yapmak icin girerler.

Evin icinde nevar neyok sa calarlar. Evden cikarken

evsahibine yakalanirlar ve kacmaya baslaslar..... Ev sahibi:" Lan orospu

cocuklari ne kaciyorsunuz." Der demez bizim Temel Dursun

a derki:"Dursun sen git beni tanidi"

 

 

 

 

 

 

Temelle Dursun cani sikilmis ne yapalim derken birden akillarina Amerikaya

gitmek gelmis.Trabzon limanindan gizlice Amerikaya

giden bir gemiye binmisler.Newyorkta ozgurluk anitini gorduklerinde

yakalanmamak icin gemiden atlayip yuzerek kiyiya

cikmislar.Newyork sokaklarinda iki uc gun gezdikten sonra

acikmislar.Paralari olmadigi icin kara kara dusunurken birden akillarina

banka soymak gelmis.Hani filimlerde izleriz ya!Temel ve Dursun onlerine

ilk gelen Bank yazili bankaya girmisler.Karsilarinda buyuk

bir kasa ve Temel baslamis kasayi acmaya ve 1 saat kadar sonra kasayi

acmis Temel ve kasadan bir kase muhallebi cikmis temel ve

dursun hayretler icerisinde kalmislar fakat yapacak birsey yok ve

muhallebiyi yemisler!Fakat kasanin icinde bir kasa daha var!BU

sefer Dursun baslamis kasayi acmaya ve 1 saat sonra kasa acilmis ve yine

bir kase muhallebi! bu boyle olacak gibi degil ve bu isten

vaz gecmisler. Ertesi gun Newyork times ta bir haber dunyanin en buyuk

sperm bankasi soyuldu!!!!!

 

 

 

Adamin azgin bir horozu varmis. Her sabak kendi tavuklarinin isini

bitirdikten sonra yan komsunun tavuklarina sira geliyormus.

Onlarin da isini bitirdikten sonra diger komsunin tavuklarina geciyormus.

Adam sonunda horozunu uyarmaya karar verip ona

"Horozum kendini cok yorma sonra hastalanip olup gidersin" demis.

Ama yine horozu ona dinlemeyip bildigi yoldan sasmamis. Bir sabah adam

bakmis horozu coplukte uzanmis yatiyor.Adam uzulerek

horozunun yanina gidip, Horozum cilli horozum ben sana dememismiydim cok

yapma oleceksin diye. Bunun uzerine horoz sahibine

donerek, Susss, yukardaki akbabalarin yere inmesini bekliyorum demis!!

 

 

 

 

 

 

 

Temelin 14 kiloluk bir cocugu olmus. Biraz hava atip neselenmek icin

kahveye gidip arkadaslarina soylemis.Arkadaslari tabi hic

inanmamis. Saka sanip gecmisler. Aradan 1 ay gectikten sonra "ya

dogruysa!" diye dusunup. temelin evine gitmisler. Temel onlara

bebegi gostermis. Bakmislar bebek 2 kilo filan. Temele sorunca Temel:

-Dogdugunda 14 kiloydu SUNNET ettik 2 kilo oldu!!!

 

 

 

 

 

 

 

Uzaylilar dunyaya inmisler.Indikleri alanin yakinindaki bir ciftlige

gitmisler. Ciftlikteki kari koca once korkmus sonra da uzaylilarla

arkadas olmus. Uzaylilarin da kari koca olduklarini ogrenmisler. Uzaylilar

insanlari daha yakindan tanimak istediklerini bu yuzden kari

kocayla seks yapmak istediklerini soylemisler. Uzaylilar da fena degilmis.

Insaniyete faydali olmak icin olur demisler.

Uzayli erkekle dunyali kadin odaya girmisler ve soyunmuslar.

Kadin: Aaaaaa, bu ne bu ayol! Minicik sey!

Uzayli: Simdi bak (demis ve sol kulagini cekmis ve aleti uzamaya baslamis)

Kadin: Aaaa, incecik ayol!

Uzayli: Simdi bak (demis ve sag kulagini cekmis aleti kalinlasmis)

Ardindan yataga girip sevismisler. Sabah olmus uzaylilar gitmis kari koca

sohbete baslamislar.

Adam: gecen nasildi karicigim?

kadin: cok iyiydi sevgilim ya seninki?

Adam: Benimki de iyiydi ama uzayli kadin sabaha kadar kulaklarimi

cekistirdi durdu, kulaklarimi koparacak sandim!

 

 

 

 

 

 

Kayserili Pire Memet, istasyonda cok sikisinca, gözü hicbir seyi

görmez olup kadinlar tuvaletine dogrulmmus.

Bir hemsehrisi önüne gecmis:

- Ne yapiyorsun... Burasi kadinlar icin.

Uckurunu eline almis olan Pire Memet:

- Bu da kadinlar icin! deyip iceri dalmis.

 

 

 

 

 

 

Kadin gogsunden rahatsizmis ve bir rontgen mutehassisina gitmis.Doktor

_

_soyunun lutfen....demis.Kadin :

_

_beyefendi ben utanirim isiklari kapatabilir misiniz acaba? diye sormus

Neyse doktor isiklari kapatmis bes dakika

sonra kadin sormus:

_

_Doktor bey elbiselerimi nereye koyayim?

_

_Benimkilerin uzerine.

 

 

 

 

 

 

 

Kadinin biri kocasina hediye olarak kopek almak icin bir dukkana girmis.

Adama sormus:Kanis turu kopeginiz var

mi?

_

_Maalesef hanimefendi ama size su kediyi verebilirim...

_

_Su pisirik kotu kediyi mi?

_

_Hanimefendi oyle durduguna bakmayin,bu kedi karate bilir. ve adam

soyledigini ispat etmek icin kediye seslendi:

_

_masa karateci.. masa un ufak olmustu......

_

_sandalye karateci... sandalyenin akibetide ayni idi... Kadin ikna oldu ve

kediyi alarak evine geldi.amaci kocasina

surpriz id yapmakti. kocasi kediye soyle bir bakip:

_

_bula bula bu aptal hayvani mi buldun?

_

_oyle deme kocacigim bu kedi karateci.... Adam sinirlenmisti......yarr.k

karateci

 

 

 

 

 

 

Keiko, evlendirme servisi tarafindan onerilen damat adaylarindan

birisiyle bulusur. Kisa suren tanisma faslinin ardindan Keiko, yasi

birazca geckin damat adayina "Bakin beyefendi, once ben

kurallarimi soyleyeyim, sizin icin sorun yoksa arkadasliga

basliyalim" diyerek devam eder.

 

"Ben icki ve sigara icmem. Yanimdakine de icirmem. Dans etmeyi

sevmem ve bu yuzden diskotege gitmem. Karaoke yapmayi

sevmem, hele hele bir erkekle karaoke odasina asla girmem. Her

resoranda yemek yemem, tercih ettigim bazi restoranlar vardir, mutlaka

oralara gidilmelidir. Son olarakta ben evlenmeden kesinlikle

opusmem. Pesin pesin soyleyeyim, boyle seyleri yapmayi

dusunuyorsaniz, yaniliyorsunuz. Bu arkadaslik baslamadan bitsin" der.

 

Yasli damat adayi Keiko yu elinden kacirmamak icin "Siz nasil

istiyorsaniz oyle olsun hanimefendi" der.

 

Keiko, tum isteklerinin kabul edilmesinin saskinligi ile damat

adayina sorar "her istegime itiraz etmeden boyun egdiniz. Peki

kuzum siz benimle gittiginiz yerde sikilmayacakmisiniz?"

 

Damat adayi hafif bir gulumseme ile "Ne sikilmasi hanimefendi,

Simdi sizi dogru bir otele goturecegim. Otel odasinda sizin

istemediklerinizin disinda yapilacak bir sey var. Merak etmeyin ben

hayatim boyunca o isi yaparken hic sikilmadim.

 

 

 

 

 

 

Lastik

 

"Belediye otobusu agzina kadar dolu, yasli bir adamcagiz ayakta. Elindeki

bastonu otobusun her

kalkisinda ve durusunda kayiyor ve adamcagiz dusmemek icin olanca gucunu

harciyor. Bu sirada

oturmakta olan genclerden biri kustahca akil veriyor:

Baba, baba bastonunun ucuna lastik taksan kaymaz!

- Ah oglum, demis yasli adam, senin baban o lastigi zamaninda taksaydi

ben simdi bu otobuste

oturacak yer bulurdum!

 

 

 

 

 

 

 

Yardim uzerine

 

Babaanne torununu parkta dolasmaya goturmus... Yolda bir kopegi digerinin

uzerine binmis sekilde

goren kucuk kiz merakla sormus:

- Babaanne bu kopekler ne yapiyor?..

Kadin biraz ikinmis sikinmis:

- Ustteki kopek yuruyemiyor da yavrum, alttaki ona yardim ediyor...

- Kopekler de ayni insanlar gibi demek babaanne, demis kucuk kiz...

- Neden yavrum?

- Birisine yardim ediyorsun, hemen seni becermeye calisiyor...

 

 

 

 

 

Amerikali adam uzun bir sure Turkiyede calismis ve daha sonra

ulkesine geri donmus. Aradan 5-10 yil gib bir sure gectikten sonra bir

Turk dostuyla telefona konusuyorlarmis:

Amerikali: ya dostum sizin orada onceleri bir klasik birde romantik

politikaci vardi ne oldu onlara demis

Turk: sorma demis, romantik olanin romani gitti tiki kaldi, klasik olanin

ise klaSI gitti onada ayip olmasin diye baba diyoruz demis.

 

 

 

 

 

 

 

 

Ilkokul ogretmeni Keiko aylardir kendisine kur yapan yakisikli

delikanlinin aksam yemegi teklifini sonunda kabul eder. Genc delikanli son

model spor otomobili ile Keiko'yu alir ve Tokyo'nun en pahali restoranina

goturur. Romantik bir aksam yemeginden sonra genc delikanli, Keiko'yu

hafta sonu tatili icin dagdaki villasina davet eder.

 

Teklifi kabul eden Keiko genc delikanli ile beraber kayak merkezindeki

villaya gider. Butun gun kayak yaptiktan sonra aksam eve gelirler. Somine

karsisinda icilen saraplarin ardindan olanlar olur. Keiko sabah

uyandiginda iki gozu iki cesme aglayarak,

 

‘‘Bu yapilan hatalardan sonra ben ogrencilerimin yuzune nasil bakacagim’’

der.

 

Yakisikli delikanli biraz mahcup,

 

‘‘Nicin hatalar diyorsun. Bir kez oldu. O da hata sayilmaz ki’’ diye

karsilik verir. Keiko, genc delikanlinin bu sozu uzerine heyecanla

bagirir. Ne demek bu. Yoksa sen bu uzun hafta sonu tatilinde sadece bir

kez mi yapmayi mi planliyorsun''.

 

 

 

 

 

 

Anlat bakalim...

 

80'lik ihtiyar kasabanin klisesine girmis. Gunah cikarma kabinine

oturmus. Yan kulubedeki papazin

kulagina fisiltiyla:

- Genc bir kizla sevistim aziz peder, demis...

- 18 yasindan kucuk muydu?

- Hayir buyuktu...

- Evli miydi?

- Hayir evli degildi...

- Bunda gunah yok ki...

- Biliyorum yok...

- Peki neden bana anlatiyorsun?

- Yalniz size degil herkese anlatiyorum aziz peder, demis adam...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu konuyu sokaktaki adamla konustuk, iste aldigimiz cevaplardan

bazilari...

 

Zina serbest birakilsin mi?

 

 

-Soguk havalarda serbest olsun...

Recep Tandir, 42 Muslukcuu

 

-Zina ne abi? Binayi biliyorum da...

Temel Risin, 51, muteahhit

 

-Ne bileyim bananeya!

Adini aciklamadi

 

-Zina yapanlari imam nikahi ile evlendirsinler...

Naim Kelsan, 42, Kasap

 

-Yapilsin ama dikkatli olup yakalanmasinlar...

Rusen, 19 c‚irak

 

-Taslasinlar...

Nazmi Tarimar, 39, Issiz

 

-Zina olayina bir reform getirmenin yoluna bakilmali...

Erdogan Bilir, 23

 

-Bir o keyfimiz kaldi...

Tarik Sulu, 32, Zampara

 

-Kadinlarla erkekler zina yapmasin!

Kazim Sertoglu, 24, Gardiyan

 

-GuŸnah ve yasaktir hem de ayiptir!

Riza Belli, 69, Emekli

 

-Defol git, basimizi belaya sokma!

Sati Došner, 52, Polis Memuru

 

-Zina yapmadan gerekli makamlara danismali!

Hakan Zanli, 53, Isadami

 

-Yorum yapamayacagim...

Meral Kar, 32, Oyuncu

 

-Bektasiler yapabilir, sakincasi yoktur.

Tayfun Dertli, 33, Issiz

 

-Turistlerle yapilmasi mubahtir

Ibrahim Santur, 26, Hanutu

 

-Bizim mahallede yapmasinlar...

Kerim Derman, 52, Muhtar

 

-Elalemin karisini saapani, devlet de saapsin!

Erol Sarsan, 48, Isletmeci

 

-Kiminle yapacagina bagli... HuŸlya Avsar'la bir yapiim sonra isterse

assinlar...

Tahsin Mandira, 31, Tombalaci

 

-Evet, bence de artik Zana'yi serbest biraksinlar...

Mehmet Dalgin, 32, Sair

 

hai

 

 

 

 

Amerikali genc kadin Japonlarin tarihi kenti Kyoto'da kucuk fakat temiz

gorunumlu bir otele yerlesir. Resepsiyondaki gorevli ile konusurken bir

ara gozu sehpanin uzerinde camekan icinde duran kucuk bir kurbagaya

takilir. Daha dikkatli bakinca camekanin altindaki yaziyi okur: ‘‘Tum

isteklerinizi yerine getiren son Japon harikasi’’.

 

Genc kiz resepsiyon gorevlisine donerek yazinin anlamini sorar.

Resepsiyonda calisan Suzuki hafif bir tebessum ile ‘‘Akliniza gelen butun

isteklerinize’’ diycevap verir.

 

Genc kiz kisa bir duraksamadan sonra kurbagayi 3 saatligine kiralar ve

odasina cikar. Son Japon harikasi diye tanitilan kucuk kurbagayi masanin

uzerine koyduktan sonra banyoya gider. Biraz sonra son derece seksi bir

sekilde geri doner ve kurbagaya, ‘‘hadi baslayalim’’ der. Genc kizin

gozlerine anlamsiz anlamsiz bakan kurbaga sadece ‘‘vraaak vraaak’’ diye

iki kez bagirir.

 

Genc kiz tekrar seslenir. Kurbaga yine sadece ‘‘vraak vraak’’ der. Fakat

asil ise bir turlu baslamaz. Bunun uzerine sinirle telefona sarilan genc

kiz Suzuki'ye bagirmaya baslar, ‘‘Sizin Japon harikasi kurbaganiz. hicbir

ise yaramadi. Sabahtan beri sadece Wraaaak wraaaak bagiriyor. Bizi

kandirmaya utanmiyor musunuz.

 

Suzuki binbir ozur diler ve hemen durumu halledecegini soyler. Elinde ince

bir sopa ile odaya gelen Suzuki sopa ile kurbaganin kafasina iki kez

vurur. Suzuki pantolonunun kemerini cozmeye calisirken kurbagayi

azarlamaya devam eder.

 

‘‘Bir isi ogrenmen icin kac defa gormen gerekiyor bilmiyorum. Bak simdi

beni cok dikkatli takip et. Sana son kez nasil yapacagini gosteriyorum’’.

 

 

 

 

 

 

Bir ingiliz bir fransiz vede temel trenle yolculuk yapiyorlarmis.

Ingiliz: Ben cok unl biriyimdir. Bir mektup yazsam zarfin uzerinede adimi

ve ingiltere yazsam bu mektup benim evime gider, demis.

 

Fransiz: oda birsey mi ben yalnizca fransa yazsam bu benim evime gider

demis.

 

Temel: Oda birsey mi ben mektup yazsam, ustune hicbirsey yazmasam bu benim

evime gider demis.

 

Hadi ordan olurmu oyle sey demisler. Bu arada tren haydarpasa terminaline

gelmis. Temel almis mektubu koymus isaret parmagiyla , orat parmaginin

arasina, cagirmis gazete satan bir kactane cocugu. Elini asagi yukari

sallayip sormus:

Bu kime bu kime.

Cocuklar: Anana, anana.

 

 

 

 

 

 

Yillardir yatalak hasta olan Cemal olumunun yaklastigini hisseder,

karisina vasiyetini bildirir,

 

- Ben olunce bizim Temel'le evlen, aklim arkada kalmaz.

 

Kadin atilir,

 

- Sorun degil, biz zaten nisanli sayiliriz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Adamin karisi vefat etmis de dost ve akrabalari bassagligina gelmisler.

Ama bir de bakmislar ki yasli koca, hizmetci kizin ustunde...

 

‘‘Tuu! Ayip be!.. Ne halt ediyorsun?'' diye saldirinca adamcagiz can

havliyle inilemis:

 

‘‘Ben, kederimden ne halt ettigimi biliyor muyum yahu?''

 

 

 

 

 

 

 

Buyuk bir Japon sirketinin calisanlari icin duzenledigi moral gecesinde

patron elemanlarinin sadakatini olcmek icin tek soruluk anket yapar ve

‘‘Hayatta zevk alarak yaptiginiz is nedir?’’

 

Butun calisanlar, ‘‘Patrona ve sirkete hizmet etmek’’ diye cevap verirken

sadece ise yeni giren genc memur Suzuki, ‘‘Insaninkarisina karsi yerine

getirmek zorunda oldugu isler’’ der. Patron gencmemurun bu kadar acik

yureklilikle verdigi cevap karsisinda cok duygulanir ve bu acik sozlu

elamanina esi ile Hawai tatili armagan eder.

 

Suzuki yuzlerce kisi arasindan secilmenin sevinciyle eve kosarak heyecan

icinde karisina olayi anlatmaya baslar. Suzuki tam patronun sordugu soruya

en iyi cevabi verdigi icin Hawai tatili kazandigini soyledigi sirada kapi

calinir. Karisinin annesi ve babasi gelmislerdir. Karisi anne ve babasini

iceri buyur ettikten sonra yarim kalmis hikayenin sonunu ogrenebilmek icin

merakla sorar: ‘‘Peki sen ne cevap verdin?’’

 

Karisinin anne ve babasinin yaninda dogru cevabi soylemekten utanan

Suzuki, ‘‘Karim ile sinemaya gitmek dedim’’ der.

 

Tatilden dondukten sonra patron yeni evlileri yemege davet eder. Patron

yemek sirasinda genc kadina donerek, ‘‘Kocanizla ne kada ovunseniz azdir.

Ne dusunuyorsa onu yazmis’’ der.

 

Genc kadin biraz buruk bir ifade ile ‘‘siz onun oyle dedigine bakmayin

efendim bir yillik evliligimiz sirasinda soyledigi sey ancak uc

kere oldu. Birincisinde evliligimizin ikinci gunuydu yapacak bir sey

bulamadik onun icin oldu. Ikincisinde sonuna kadar sabredemedi. Ucuncude

ise olayin en heyacanli yerinde uykuya daldi’.

 

 

 

 

 

 

Nasrettin Hoca'nin icip icip kafasi kiyak

gece yarisi sokaga gidip "Pezevenkler!" diye bagirmasi uzerine ne oluyor

diye cama cikanlari gorunce "Ulan amma da cokmu$lar!" demis.

 

 

 

 

 

 

Devir fedakar olma devri. Ama hepsini halktan beklemek olmaz.

"FEDA"yi halk yapsin, "KAR"i yapacak bulunur nasil olsa..

 

 

 

 

 

 

Bilmece ta Amerika'dan geldi.. Amerikan bilmecesi tabii..

 

Bize uyarlamak dustu sadece..

 

"Murat Karayalcin'inki uzun..

 

Ismet Ay'inki kisa..

 

Papa kendisininkini asla kullanmaz..

 

Nedir o?"

 

Yani eger siz de oyle dusunuyorsaniz, kendinizden utanin.

 

Burasi aile kosesi.. Olur mu, oyle sey..

 

Dogru yanit:

 

"Soyadi"

 

 

 

 

 

Saskin rahip...

 

Genc rahip sabah vakti kahvaltiya inmek icin manastirin ust kadindaki

odasindan cikmis, agir agir merdivene dogru yururken tesaduf ettigi zangoca:

- Gunaydin, demis...

- Gunaydin, demis zangoc gulumseyerek, bu sabah ters taraftan

kalkmissiniz...

Genc rahip bu soze anlam veremeden yurumus... Biraz ilerde iki rahibeye

rastlamis... Daha gunaydin demeden rahibeler gulumsemis:

- Bu sabah yatagin ters tarafindan kalkmissiniz...

Genc rahip asagi inmis, tam kahvalti masasina oturacak bakmis bir papaz

yuzune garip garip bakiyor.

Once davranmis:

- Bu sabah ters taraftan kalktigimi soyleyeceksiniz galiba...

- Evet, demis papaz...

- Nereden anladiniz?

- Rahibelerden birinin ayakkabilarini giymissiniz...

 

 

 

 

 

 

 

Balta girmemis Afrika ormanlarindaki kabilenin reisinin karisi merakla

beklenen prensi dogurmus..

 

Reis bir bakmis, kendi zifir, karisi zifir, cocuk beyaz..

 

"Tez ola bana misyoneri cagirin" diye buyurmus adamlarina..

 

Afrikaya uygarlik ogretmeye gelen rahibi apar topar getirmisler..

 

Reis ofke ile bebegi gostermis rahibe..

 

Sonra da kendisini ve karisini.. En sonra da dik dik bakmis zaten beyazken

bembeyaz kesilmis rahibe..

 

Rahip bakmis, yerliler kazani koymuslar, altina odunlari atmaya

baslamislar bile..

 

Birden ilerde otlayan koyun surusune takilmis gozu..

 

Bir yigin beyaz koyun, koc, kuzu.. Aralarinda bir tek siyah kuzu..

 

"Allahin isi.. Beyaz koyunlarin nasil siyah kuzusu oluyorsa, siyah

insanlarin da beyaz bebegi olur" diye anlatacak Reise,

kelleyi kurtarmak icin..

 

O da eliyle suruyu isaret etmis Reise.. Beyaz koyunlari, koclari ve siyah

kuzuyu gostermis birer birer..

 

Siyah reis, simsiyah olmus bu kez.. Rahibin yanina gelmis.. Kulagina

egilmis..

 

"Sen yok konusmak.. Ben yok konusmak!.."

 

 

 

 

 

 

Seksenlik kari - koca saglik kontrolundan gecmek icin doktora gitmis

gecenlerde. Doktor once

beyefendiyi muayene etmis. iyi bulmus. O arada sormus:

- Seks hayatiniz nasil gidiyor...

Seksenlik ihtiyar hafifce icini cekmis;

- Birinci sefer gayet normal oluyor doktor bey, yalniz ikincide cok

terliyorum...

Doktor saka mi yapiyor diye ihtiyarin suratina soyle bir bakmis. Adam cok

ciddi. Daha sonra

hanimefendiyi almis muayeneye... O da turp gibi. Hala meraklar icinde

olan doktor bu defa hanimefendiye

sormus:

- Esiniz birinci seferde bir anormallik olmadigini ancak ikinci seferde

terledigini soyluyor, demis,

gercekten boyle mi oluyor?

- Evet boyle oluyor ama ben bunda anormallik gormuyorum...

- Neden?

- Canim yilda zaten iki defa yatiyoruz... Birincisi ocakta ikincisi

temmuzda... Temmuzda haliyle terliyor

insan...

 

 

 

 

 

 

 

Bakire kiz kulotu koleksiyonu yapan Japon erkekleri, ilginc fantezilerine

bir yenisi ekledi.

 

JAPONYA'da erkekler icin piyasaya cikarilan oyuncak bebekler seks

fantazilerine yeni bir boyut

getiriyor. Dunyaca unlu Barbie'ler ile ayni buyuklukte olan seksi Japon

bebekleri "Bencil", "Vampirella"

ve "Pussy - cat" (Yavru kedicik) gibi isimlerle satisa sunuluyor.

Stern dergisinde yer alan habere gore, seksi bebeklerden siparis etmek

isteyenler icin olusturulan ozel

katalogda bebekler, sac, goz ve ten renklerine gore satisa sunuluyor.

Bebeklerin yanisira zengin bir

kiyafet secenegi de bulunan kataloglardan minik aksesuar ve makyaj

malzemeleri de secmek mumkun.

Katalogda, yuzlerce cesit bebek, sahilde, kumsalda, yatak odasinda veya

banyoda tanitiliyor. Bebeklerin

yapiminda gercekci bir ifadeye ulasilabilmek icin poliuretan ve kaucuk

kullanilmis.

Seks sektorundeki en son cilginlik olarak nitelenen bebeklerin disinda bu

tip ilginc buluslarin surekli

Japon erkeklerinin basinin altindan ciktigi vurgulaniyor. Seksi bebekler

icin, "Japon erkekler,

hayallerindeki uzun boylu ve iri goguslu kadini bu bebeklerde tasvir

ediyorlar" yorumu yapiliyor.

 

 

 

 

 

Kadinin seks yapmasi icin bir sebep gerekir. Erkek icinse sadece yer...

 

 

 

 

Yasli kadin asiri ruzgarda ucmasin diye sapkasini tutmaya calisirken

etekleri savrulmus, kulotuna kadar her yeri gorunmus. Gecmekte olan yasli

basli bir adam uyarmis:

- Hanim sapkan amma da kiymetliymis, demis, bak onu tutuyim derken her

yerin acildi...

- Kiymetli tabii, demis kadin, uzerimdeki tek yeni sey o... Oteki

gorduklerinin hepsi 80 yillik...

 

 

 

 

 

Adamin biri misafirlige gitmis. Aksam olunca haliyle

sormuslar;

-Pardon arkadas demisler kari-koca. Bizim odadami

yatarsin, bebegin odasinda mi, yoksa bos bir odada mi?

Adam dusunmus: Kari-koca nin yaninda yatilmaz, bebekte

uyanir aglarsa uykusu kacacak. Ben bos odada yatarim demis. Sabah olunca

adam elini yuzunu yikamis, bir de bakmis cok guzel bir kiz adama havlu

tutuyor,

Adam: "Kizim senin ismin ne?" diye sormus.

kiz : "Bebek amcacigim ya sizin isminiz?"

Adam: "Essek kizim esseeeek."

 

 

 

 

 

Marilyn Monroe ahiret gununde Allah'in huzuruna cikmis. Allah senin yerin

cehennem' demis. Marilyn 'nasil olur. benim orada vucudum bozulur,

hayranlarim benden nefret eder.' demis. Bunun uzerine bir test yapilmasi

karari alinmis. Cebrail Bak demis cirilciplak bu koridordan aklina kotu

birsey getirme den gecersen cennete ulasirsin. Ama aklina kotu birsey

getirirsen ayaklarinin alti acilir cehenneme dusersin. Neyse marilyn

soyunup yurumeye baslamis. iki uc adim atmis ki kuuut diye bir ses

duyulmus. Buyuk bir korkuyla arkasina donen Marilyn Cebraili yerinde

gorememis.

 

 

 

 

Temel'le Dursun plajda dolasirken. Kapisinda 'ciplaklar kampi'yazan etrafi

duvarlar ve tel orgulerle cevrili bir yapiyla karsilasirlar.

Dursun: Temel iceride ne var acaba?

Neyse Dursun yere dogru egilir. Temel sirtina cikip yukselir, ve duvar

ustunden iceri bakar.

Dursun: Iceride ne var?

- Insanlar..

- Kadin mi erkek mi?

- Nasil anlayayim. Hicbiri elbise giymemis ki?

 

 

 

 

Ormanda hayvanlar rastgele es bulup evlenirlerken genc pireye yasli bir

disi fil dusuyor. Neyse aksam oluyor. Pire fil'i iliskiye davet ediyor.

Bir, iki, uc artik fil dayanamiyor ve vefat ediyor. pisman pire:

- Hay essek kafam. Bes dakikalik zevk icin olene kadar mezar kaz artik.

 

 

 

 

 

 

Temel apartmanin onunden gecerken balkonda bir kari koca nin kavga

ettiklerini gorur,giderken adam balkondan karisini asagi atar,atar

atmasina ama kadin temelin onundeki cop bidonuna kafa ustu cakilir

Temel hemen kadinin yanina gider cop tenekesinde kadinin cansiz

yatmakta oldugunu gorur,ve kendi kendine mirildanir ula bu daha kullanilirmis

ne diye salak adam cope atti bu kariyi anlamadum demis.

 

 

 

 

 

 

 

Temel askerdeyken, bolugundeki bir asker devamli temel'e kufrediyormus.

Temel sonunda dayanamayip gitmis komutanIna:

- KomtanIm askerin biri anama kufur etti.

Komutan birsey olmaz deyip bashindan savmis. Ertesi gun Temel yine gelmis

komutanIn yanIna:

- Ya komtanIm, babama kufur etti bu sefer.

Komutan yine birsey olmaz deyip savarken temel:

- Anam da babam da sensin burda komtanIm..

deyince Komutan birden ayaga kalkmis:

- Cagirin su pezevengi bana bakayIm!

 

 

 

 

 

 

 

Birgun (Yildirim Akbulut'un basbakanligi zamaninda) Akbulut ile

Margaret Thatcher at gezisine cikarlar. Yolda giderken birden Tatcher'in

ati

yellenir. Tabii Thatcher utancindan yerin dibine girer. Hemen Akbulut'tan

ozur dilemeye baslar. Bizim Akbulut da sasirir:

- Aaa, siz mi yapmistiniz? Ben at yapti sandiydim.

 

 

 

 

adamin biri lokantaya gitmis, garsona

-bana az pilav ustune de et. demi$,

yanindaki de:

-bana da az pilav ama ustune etme ...

 

 

 

 

 

Unlu bir kadin ayakkabilari firmasinin satis temsilcisi oteldeki odasindan

cikarken kat hizmetcisiyle karsilasti. Kiz cok guzel cok tatliydi,

temsilci hemen yaklasti "Bu gece birlikte guzel saatler gecirebiliriz.

Isterseniz isiniz bittikten sonra odama gelin size ayrica 200 dolar

veririm" dedi

 

Kiz itiraz etti..

 

"Ben sizin bildiginiz kizlardan degilim, parayla hic ask yapmadim. Bir

erkekle beraber olmam icin ondan hoslanmam gerek ustelik yatakta da

sandiginiz kadar atesli degilim."

 

Ayakkabici inadindan vazgecmedi..

 

"Peki oyleyse para degil ya size cok sik iskarpinleri hediye edersem."

 

Kiz goz ucuyla iskarpinlere bakti hayat boyu sahip olamayacagi guzellikte

ve cok pahali olduklari acikca belli enfes bir cift ayakkabi karsisinda

duruyordu.

 

"Peki" dedi, "isim bitince gelirim"

 

Geldi soyundu yataga sirt ustu uzandi ayakkabici yaklasti daha 30 saniye

gecmeden kadinin sag elinin beline sonra sol bacaginin kalcalarina

sarildigini hissetti biraz sonra sol el ardindan sag bacak da simsiki

vucuduna sarilinca dayanamadi mirildandi:

 

"Atesli degilsiniz oyle mi?"

 

"Degilim" dedi kiz, "Sadece ayakkabilari deniyorum."

 

 

 

 

 

 

DAG basindaki manastirdan, genc bir rahibeyi alisveris icin kasabaya

yollamislar... Rahibe alisveristen sonra ormandan gecerken, birkac

serseri yolunu kesmis ve olanlar olmus...

Rahibe kan ter icinde manastira donmus, hemen bas rahibeye cikarmislar,

genc rahibe basina gelenleri allayip, pullayip anlatirken cok uzuldugunu,

bu gunahtan nasil kurtulacagini soruyormus.

Bas rahibe "Sen simdi asagiya in, mutfaktan bir limon al, ortasindan kes

ve yala!" demis...

Genc rahibe heyecanlanmis:

"Limon yalayinca gunahtan kurtulacak miyim?"

"Hayir kizim, hic olmazsa suratin ugradigin tecavuz yuzunden burusacak!

Baksana simdi agzin kulaklarinda!"

 

 

 

 

 

 

 

POLiTiKACININ biri, kendine is icin, as icin, ev icin velhasil ne olursa

olsun kendisine basvuran, torpil isteyen kimseyi geri cevirmez, iki satir

pusula yazip, ilgili kisiye, valiye, genel mudure, bakana gonderirmis...

Torpil isteyenlerden biri, Ankara'ya giderken, aklina takilmis, "Suna bir

bakayim" demis, zarfi dikkatle acip, pusulayi okumus:

"Bu zarfi size getiren herif tanidigim biri degildir, kendisiyle ilk defa

tanistim. Ne yaptigini, ne ettigini bilmem, hirsiz mi, ugursuz mu onu da

bilemem. Bana da hic bir iyiligi olmamistir. Basimdaki bu belayi savmak

icin bu pusulayi yazdim. istedigini yerine getirseniz bile sevinmem,

herifi kovarsaniz da uzulmem!"

Adam yazilanlari okuyunca, ilk durakta otobusten inmis ve geri donup,

politikacinin yanina varmis.

"Be adam, bunlari yazacagina hic yazmasaydin, ben sana torpil yapamam

deseydin!"

Politikaci bu, piskin, hic laf altinda kalir mi, hemen durumu idare

etmeye kalkmis:

"Ben mahsus boyle yazdim, bu huyumu herkes bilir, dostlarim, tanidiklarim

bunu okuyunca onlara gonderdigim adamin isini yaparlar!"

Adam bunlari isitince "Yaaa!" demis:

"Allah senin belani versin! Tuuu sana!"

Politikaci neye ugradigini sasirmis:

"Ne yapiyorsun yahu?"

"Bu da benim huyumdur, birisine tesekkur edecegim zaman, Allah belani

versin der ve suratina tukururum, butun dostlarim bilir!"

 

 

 

 

 

 

Sadakat sorunu...

 

Adam karisinin ve sevgilisinin kendisine sadakatlerini olcmek icin onlari

bir vapur gezisine gondermeye karar vermis. Birbirini tanimayan bu iki hanima

yanyana iki kamara almis... ikisini caktirmadan ayri ayri ugurlamis.

Donuste once karisina sormus:

- Kamara komsun nasildi anlatsana...

- Felaket bir kizdi. Gezi boyunca yatmadigi adam kalmadi diyebilirim...

Adam sarsilmis... Fakat belli etmemis... Daha sonra bulustuklarinda

sevgilisine sormus:

- Kamara komsun nasildi? Cok capkinlik yapti mi?..

- Hayir, demis sevgilisi, fevkalade hanimefendi bir kadindi. Seyahat

boyunca kocasindan hemen hic ayrilmadi. Hatta kamaradan bile disari

cikmadilar diyebilirim...

 

 

 

 

 

 

 

 

Adam tuvalete gitmis bakmis arabinki o-ha... Sormus ya birader

bizimki niye boyle degil'de seninki boyle? Arap demiski ben bunu hergun

masaya 30 defa vuruyorum... Bir kac ay sonra karsilasmislar... arap hal

hatir sormus... ne haber demis...

 

Bizimki: vallaaa rengini tutturdum'da ...

 

 

 

 

Yeni tanisan adamla kadin, hos bir yemek yemisler. Adam kadini evine

davet etmis. Gitmisler. Birer kahve ile konyak almislar. Adam uzerindeki

kazagi cikarmis. Pesinden lavaboya gidip ellerini yikamis. Sonra

gomlegini cikarmis. Yine lavaboya gidip ellerini yikamis. Coraplarini

cikardiktan sonra tekrar lavaboya uzanmis. O arada kadin:

- Siz dis hekimisiniz galiba, demis...

- Nereden anladiniz...

- Her islemden sonra ellerinizi yikamanizdan...

Gece beklendigi bicimde devam etmis. Sonuna gelinmis. Kadin giyindikten

sonra:

- Siz ayni zamanda cok buyuk bir discisiniz, demis...

- Bunu nereden anladiniz?..

- Hicbir sey hissetmedim de...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

karpuz tasima yarismasi yapiliyo:

fransiz ben 2 tasirim diyo birer tane ellerime

alman 4 : 2 ellerime + 2 koltuk altlarina

italyan 5 : 2 ellere+2 koltuk alti + bi de cukume takarim diyo

turk 9 diyo : 2ellere+2 koltuk altina + itlyanı da cukuma takarim

 

 

 

 

Seksenlikler

 

Her biri seksenlik uc ihtiyar kahvede oturmus oflayip poflayarak

yasliliktan sikayet ediyorlar... Birinci ihtiyar:

- Bes dakikalik yere yarim saatte zor gidiyorum artik, diyor, yaslilik

dizlerime vurdu azizim... ikinci ihtiyar inler gibi konusuyor:

- Sizi beklerken soyle gazetelere bir goz atayip dedim, gozlerimin

agrisindan iki satir okuyamadim. Demek yaslilik gozlerime vurdu dostlar...

Ucuncu ihtiyar "Benim derdimi hic sormayin" der gibi basini salladiktan

sonra diyor ki:

- Dun gece bizim hanima "Hanim gel biraz seks yapalim" diyecek oldum,

"Bey daha iki saat once sevistik" demesin mi? Bende de yaslilik beyne vurdu

azizim, hafiza diye birsey kalmadi.

 

 

 

 

Seksenlik ihtiyar tutmus yirmi bes yaslarinda bir taze ile evlenmis.

Vakit gecirmeden bir cocuk yapmaya niyetlenmisler. Tabii ki once bir

doktora danismakta yarar var... Tavsiye uzerine bu alanda uzman bir

doktorun yolunu tutmuslar.

Doktor kisa bir muayeneden sonra bir sperm testini uygun gormus. Dedenin

eline bir kavanoz tutusturmus:

- Su kapali bolmeye gecin, demis, orada bu kavanozun icine bir miktar

sperm birakip kavanozu bana getirin... ihtiyar adam denileni yapmis. Biraz

sonra bolmeden sikintili sesler, ahlamalar, uflamalar duyulmus... Doktor

ile genc gelin icerde ne olup bittigini merak ederken dede basini disari

uzatmis:

- Doktor bey acaba karim da buraya gelebilir mi?

- Elbette, demis doktor...

Genc kadin da bolmenin arkasina gecmis. Bu defa sesler ikilesmis... Yine

ahlamalar.. Uflamalar... Yeni evli cift neden sonra yorgun bir bicimde

bolmenin arkasindan cikmis. Yasli adam kavanozu umutsuz bir sekilde hekime

uzatmis. Hekim kavanoza bakmis:

- Ama bu kavanoz bos...

- Evet, demis yasli adam, olmadi...

- Neden olmadi?

- Olmadi iste... Sag elimle denedim olmadi... Sol elimle denedim olmadi..

iki elimle denedim olmadi... Karim iceri gelip her iki eliyle denedi yine

olmadi. Bir ara disleriyle denedi o da fayda vermedi. Sonucta kavanozu

acamadik iste doktor bey...

 

 

 

 

Nasrettin Hoca komususunun karisini cok begeniyormus ama bir turlu

yalniz kalmalari mumkun olmuyormus. Bir gun komsulariyla birlikte

hepberaber sehre inmeye karar vermisler. Hoca at arabasinin arkasini

samanlarla doldurmus, diger insanlarda oturmuslar. Yolda giderken cok

keskin bir viraja denk gelmisler, hoca bir dondurmus atlari araba tepe

takla olmus yere dusmus herkes. Komsusu samanlarin arasindan zar zor

cikarak karisini aramaya baslamis. Bir bakmis hoca kadinin uzerinde,

Komsu:Hocam biraz ayip olmuyormu niye karimin ustune ciktin?

Hoca:Kardesim araba devrildi bende karinin uzerine dustum.

Komsu:Iyi ama hocam sokmussun ...

Hoca:Gozune soksam dahami iyi olurdu.

 

 

 

 

 

Evlilik sohbeti

 

Kadin:

- Sevgilim ben olursem sen ne yaparsin?

Adam:

- Herhalde uzuntumden kahrolurum.

- Tekrar evlenir misin?

- Tabii ki hayir...

- Evliligi sevmiyor musun?

- Tabii ki seviyorum?

- O zaman neden evlenmeyeceksin?

- Madem istiyorsun evlenirim..

- Peki evlenince yeni esinin benim elbiselerimi giymesine izin verir

misin?

- Eger istersen neden olmasin?

- Gercekten mi? Peki benim resimlerimi indirip onun resimlerini asar

misin?

- Sen kabul edersen...

- Allah bilir benim sopamla golf oynamasina da izin verirsin?

- iste o olmaz karicigim...

- Neden olmaz?

- Cunku o, solak da ondan...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Terzi Husmen tam dukkanI kapatacakmI$, iceriye bir kekeme mu$teri

girmi$:

 

K: mmmmerrrhaba, bbbben eeelbise ddiktirmmek iiistiyorum.

T: Tabi efendim, dikeriz

 

Kekeme istedigi elbiseyi detaylI bir $ekilde anlatmaya baslamI$.

Aradan 1 - 2 saat gectikten sonra bizim Terzi iyice kafayI yemi$.

 

K: YyyakalarI uuuzun ooolsun, pppacalari bbbol ooolsun...

 

Terzi lafInI kesmi$

 

Dugmeleri yaragImIn ba$I gibi olsun mu?!!

 

K: OOOOLSUN OLSUN, iiilikleri de aaaananIn amI gibi olsun.

 

 

 

 

 

 

Iyice yaslanmis olan cami hocasi vaaz verirken bazen ne soyleyecegini

unutup, sasirabiliyormus. isin dalgasinda olan

genc koyluler, hocaya: hocam senin bi tarafina bir ip baglayalim, sen

yanlis yaptiginda cekeriz ipi sende duzeltirsin demisler. hocada kabul

etmis.

ertesi gun hoca baslamis vaazina:

Meuzu...demis ipi cekmisler hoca hemen degistirmis

Eeeuzu demis yine ipi cekmisler hoca yine degistirmis ,

Neuzu demis bunu duyan diger koyluler naapiyorsun hocam demisler

hoca da ip deyusun elinde benim elimden birsey gelmiyor demis.

 

 

 

 

Adamla kadin ilk kez cikiyorlardi. Yemekten sonra otomobille

geri donerken adam sordu:

 

- Evimde birlikte kahve icmeye ne dersiniz?

 

- Maalesef, dedi kadin, ilk kez yemege ciktigim bir erkegin evine

gitmem...

 

Adam sordu:

 

- Ya son kez ciktiginiz erkegin...

 

 

 

 

 

 

 

 

Temel, bir haftaligina gittigi memleketten, haber vermeden erken

dnnce karisini evde baska bir erkekle sevisirken bulur.

 

Derhal belinde tasidigi tabancasina davranan Temel, yatakta

yakaladigi adami alninin ortasindan vurur. Tabancayi tam kendi

kafasina nisanlamisken, karisi haykirarak zerine atlar:

 

-Dur Temel'im, kiyma kendine!

 

Temel, sinirden titreyerek konusur:

 

-Sus kaltak, sira sana da gelecek!..

 

 

 

 

 

 

Kahramanimiz: adi herifler

uc kisi geldiler

ustume ustume geldiler

ya parani,ya namusunu dediler

bes kurus verdiysem serefsizim

 

 

Iki karadenizli karadenizde cay bahcesinde calisirlarken

natasa'lardan birisi kendilerine dogru yaklasiyor.Bir miktar para

karsiligi kendileriyle birlikte olabilecegini ancak hamile kalmamasi icin

prezervatif kullanmalarinin gerektigini belirtiyor.Mesele

halloluyor.Olaydan uc gun sonra Temel buyuk bir sikinti icinde Dursun'a

sesleniyor:

__Ulan hamile kalirsa kalsin.Ben artik prezervatifi cikaracagim.

 

Hollywood'da bir parti veriliyor,guzel bir evde.Partinin sahibi partiye

heyecan ve degisim katmak icin mikrofonu eline alip basliyor:

__Arkadaslar akvaryumdaki iki pirana'yi bu havuza atacagim.Havuza

atlayip karsiya cikan arkadas su gordugunuz sarisinla sabaha kadar

eglenebilir.

Kimsede ses seda yok.

__Bu esmeride sunuyoruz.

Yine kimsede ses yok.

__Bu kumral bayani da hadiye ediyoruz.

Yine ses yok.

__Bu ipneyi de veriyoruz.

Splaaaaash...

Adamin biri suda hizla yuzuyor ve karsiya geciyor.Tekrar kosup havuzun

obur kenarina geliyor:

__Nerede o ibne

__Beyefendi o havuzun karsisinda

Adam saskin saskin:

__O degil beni havuza iten ibne nerede......

 

 

 

 

 

Temel'le Dursun plajda dolasirken.Kapisinda 'ciplaklar kampi'yazan etraf

duvarlar ve tel orgulerle cevrili bir yapiyla karsilastilar.Dursun:

__Temel iceride ne var acaba?

Neyse Dursun yere dogru egildi.Temel sirtina cikip yukseldi.Dursun:

__Iceride ne var?

__Insanlar..

__Kadin mi erkek mi?

__Nasil anlayayim.Hicbiri elbise giymemis ki?

 

 

 

 

Temel cok zengin ayrica prestiji de saglam.Birgun otelin birinin

kral dairesinde ummadik birsey oluyor.Temel altina kaciriyor.temel

pantolonu falan fazla kirlenmedigine seviniyor ama corap batmis.Simdi

komi'yi cagirsa rezil olacak.en iyisi diyor pencereden asagi

atayim.Corabi pencereden sallarken elinden kaciyor ve tavana carpip yere

dusuyor.Eyvah.Tavan mahvoldu

Caresiz artik komi'yi cagiriyor.Komi iceri giriyor.Temel:

__Su tavandakini temizle sana bir maasin kadar avans vereyim.

Komi cok saskin sekilde cevap veriyor:

__Sen onu oraya nasil yaptigini soyle ben sana iki maasimi vereyim.

 

 

Ajanlar toplantisina Namik Kemal cagrilmamisti.Bu nedenle

toplanti giris kapisindaki gorevliyi asmak icin hangi sartlar gerektigini

bilmiyordu.Namik Kemalin bilmedigi sart ise ajanlarin taninmalari

acisindan sakalli gelmesi idi.Namik Kemal kapiya yaklasti.Gorevli farketmisti.

__Kardesim ajan olmayanlar iceri giremez.

Namik:Ben de ajanim...

__Hayir ajan degilsin.Cunku sakalin yok.

 

Namik fermuarini acarak:Sesini cikarma gizli ajan.

 

 

 

 

 

Adamin biri anlatiyormus: Birgun gittigimiz gemi batiyordu, bende sictim

sictim, ada yaptim ondan sonra insanlar cikti onun uzerine hepsi kurtuldu

demis.

Bunu duyan Namik Kemal: Birgun benim gittigim gemide batiyordu, bende

bir uzattim yaragimi taa avustralya kitasina kadar insanlar onu kopru gibi

kullanip kurtuldular demis.

 

Adam: Oha artik attin sende, kimseninki o kadar uzun olamaz.

Namik Kemal: Oyle gote, boyle yarak...

 

 

 

 

 

 

Rus gizli haber alma orgutu KGB Ruslar hakkinda cok gizli

sirlari ele geciren uc ajani;,amerikali,ingiliz ve laz ajanlari

yakalamisti.Bu ajanlar bilgiyi guvenlik acisindan uce bolmus ve herbirinin

diger iki sirdan haberi yokmuscasina herseyi ayarlamislardi.Neyse KGB

bunlari konusturmak icin iskencelere basladi.Amerikali kendisine ait

bilgiyi 17.gun agzindan kacirdi.Sira ingilize gelmisti.O da 9. gun

cozuldu.Lazida konusturabi lirlerse hersey tamamlanacak.Ama laz bir turlu

konusmuyor.Artik 36.gun iskenceden getirip hucresine kapatiyorlar.Laz

kafasini duvara vurarak:

__Hatirla essoglessek hatirla..

 

 

 

 

Temel Dursuna sordu.Yahu dursun aristo mantigi nedir.Dursun nasil

anlatacagini dusundukten sonra:

__Bak temel..

temel:efendim

dursun:senin akvaryumun varmu?

temel:var

dursun:akvaryumunu severmisin?........evet

dursun:o zaman baliklarida seversin?........evet

dursun:o zaman denizi de seversin?.............evet

dursun:o zaman plaji da seversin?............evet

dursun:o zaman plajdaki kizlarida seversin?..........evet

dursun: o zaman o kizlarla yatmayi da istersin?.........evet

dursun:iste aristo mantigi budur temelcigim.

bu olay Temelin kafasina yer etti.Yolda rastladigi birini cevirip sordu:

__Kardes senin akvaryumun var mi?

Adam:Hayir birader.

Temel:Ulan sen ipnemisun?

 

 

 

 

 

Bronson gecenlerde aile doktoruna giderek:

- Doktor baba oldum, demis, peki 77 yasinda baba olunur mu?

- Olunur, demis doktor..

- Nasil olunur?

- Bunu size bir av oykusuyle izah edeyim. Ava gittiniz. Karsiniza

bir ayi cikti. Tetigi bastiniz.

Ates almadi. Cunku namluya fisek koymayi unutmussunuz. Fakat ayni anda

ayi kanlar icinde yere

serildi. Bu nasil olur?

- Demek bir baskasi fisekledi doktor...

- Iyi bildiniz...

 

anasayfaya git